İstanbul
Zorlu coğrafi koşulların hüküm sürdüğü memleketinde, 12 çocuklu Yaman ailesinin ferdi olarak dünyaya gözlerini açan Doç. Dr. Yaman, eğitim mücadelesini başarıyla tamamlayarak çocukluk hayali olan doktor önlüğünü giydi.
Başarıları sayesinde üniversitede aldığı bursla kendi masraflarını karşılarken bazı kardeşlerinin de eğitimine katkı sağlayan Yaman, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni de birincilikle tamamladı.
Böylece Yaman, hayal etmekten hiç vazgeçmeyen çocuklarının tamamının üniversite mezunu olduğu ailesinin beyaz önlüğüyle şifa dağıtan dört doktor üyesinden biri oldu.
Doç. Dr. Yaman, yoğun bakım uzmanı olarak görev yaptığı hastanede çocukların hayata tutunabilmesi için alın teri döküyor.
"Köyümde hiç üniversite, lise hatta ortaokul mezunu bile yoktu"
Doç. Dr. Yaman, AA muhabirine, Şırnak'ın dağ köylerinden birinde kurduğu hayalin kendisine meslek yolculuğunda ilham verdiğini söyledi.
Yaman, "Bundan 35-40 yıl önce bu hayali kurduğumda o köyde insanlar en fazla ilkokulu bitirebilmişti. Hiç üniversite, lise hatta ortaokul mezunu bile yoktu. Ben doktor olup hem kendi hayatıma hem de oradaki insanların hayatına farklı bir bakış açısı kazandırmak istedim ve bunu başardım. Mesleğe yönelmemdeki en büyük ilham kaynağım, çocukluk hayalimdi." ifadelerini kullandı.
Kardeşleriyle yaşadığı maddi zorluklara rağmen okuma hayallerinden vazgeçmediklerini dile getiren Yaman, "12 kardeşiz, hepimiz üniversite mezunu olduk. Dördümüz doktor, diğerleri de çeşitli mesleklerde. Yokluk içinde büyüyüp okuduk. Tıp fakültesinde çok başarılıydım, bu sayede burs alıyordum. Aldığım bursla hem kendi eğitimimi sürdürdüm hem de birçok kardeşimin okumasına destek oldum. Mezun olduktan ve meslek sahibi olduktan sonra da kardeşlerime destek olmaya devam ettim." dedi.
Hem çocuk sağlığı ve hastalıkları hem de çocuk yoğun bakım uzmanı olduğunu belirten Yaman, "Yaşamla ölüm arasındaki o kritik çizgide hasta çocukları hayata bağlamaya çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
"Mesleği severek ve adanmışlıkla yapıyorum"
Doç. Dr. Yaman, konuşmasında, tıp alanındaki teknolojik gelişmelere değinerek, bunların özellikle çocuk organ nakillerinde hayat kurtarıcı rol oynadığını anlattı.
Yaman, "En zor nakiller çocuk organ nakilleri. Böbrek ve karaciğer nakillerinin çocukların hayatlarını, ömrünü uzatması beni çok heyecanlandırıyor. Bunların ameliyat sonrası süreçlerini yoğun bakımda ben izliyorum. Bununla birlikte yatak başı diyaliz ve kan değişimi yöntemleri teknolojiyle birlikte ilerledi ve bu hastaların hayata bağlanmasında elimizi kolaylaştırdı." diye konuştu.
Tıp fakültesini birincilikle bitirdiğini aktaran Yaman, mesleğin zorluklarına rağmen her sabah işe aynı heyecanla başladığını söyledi.
Yaman, "Benim anlayışıma göre, insanların en hayırlısı, insanların hayatına dokunan ve insanlara faydalı olandır. Mesleğim evet zor ama severek ve adanmışlıkla bu mesleği yapıyorum." dedi.
"Doktorluk dünyadaki en güzel mesleklerden biridir"
Doktorluk mesleğine adım atmaya hazırlanan gençlere tavsiyelerde bulunan Yaman, "Olumsuzlukları hiçbir şekilde düşünmesinler. Eğer bir kez daha dünyaya gelsem, yine çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı, yine çocuk yoğun bakım uzmanı olurdum." diye konuştu.
Yaman, her gün işe severek, hayatlara dokunmanın heyecanı ve coşkusuyla geldiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Gençlere de bu yönde bakmalarını tavsiye ediyorum. Doktorluk, dünyadaki en güzel mesleklerden biridir. Salgın ve deprem oldu, herkesin durduğu noktada doktorlar durmadı. Hayat kurtarmak için mücadele etmeye devam etti. Bundan daha üstün bir meslek bilmiyorum."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
