İnsan vücudunun bağ dokusunda olan ve su çekme özelliği bulunan özel bir madde kullanılarak uygulanan dolgu işlemleri adeta 12’den vuran nokta atışla sorunlu bölgelere estetik ve genç bir görünüm kazandırırken, doğallık da korunuyor.
Memorial Kayseri Hastanesi Kozmetoloji Bölümü’nden Dermatoloji Uzmanı Dr. Sema Karaoğlu, kişiye estetik ve doğal bir görünüm kazandıran dolgu uygulamaları hakkında bilgi verdi.
Dolgu ile hedefe yönelik tedavi
Yüz ya da vücudun farklı bir bölgesine yapılan dolgu işlemleri, günümüzde hala geçerliliğini korumaktadır. Vücudun hemen her hücresinde doğal olarak bulunan hyalüronik asit, en yoğun cilt dokusunda yer alır. Hyalüronik asidin neredeyse yarısı ciltedir. Hyalüronik asit, su içinde 1000 kat ağırlığına kadar bağlanarak deriye sürekli bir nemlilik kazandırır. Cilde dışarıdan kremlerle yada mezoterapi şeklinde uygulanan hyalüronik asit molekülleri bir top gibi cilt içinde yuvarlanıp eksik olan yere oturur, cildin nemliliğini artırarak parlaklık kazandırır.
Dolgularda ise hyalüronik asit molekülleri adeta bir balıkçı ağının üzerine bağlanmış toplar gibi tasvir edilebilir. Hangi bölgede dolgunluk yaratılmak isteniyorsa ağ oraya bırakılır ve toplar bağlı olduğu için kayıp başka yere gitmez. Bu şekilde hyalüronik asit uygulanan yerde dolgunluk meydana gelir. Sonuç olarak dolgu işlemi hedefe yönelik olarak uygulanmakta ve 12’den vuruşla adeta nokta atış yapılarak, sorunlu bölge eski görünümüne kavuşturulmaktadır.
Birkaç dakikada genç görünüm elde etmek mümkün
Dolgu uygulamaları minimum 3 ila 5, maksimum 10 ila15 dakikada tamamlanabilen işlemlerdir. Dolgu 1 ila 3 yıl geçerliliğini koruyabilir. Hastayı, uygulandığı bölgeye göre 10-15 yıl gençleştirmektedir. Dolgu sonrasında özellikle dudak ile gözaltı gibi gevşek dokularda 3-4 gün süren bir şişlikler olağan karşılanmalıdır. Herhangi bir yaş sınırının olmadığı işlemler, çok derin kırışıklıkların belirgin bir şekilde ortaya çıktığı ileri yaş grubunda istenilen sonucu vermeyebilir.
Kişilik özellikleri korunarak doğal ve estetik sonuç
Dolgu uygulamasının başarılı olabilmesi için kişinin yüzündeki doğal görünümün kaybolmaması çok önemlidir. Genellikle 1 ml’lik enjektörler halinde ya da bazı durumlarda iki ml’lik olan dolgular ile tek bir noktanın şişirilmesi yerine ihtiyacı olan alanlara küçük rötuşlar halinde verilerek gerekli onanım sağlanmaktadır. Yani hyalüronik asit serpme şeklinde cilde dağıldığında cilt canlanacak ve doğal bir görünüm kazanacaktır. Derin kırışıklık ve çökmelerde ise farklı miktarda doldurma yapılabilir.
Elmacık kemikleri belirginleştirilebilir. Ancak dolgu uygulamasında amaç; herkesin aynı görünüme sahip olması değil kişisel özellikler korunup yaşanmışlıklara saygı duyularak, onları sadece keskin hatlardan kurtarmak ve yumuşatmak olmalıdır.
İşlem sonrası bir haftalık takip
Dolgu uygulamaları, doğru teknikle çalışıldığı sürece komplikasyon riski yok denecek kadar az olan işlemlerdir. Hastalar işlemin ertesi gün normal yaşamlarına dönebilir, krem kullanabilir, makyaj ve banyo yapabilir. Ancak bazen işlemden birkaç gün sonra ortaya çıkabilen şişlikler ve morluklar da olabilir.
Bu riskler göz önüne alındığında işlem sonrası bir haftalık süreç önemsenmeli ve hastalar kendilerini yakın takibe almalıdır. Önemli bir davet, toplantı ya da özel bir güne çok yakın dönemleri işlem için tercih etmemek de uygun olur. İşlem sonrası hastalar yüzlerinde travma etkisi yaratacak masaj türü uygulamalar yapmamalı ve yaşadıkları en küçük bir sıkıntıda doktoruna danışmalıdır.
dikgazete.com