Dr. Fevzi Özgönül, toprağın yeniden hasada hazırlanmasında olduğu gibi yazın yaşanılan tembellik ve rehavetin sonrası başlayacak okul ve iş hayatına hazırlık için bazı önlemler almanın zamanının geldiğini belirtti.
Öncelikle, yoğun koşuşturmaya çabuk adapte olabilmemiz için maça çıkmadan önce ısınma turları atan sporcu gibi bizim de öncelikle erken uyanmaya başlamamız gerekiyor. Erken güne başlamak, günlük işlerimizin daha kolay ve çabuk bitirilmesini sağlamasının yanında gün içerisinde daha dinç hissetmemize de yardımcı olur.
Mevsim değişikliği olan bu günlerde yavaş yavaş yazlık elbiselerin kaldırılıp kışlık veya mevsimlik giyeceklerin ortaya çıktığı günlerdir. Henüz, okulların ve iş hayatının yoğunlaşmadığını da göz önüne aldığımızda, zamanımız varken bu işleri de aradan çıkarmak iyi olacaktır.
Aşırı sıcak havaların azaldığı ve yağmurlu günlerin henüz başlamadığı bu günlerde akşam üzerileri ailecek yürüyüşler yapmak bizi yoğun kış aylarına hazırlayacaktır. Üstelik öğrenciler için bu günler bulunmaz fırsattır. Okulların açılışı da bayramdan sonraya kaldığına göre bu kısa dönemi evde değil de dışarıda geçirmek çok hoş olacaktır. Üstelik bu akşamüzeri yürüyüşler hem dolaşım sistemi ve kalbimiz için önemlidir. Hem de sindirim sisteminin daha verimli çalışmasına yardımcı olan bu yürüyüşler, kışın daha sağlıklı olmamızı sağlayacaktır.
Sonbaharın bize sunduğu yiyeceklerden, bağışıklık sistemimiz güçlendiren Turunçgiller, havuç, brokoli, kabak, Brüksel lahanası, yeşilbiber, karnabahar, mandalina, maydanoz, roka, tere gibi sebzeler, vitamin açısından zengin besinlerdir. Kış ayları ve hastalıkların yaklaştığı bu aylarda beslenme de bir o kadar önem kazanmaktadır.
Soğuk havaların etkisinin başladığı bu aylarda dengeli beslenmenin bir diğer şartı da yeterli protein alımıdır. Doku yapımı ve onarımındaki güçlü etkileri nedeniyle proteinler, günlük beslenmeden eksik edilmemelidir. Enfeksiyon hastalıklarının yoğun olarak yaşandığı bu dönemlerde, protein kaynaklarının yeterli tüketilmesi, çok önemlidir. Özellikle süt, yoğurt, peynir, yumurta, et, tavuk ve balık gibi gıdalar proteinin en iyi kaynağıdır.' Avlanma yasağının kalktığı bu günlerde düşen balık fiyatları ile protein alımını deniz ürünlerinden almamız da mümkündür.
Yemeklerde kullandığımız yağlar da enfeksiyon hastalıklarının önlenmesinde önem taşır. Ayçiçeği, mısır özü, bitkisel sıvı yağlar, omega-6 yağ asitleri, deniz ürünleri, omega-3 yağ asitleri, zeytin ve fındık yağı ise omega-9 yağ asitleri açısından zengin besinlerdir. Saydığımız bu yağ asitlerinin immün sistem( Bağışıklık sistemi ) üzerinde iyileştirici ve güçlendirici etkileri bulunmaktadır.
Tabii ki tüm bu önerileri uygularken sağlıklı ve güçlü bir sindirim sistemimiz olması gerekir. Sindirim sistemimizin de tembellikten kurtulabilmesi için öncelikle yazın tükettiğimiz dondurma ve sütlü tatlı gibi yiyeceklerde özellikle mevsim değişikliğinin yaşandığı bu aylarda uzak durmamız gerekir.
Sindirim sisteminin güçlenmesi ve yediğimiz proteinleri, yağları ve vitamin mineral kaynaklarını sindirebilmesi için yazın aralıklarla yaptığımız atıştırmaları da kaldırmamız ve ara öğünlere elveda dememiz gerekiyor. Ramazan ayında olduğu gibi daha sağlıklı bir vücuda sahip olmak istiyorsak mutlaka ara öğünlerden uzak durmamız gerekiyor. Yapılan birçok araştırmada özellikle akşamları yaşanacak 12 saatlik bir açlığın, hem sindirim sistemini güçlendirdiği ve hem de yaşamı uzattığı sonucuna varılmıştır.
Su tüketimi de en azından sağlıklı beslenmek kadar önemlidir. Eğer yazın su yerine tükettiğimiz gazı içecek alışkanlığımız varsa bundan bir ana önce kurtulmamız gerekiyor. Gazlı içecek alışkanlığından kurtulmak kışın aldığımız fazladan kiloların da önlenmesi için önemlidir. Tabii ki sadece gazlı içecekler değil,çok fazla tükettiğimiz çay ve kahve gibi içecekler de sağlığımızı iyi yönde etkilemez. O nedenle havaların tam olarak soğumadığı ve halen susadığımız bu günlerde su içme alışkanlığını devam ettirmek iyi olacaktır.
Sağlıklı olmanın en önemli şartlarından birisi de iyi bir uykudur. Bu yüzden eğer sabah erken kalkıyorsak erken uyuyup yeterince dinlenmemiz de gerekiyor. Herkesin yaklaşık 7-8 saatlik bir uykuya ihtiyacı vardır. Henüz iş yaşamının ve okul yaşamının yoğunlukla başlamadığı bu günlerde erken yatıp yeterince dinlenmek bize çok şey kazandıracak ve kışa daha sağlıklı başlamamıza olanak verecektir.
dikgazete.com