Ankara
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer, bulaşıcı hastalıklarda uygulanan zorunlu karantina şartlarına uymamanın Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) suç sayıldığını ve hapis cezası gerektirdiğini bildirdi.
Sözüer, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle şüpheli vakalara yönelik karantina uygulamasının hukuki boyutuna ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Umumi Hıfzısıhha Kanunu'yla bulaşıcı hastalıklarla ilgili Sağlık Bakanlığına ve idarelere önemli denetim ve tecrit yetkilerinin verildiğini belirten Sözüer, burada amacın bulaşıcı hastalıkların önlenmesi olduğuna işaret etti.
Başkalarının hayatının tehlikeye girmemesi için karantinaya uymanın zorunlu olduğuna dikkati çeken Sözüer, karantina tedbirlerine uymayanlarla ilgili TCK'nin 195. maddesinde "Bulaşıcı hastalıklardan birine yakalanmış veya bu hastalıklardan ölmüş kimsenin bulunduğu yerin karantina altına alınmasına dair yetkili makamlarca alınan tedbirlere uymayan kişi, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." hükmünün bulunduğunu bildirdi.
Sözüer, bulaşıcı hastalıklarla ilgili denetim yapan kamu görevlilerinin alacağı tedbirlere karşı direnilmemesi gerektiğini vurguladı.
Umumi Hıfzısıhha Kanunu'nda yetkililere karşı çıkanların da TCK'ye göre cezalandırılacağına yönelik düzenleme bulunduğuna işaret eden Sözüer, tedbirler kapsamında iş yerlerini kapatmayanlarla ilgili de idari para cezalarının söz konusu olduğunu dile getirdi.
Havalimanlarındaki zorunlu karantina tedbirlerine aykırılık durumlarında da hem hapis hem de para cezasıyla karşı karşıya kalınabileceğini ifade eden Sözüer, bu konuda sadece Sağlık Bakanlığının değil, ilgili bakanlıkların da yetkili olduğunu söyledi.
Sözüer, "Bulaşıcı hastalıklarda zorunlu karantina şartlarına uymak gerekiyor. Uyulmadığında bu bir suçtur, TCK'nin 195. maddesine göre bu durumdakiler cezalandırılır. Görev yapan kişilere karşı zorluk çıkarmamak gerekir. Hastalar hem kendi sağlıkları hem de başkalarının sağlıkları için karantina şartlarına uymak zorundadır. Buna uymayanlarla ilgili hapis cezasını gerektiren davalar açılır bu da hastalar için hoş bir şey olmaz." diye konuştu.
"Etkin bilgilendirme yapmamız lazım"
"Mümkün olduğu kadar ceza hukuku yoluyla değil, etkin bilgilendirme yapmamız lazım." ifadesini kullanan Sözüer, çok sayıda kuruluşun bilgilendirme zorunluluğu bulunduğunu, buna da dikkat edilmesinin gerekli olduğunu vurguladı.
Sözüer, kanunların, yönetmeliklerin bulaşıcı hastalıklarla ilgili denetim ve kontrol bakımından kapsamlı düzenlemelere sahip olduğunu, resmi makamların açıklamalarına itibar edilmesi ve özellikle zorunlu karantina başta olmak üzere alınan tedbirlere "amasız" uymak gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com