Zorlu Enerji Yönetim Kurulu Üyesi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komitesi Başkanı Selen Zorlu Melik, kadınların bütün dünyada salgın sürecinden ekonomik, sosyal, kültürel açıdan çok daha radikal şekilde etkilendiğini, Zorlu Grubu olarak bu farkındalıkla, toplumsal cinsiyet eşitliği alanında çalışmalarını sürdürdüklerini bildirdi.
Şirketten yapılan açıklamada, Zorlu Holding'in Akıllı Hayat 2030 sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında “Eşit Bi Hayat Mümkün” diyerek hayata geçirdiği toplumsal cinsiyet eşitliği uygulamalarıyla kadınların ekonomik, sosyal ve kültürel hayata katılımını güçlendirmeye devam ettiği belirtildi.
Çeşitli sektörlerinden gönüllü yaklaşık 100 kişilik bir çalışma grubu ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komitesi ile beraber yönetilen toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarıyla Zorlu Grubu içerisinde büyük bir dönüşüm yaşandığı ifade edilen açıklamada, beş ana sektörde 33 bine yakın çalışanıyla Zorlu Grubu’nda toplumsal cinsiyet eşitliği alanındaki çalışmaların çeşitlilik ve kapsayıcılık ekseninde söylem, iş ortamı ve iş birlikleri başlıkları altında stratejik yol haritasıyla ele alındığı kaydedildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Melik, kadınlar için koşulların salgın döneminde daha zorlayıcı olduğunu ve eşitliğin hayatın her alanında olması gerektiğini kaydetti.
Salgın döneminde eşitsizliklerin dramatik şekilde arttığını ve özellikle toplumsal cinsiyet eşitliği ve şiddet konusunda olumsuz gelişmelerin daha sıklıkla ve sert şekilde yaşandığını ifade eden Melik, şunları kaydetti:
"Kovid-19 krizinin işletmeler üzerindeki etkilerini inceleyen TÜSİAD araştırmasında, Kovid-19 krizinden dolayı çalışanlarının iş-yaşam dengesinde zorlandığını gözlemleyen firmaların yüzde 34'ü kadınların daha olumsuz etkilendiğini belirtiyor.
Yine bu süreçte Birleşmiş Milletler Kadın Birimi tarafından yayınlanan 'COVID-19 Kadınlara Yönelik Şiddetin Sonlandırılması' başlıklı rapor, kadın ve kız çocuklarına uygulanan şiddetin pandemi döneminde arttığını açık şekilde ortaya koyuyor.
Pandemi sürecinde kadın ve kız çocuklarının, uğradığı şiddete istinaden istedikleri yardım talebi Fransa, Avustralya, Arjantin ve Singapur’da yüzde 25 ile 33 oranında artmış durumda. Türkiye’deki artış ise yüzde 27,8 olarak raporlanmış. Buna hep birlikte dur demek zorundayız.
Bunun için kolektif şekilde hareket etmeliyiz. Psikolojik ve sosyal koşulların daha da zorlaştığı bir süreçte, hepimiz aynı hassasiyetle birbirimizin yanında olmalıyız.”
Kaynak: AA
dikGAZETE.com