Zirve Yayınevi Davası’nın 112. duruşması Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Duruşmaya tutuksuz yargılanan Emre Günaydın, Salih Gürler, Abuzer Yıldırım polis araçlarıyla getirildi. Duruşmaya tutuksuz sanıklar emekli Albay Mehmet Ülger, Haydar Yeşil, Ruhi Abat, Levent Ercan Gelegen, Murat Göktürk, Abdullah Atılgan, Mehmet Çolak ve Hüseyin Yelki de katıldı. Tutuksuz sanıklar Cuma Özdemir Darende Adliyesi’nden, Hamit Çeker ise Elbistan Adliyesi’nden SEGBİS sistemiyle duruşmaya dahil edildi.
Mahkeme Başkanı Vedat Koç, dosyaya gelen belgeleri okudu ve sonra tutuksuz sanıklara ve sanık avukatlarına esas hakkındaki savunmalarını sordu. İlk olarak konuşan tutuksuz sanık Murat Göktürk, esas hakkındaki savunmasını daha önce yaptığını, sadece bazı eklerin olduğunu söyledi. Göktürk, bu ekleri 2 klasör halinde mahkemeye sunduğunu ifade etti. Tutuksuz sanık Hamit Çeker, önceki savunmasını tekrar ettiğini belirtti.
Esas hakkındaki savunmasını daha önce yaptığını ifade eden tutuksuz sanıklardan Mehmet Çolak, bazı belgeleri klasörler halinde mahkemeye sunduğunu söyledi. Çolak, “Dosyanın geldiği son durum belli. Hakkımızda tanıklık yapan ve tutuklanmamıza neden olan yalancı tanıklarla ilgili işlem yapılmasını, mahkeme başkanı, üyeleri, cumhuriyet savcıları ve emniyet görevlileri hakkında Adalet Bakanlığına suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyorum” şeklinde konuştu.
“BİZ VE DİĞER ASKERLER TUTUKLANMADIK, REHİN ALINDIK”
Esas hakkındaki savunmasını yapan Abdullah Atılgan, tutuklandığı dönemde ayağından ameliyat olduğunu, koltuk değnekleriyle yürüdüğünü ve buna rağmen kaçma şüphesiyle tutuklandığını ve şimdi iddianameyi hazırlayan savcının firari olduğunu ifade etti. Atılgan, “Yalancı tanığın iddiaları ne yazık ki araştırılmamıştır. Bu araştırma görevini bizler ve avukatlar yapmıştır. Yapılan araştırmalar ve elde edilen belgelerle İlker Çınar’ın nasıl bir yalancı olduğunu ortaya çıkmıştır. İlker Çınar bize kim olduğumuzu unutturdu, doğru tek bir kelimesi yok, sizleri kandırıyor.
Bu kumpas davalarına karşı suçsuz olduğumuzu ispatlamaya çalışıyoruz. Görevlerinden uzaklaştırılanlar ya da yurt dışına kaçan kişiler bu iddianameyi hazırladı. Şahsıma terörist diyenlere sesleniyorum, ben Türk askeriyim, gidin teröristi başka bir yerde arayın. Tek suçun vatan sevgisi ve görevimi layıkıyla yerine getirmektir. Biz ve diğer askerler tutuklanmadık, rehin alındık” ifadelerini kullandı. Tutuksuz sanık Emre Günaydın, esas hakkındaki savunmasının bitmek üzere olduğunu belirterek, süre talep etti.
Esas hakkındaki savunmasını daha önce yaptığını belirten Abuzer Yıldırım, savunmasını tekrar ettiğini söyledi. Yıldırım, “Zalimi masum, masumu zalim gösteriyorlar. Geçen gün 5 PKK’lı yakalandı ve hepsi ‘kandırıldık’ dedi, o PKK’lılar masum gösterildi. Şimdi bir de kendime bakıyorum.
Allah’ın adaleti bir gün sağlanacaktır. Bu olay nedeniyle sanık oldum, cinayeti ben işlemedim, hatta engel olmaya çalıştım. Buna rağmen hala aynı ceza ile yargılanıyorum ve bunu adil olarak görmüyorum. Hiçbir zaman aşırı bir insan olmadım. Tutuklu olduğum dönemde üniversite okudum, KPSS sınavına girdim. Takdir mahkemenindir” sözlerini kaydetti.
Tutuksuz sanık Cuma Özdemir de bütün beyanlarını tekrar ettiğini, daha önce esas hakkındaki savunmasını yaptığını ifade etti. Tutuksuz sanık Salih Gürler de avukatıyla görüştükten sonra savunmasını yapacağını kaydetti. Mahkeme heyeti daha sonra tutuksuz sanık Levent Ercan Gelegen’in esas hakkındaki savunmasını dinledi. Heyet, duruşmaya ara verdi.
dikGAZETE.com