MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, MHP İl Başkanları toplantısına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, 23 Haziran'da yenilenecek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi için partinin başlattığı saha ve teşkilat faaliyetlerinin sürdüğünü belirtti.
MHP'nin, Cumhur İttifakı'nın diğer ortağı AK Parti'nin faaliyetleriyle uyumlu bir çalışma programı yürüttüğünü ifade eden Yalçın, bu çerçevede, kentin sosyal dokusunu ören hemşehri profilini harekete geçirmek üzere partilerinde bir dizi il başkanları toplantıları planlandığını anımsattı.
MHP Genel Merkezi'nde "İstanbul Türkiye'dir" anlayışı içinde ilki 9 Mayıs'ta düzenlenen il başkanları toplantılarının ikincisinin bugün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin başkanlığında gerçekleştiğini belirten Yalçın, toplantıya Siirt, Bitlis, Van, Diyarbakır, Adıyaman, Ağrı, Amasya, Çorum, Muş, Kayseri, Konya, Çankırı, Elazığ, Yozgat, Bingöl ve Batman il başkanlarının katıldığını kaydetti.
30 Mayıs'ta ise bir başka il başkanları grubunun bir araya geleceği üçüncü toplantının yapılacağını bildiren Yalçın, partinin İstanbul'da bütün halk kesimleri, sivil topum kuruluşları, dernekler, işçi, esnaf ve vatandaşlarla doğrudan temas halindeki yoğun propaganda çalışmalarını da büyük bir titizlik ve ciddiyetle devam ettirdiğini belirtti.
Yalçın, toplantıda, Bahçeli'nin talimatları gereği il başkanlarının yanı sıra Merkez Yönetim Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu üyeleri, milletvekilleri, belediye başkanları ve belediye meclis üyelerinin İstanbul yerel seçimi için seferber edildiğini, "Hemşehri Hareketi" bünyesinde görevlendirildiğini ifade etti.
Yalçın, İstanbul'un, muhteşem bir medeniyetin izlerini taşıdığı kadar, ona sahip ve varis olanların gelecek beklentilerini de sırtlandığını, bu nedenle de İstanbul gibi dünyanın gıptayla baktığı kadim bir beldeyi yönetmenin hem liyakat hem de ehliyet istediğini vurguladı.
"Cumhur İttifakı ifşa etmiştir"Bu devasa kenti idare yetkisinin ise İstanbulluların demokratik tasvibinden geçtiğini belirten Yalçın, şöyle devam etti:
"Hal böyleyken, İstanbul'un haiz olduğu değerlerden feyiz almamış, nasiplenmemiş kimselerin müdahalesiyle 31 Mart'ta millet iradesinin serbestçe tecellisine mani olunmak istenmiştir. 31 Mart'ta İstanbul halkının temayülü yağmalanmak istenmiş, demokrasiye suikast girişiminde bulunulmuştur. Güzide İstanbulluların siyasi iradesini hasıraltı etme teşebbüsleri, yalnızca İstanbul'un değil, bütün Türkiye'nin geleceğini çalma niyetinin belirtisi olmuştur. İstanbul seçiminin YSK tarafından iptaline zemin hazırlayan bu kanunsuz teşebbüsler, sadece İstanbul'un değil, bütün Türkiye'nin hakkını gasp etme maksadını su yüzüne çıkarmıştır. Sandığa giden yola Ali Baba ve Kırk Haramiler gibi pusu kuran siyaset çetelerini Cumhur İttifakı ifşa etmiştir. Cumhur İttifakı, sandık darbesini ferasetle görüp gerekli yasal girişimlerde bulunmuş, yargı erki de milletin verdiği yetkiyle, millet adına karar vermek suretiyle darbeyi ve darbecileri etkisiz hale getirmiştir. Yağma, hile ve entrikaya geçit verilmemiş, hak gasbına 'dur' denilmiştir. İstanbul halkı, iradesine yönelik haksızlığa, talana ve çapula cevabını 23 Haziran’da verecektir. Bu manada MHP'nin 23 Haziran'daki temel politika düsturu, hakkın teslimini halk eliyle yapmaktır."
"İstanbul'da hak yerini bulacak"MHP'nin, 23 Haziran günü kuvvetli bir halk iradesi tezahürü için 81 ilin temayülünü İstanbul'da birleştirmeyi hedeflediğini ifade eden Yalçın, şunları kaydetti:
"Böylece İstanbul seçiminde yapılan uygunsuzluk, yolsuzluk ve hırsızlıkları inkar edip 'Her şey çok güzel olacak' sloganıyla 'masumiyet karinesi' tertip etme düzenbazlığı, İstanbulluların ferasetine çarpıp geri dönecektir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenmesi yönünde çıkan yargı kararından siyasette 'mağduriyet karinesi' üretme gayretkeşliği, İstanbul halkının vicdanında mahkum olacaktır. Siyasi ve ideolojik bağnazlıklarını aldatıcı sloganlarla süsleyenlerin siyaset yolculuklarının, geceleyin kandili söndürmek ve karanlığa körü körüne dalmaktan ibaret olduğu bir kez daha görülecektir. 23 Haziran'daki İstanbul seçimi, demokrasi sandığının sonuçlarını kanunsuz tertiplerle değiştirme, tersyüz etme çabalarının millet iradesi duvarına çarptığı bir seçim olarak tarihe geçecektir. Zafer, Cumhur İttifakı'nın olacaktır. Zafer, Sayın Binali Yıldırım'ın olacaktır. İstanbul'un, gücünü milletten alan bir siyasi irade eliyle yönetilmesi, hem şehrin geleceğini teminat altına alacak hem de Türkiye'nin istikrar ve bekasına katkıda bulunacaktır. Unutulmamalıdır ki İstanbul demek, Türkiye demektir. İstanbul'da huzur, kardeşlik, birlik kazanacak, İstanbul'da hak yerini bulacak."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com