Atina
Yeraperitis, Yunanistan'da yayın yapan bir radyoya verdiği röportajda, Türk-Yunan ilişkilerine dair soruları yanıtladı.
İki ülke arasındaki yakınlaşmanın tarihi bir gereklilik olduğunu belirten Yerapetritis, iki ülkenin coğrafi olarak yan yana yaşamaya mecbur olduğunu ve vatanına hizmet etmek isteyenlerin barış dolu bir bölge için çalışması gerektiğini ifade etti.
Yerapetritis, bu ilişki içinde geri çekilmelerin ve gerginlik meydana getirecek konuların bulunmasının doğal olduğunu belirterek, asıl amacın ilişkiyi daha iyiye taşıyacak karşılıklı fayda sağlayacak alanlara vurgu yapılması olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in 13 Mayıs için öngörülen görüşmesine ilişkin planlamanın sorunsuz devam ettiğini belirten Yerapetritis "İyi ve verimli bir görüşme olacağını umuyorum." diye konuştu.
Yerapetritis, Aralık 2023'te Türkiye ve Yunanistan arasında imzalanan Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi'nin iki ülkenin de temel tezlerinden vazgeçmesini öngörmediğini ifade etti.
Yunan Bakan, Ege Denizi'nde deniz parkı ilan etme planına ilişkin, "Ülkemizin egemenliği ve egemenlik haklarını kullanma çerçevesinde yapılacak bu deniz parklarının yeri henüz belirlenmedi. Parkın yeri deniz canlılarının ve deniz suyunun korunmasıyla ilgili çevresel kriterlere bağlı olarak belirlenecek." dedi.
Türkiye'nin bu konudaki tepkisini aşırı bulduğunu belirten Yerapetritis, bu konunun ikili ilişkileri olumsuz etkileyeceğini sanmadığını ifade etti.
Yerapetritis, İsrail'in İran'a saldırı düzenlediği iddiasına ilişkin değerlendirmesinde ise düşmanca tavırların son bulması ve Gazze için daha çok insani yardım koridoru açılması gerektiğini söyledi.
Türkiye tepki göstermişti
Dışişleri Bakanlığından 9 Nisan'da yapılan yazılı açıklamada, Yunanistan Dışişleri Bakanlığının biri Ege Denizi'nde, diğeri İyon Denizi'nde iki yeni Deniz Parkı ilan edeceğini duyurduğu belirtilerek şunlar kaydedilmişti:
"Yunanistan'ın, Ege sorunları bağlamında öteden beri hemen her platformdan istifade etme çabası içinde olduğu bilinmektedir. İlişkilerimizde son dönemde görülen yumuşamaya rağmen Yunanistan'ın bu defa da çevreyle ilgili hususları istismar ettiği görülmektedir.
Ege sorunlarını ve egemenliği uluslararası anlaşmalarla Yunanistan'a devredilmemiş bazı ada, adacık ve kayalıkların statüsüne ilişkin hususları, kendi gündemi çerçevesinde kullanmamasını Yunanistan'a tavsiye ederiz."
Avrupa Birliği (AB) dahil üçüncü taraflara, "Yunanistan'ın çevre programlarına yönelik siyasi hamlelerine" alet olmaması konusunda ikazda bulunulan açıklamada, uluslararası deniz hukukunun, kapalı ya da yarı kapalı denizlerde kıyıdaş devletler arasında çevre konuları dahil işbirliğini teşvik ettiği, Türkiye'nin Ege Denizi'nde Yunanistan'la işbirliğine her zaman hazır olduğu vurgulanmıştı.
"Yunanistan'ın, statüsü tartışmalı coğrafi formasyonlar üzerinde yaratması muhtemel fiili durumları, kabul etmeyeceğimize tekraren dikkat çekeriz." ifadesine yer verilen açıklamada, söz konusu deniz parklarının, Ege Denizi'nde iki ülke arasındaki sorunlar bağlamında hukuki açıdan hiçbir sonuç doğurmayacağı belirtilmişti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com