Hisar Intercontinental Hospital Infertilite ve Tüp Bebek Bölümü Op. Dr. Figen Sungar, tüp bebek yöntemiyle ilgili bilgi verdi. Yaş ilerledikçe gebelik oranının azaldığını belirten Sungar, “Gebe kalmayı planlayan hastalarda korunmasız 1 yıllık beraberliğin sonunda gebelik oluşması beklenir. İlk 1 yıl herhangi bir müdahalede bulunulmaz . Ancak hasta yaşı 35 ve üzeri ise bu 1 yıllık bekleme süresi göz ardı edilebilir. Bunun nedeni ideal gebelik yaşının ya da başka bir deyimle gebelik oranlarının en yüksek olduğu yaş aralığının 23-25 yaş dönemi olmasıdır. Doğal döngüde gebelik oranı %15’dir. Yaş ilerledikçe gebelik oranları azalır. Bu azalma yumurta kalitesindeki düşüşe bağlı olarak meydana gelir. Saçı beyazlaması, yüzün kırışması gibi vücut hücrelerindeki doğal yaşlanma süreci yumurta hücrelere de yansır. Bu standart oranların dışında beklenmedik bir şekilde erken yaşta yumurta rezervinde azalma veya yumurta kalitesinde bozulma ortaya çıkabilir. Örneğin yaşı genç bile olsa 25 yaşında bir hastanın yumurta rezervi 40 yaşındaki bir hastanın yumurta rezerviyle aynı olabilir. Yumurta kalitesinin genç hastalarda daha iyi, yaş ilerledikçe daha kalitesiz olması beklenirken; genç yaş grubundaki hastalarda da yumurta kalitesinde bozulmalar görülebilir” dedi.
“Yumurtalık yaşı hasta yaşını takip etmeyebilir”
Gebelikte doğal yollarla da olsa, sağlıklı sonuçlar elde edebilmek için iyi bir embriyo, o embriyoyu oluşturan iyi bir yumurta ve iyi bir sperme ihtiyaç olduğunu söyleyen Sungar, “Embriyonun yerleştiği, bebeğin geliştiği; rahim dokusu düz kas yapısından oluşur. Rahim içinde başka bir patoloji olmadığı koşullarda, yeterli hormonal destek verilirse rahmin yaşı önemli değildir. Sonuç olarak rahim yaşı hasta yaşıyla paralel seyretmez. Genç yaşta karşılaşılan kötü kaliteli yumurtaların neden oluştuğu konusu henüz tartışılmaktadır. Geçirilmiş tiroid rahatsızlıkları, hastanın daha önce kemoterapi alması veya yumurtalıkların radyasyona maruz kalması, genetik, çevredeki toksik maddeler neden olabilmektedir. Bu faktörlerden bir kısmı değiştirilebilirken bir kısmı değiştirilemez. Örneğin genetik faktörler/ nedenler değiştirilemez. Yani ailesinde erken menopoz, annesinde veya kız kardeşlerinde gebelik olmadığı tespit edilen hastanın vakit kaybetmeden çocuk sahibi olması önerilir. Kötü çevre koşulları stresli ortamlardan uzaklaşmak yaşam koşularının iyileştirilmesi sigaranın bırakılması yumurta kalitesini korumak için değiştirilebilecek faktörlerden sayılır” diye konuştu.
“Dondurulan yumurtalar 5 yıl saklanabiliyor”
Sungar, yumurta dondurmanın yaşa bağlı olduğu gibi tıbbi nedenlerle radyoterapi yada kemoterapi alacak olan hastalara önerildiğini belirterek “Kişi bekar dahi olsa ilerde çocuk sahibi olabilmek için yumurta rezervinin azaldığı görülürse yumurtaları dondurulabilir. Yasal olarak hastanın yumurta rezervinin azaldığının, kan tahlili ve ultrason ile tespit edilmiş olması gerekir. Bu işlem için hasta yaklaşık on gün ilaç kullanarak, yumurtaları büyütülür, ardından toplanır ve dondurularak saklanır. Dondurulan yumurtalar 5 yıl boyunca saklanabilir. İsteğe bağlı olarak süre uzatılabilir. Hasta evlendikten sonra eşiyle beraber gelerek dondurulmuş yumurtaların transferini talep edebilir. Toplanan yumurtalar laboratuvar koşullarında -240 derecede sıvı azot içinde özel tanklarda saklanır” şeklinde konuştu.
“Kemoterapi veya radyoterapi görmeden önce bir uzmana başvurun”
Sungar son olarak şunları kaydetti: “Tıbbi nedenlerle genç yaşta radyoterapi veya kemoterapi alması gereken hastalara tedaviden önce yumurta dondurma işlemi öneririz. Kemoterapi ve radyoterapi almadan iki hafta önce hastanın bize başvurması yeterlidir. Eğer tedavi başladıysa yumurta dondurma işlemi rezervi hızla azalttığından dolayı yapılması imkansız hale gelir. Dolayısıyla genç yaşta hastalara uygulanacak bu tarz tedavilerde hem hastanın hem de tedaviyi uygulayacak hekimin yumurta dondurma işlemini unutmaması, hastanın vakit kaybetmeden Tüp Bebek Ünitesine başvurması gerekir”.
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com