06-10-2015 20:23
AK Parti Milletvekili Metin Külünk, Yüksek Seçim Kurulunun sandıklarla ilgili aldığı kararı eleştirerek, “YSK garip bir şekilde Türkiye tarihi için son derece kritik bir seçimde, kendi üzerine olağanüstü bir yük aldı. Bunun faturasını öder” dedi.
AK Parti İstanbul Milletvekili ve 1. Bölge Milletvekili Adayı Metin Külünk, Ümraniye Belediyesi’nin düzenlediği programda yerel gazetelerin temsilcileri ile bir araya geldi.
Burada bir konuşma yapan AK Partili Külünk, “Türkiye çok partili demokratik yaşamının en hassas seçimlerinden birisine doğru hızla yol alıyor. Türkiye’nin demokrasi ve özgürlükler bağlamında geldiği bu nokta, Türkiye’nin en önemli kazanımıdır. Bu kazanımları daha ileriye götürmek, AK Parti hareketinin en temel hedeflerinden birisidir” dedi.
“HER ADIMIN SORUMLUSU YSK’DIR”
Yüksek Seçim Kurulu’nun Doğu ve Güneydoğu’da sandıkların taşınması ile ilgili aldığı kararı da eleştiren Külünk, “YSK’nın durduğu yerin yanlış olduğunu açıkça söyleyeyim. Çünkü sandıklar taşınmıyor, sandıklar birleştiriliyor. Ama YSK garip bir şekilde Türkiye tarihi için son derece kritik bir seçimde kendi üzerine olağan üstü bir yük aldı. Bunun faturasını öder. Orada vatandaşların sandığa gitme, iradelerini özgürce beyan etme, en ufak bir yerde olsa dahi hiç fark etmez. Tek bir yerde dahi olsa hiç fark etmez. Vatandaşın iradesini özgür kullanma hakkını, devletin sandık güvenliğini sağlamasına rağmen, bir şekilde, gecenin bir vaktinde veya ıssız bir yerde, vatandaşın iradesinin özgürce sandığa yansımasını engelleyecek, her adımın sorumlusu YSK’dır. Ve bu anlamda YSK bu kararı ile tıpkı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yurt dışında randevu sistemini dayatarak, yaptığı ikinci bir büyük yanlışı yakın tarihimizde yapmaktadır” şeklinde konuştu.
Devletin sandık güvenliğini sağlamak için gerekli tüm tedbirleri alacağını ifade eden Külünk, “Tüm bunlara rağmen olur ki vatandaşımızın iradesini özgürce kullanmasına engel olmak isteyecek veya vatandaş gitti iradesini kullandı, herhangi bir köyde AK Parti’ye 300 oydan 200 oy çıktı, o 200 insan AK Parti’ye oy verdiği için birileri yasa dışı yollarla vatandaşa zarar vermesini engellemek içindir bu adım. Dolayısı ile YSK’nın aldığı bu son karar kendisini tarihi bir vebalın altına sokmuştur. Sorumlusu da kendisidir. Bunun hesabı da onlara sorulur” diye konuştu.
1 Kasım seçimlerinin Doğu ve Güneydoğu’da 7 Haziran’daki seçimler gibi olmayacağı iddia eden Metin Külünk, “Ben inanıyorum ki Doğu ve Güneydoğu’da 7 Haziran’da karşılaştığımız tablonun çok önemli bir kısmı ortadan kalkacaktır. Ve AK Parti’yi tek başına iktidara taşıyacak, Parlamento’daki sandalye sayısının adresi Doğu ve Güneydoğu olacaktır” ifadesini kullandı.
Külünk, millete ve devlete kast eden her örgütle kanuni yollardan mücadele etmenin devletin asli görevi olduğunu vurgulayarak, “Paralel devlet yapılanması FETÖ terör örgütünün 17-25 Aralık kalkışması ikinci bir 28 Şubat’tır. 28 Şubat’ı hangi dinamikler Türkiye’de öne çıkardıysa ve de hükümeti alaşağı ettilerse paralel devlet yapılanmasını da aynı merkez tarafından ikinci bir 28 Şubat gerçekleştirmek üzere sahneye sürmüştür” dedi.
(İHA)
AK Parti İstanbul Milletvekili ve 1. Bölge Milletvekili Adayı Metin Külünk, Ümraniye Belediyesi’nin düzenlediği programda yerel gazetelerin temsilcileri ile bir araya geldi.
Burada bir konuşma yapan AK Partili Külünk, “Türkiye çok partili demokratik yaşamının en hassas seçimlerinden birisine doğru hızla yol alıyor. Türkiye’nin demokrasi ve özgürlükler bağlamında geldiği bu nokta, Türkiye’nin en önemli kazanımıdır. Bu kazanımları daha ileriye götürmek, AK Parti hareketinin en temel hedeflerinden birisidir” dedi.
“HER ADIMIN SORUMLUSU YSK’DIR”
Yüksek Seçim Kurulu’nun Doğu ve Güneydoğu’da sandıkların taşınması ile ilgili aldığı kararı da eleştiren Külünk, “YSK’nın durduğu yerin yanlış olduğunu açıkça söyleyeyim. Çünkü sandıklar taşınmıyor, sandıklar birleştiriliyor. Ama YSK garip bir şekilde Türkiye tarihi için son derece kritik bir seçimde kendi üzerine olağan üstü bir yük aldı. Bunun faturasını öder. Orada vatandaşların sandığa gitme, iradelerini özgürce beyan etme, en ufak bir yerde olsa dahi hiç fark etmez. Tek bir yerde dahi olsa hiç fark etmez. Vatandaşın iradesini özgür kullanma hakkını, devletin sandık güvenliğini sağlamasına rağmen, bir şekilde, gecenin bir vaktinde veya ıssız bir yerde, vatandaşın iradesinin özgürce sandığa yansımasını engelleyecek, her adımın sorumlusu YSK’dır. Ve bu anlamda YSK bu kararı ile tıpkı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yurt dışında randevu sistemini dayatarak, yaptığı ikinci bir büyük yanlışı yakın tarihimizde yapmaktadır” şeklinde konuştu.
Devletin sandık güvenliğini sağlamak için gerekli tüm tedbirleri alacağını ifade eden Külünk, “Tüm bunlara rağmen olur ki vatandaşımızın iradesini özgürce kullanmasına engel olmak isteyecek veya vatandaş gitti iradesini kullandı, herhangi bir köyde AK Parti’ye 300 oydan 200 oy çıktı, o 200 insan AK Parti’ye oy verdiği için birileri yasa dışı yollarla vatandaşa zarar vermesini engellemek içindir bu adım. Dolayısı ile YSK’nın aldığı bu son karar kendisini tarihi bir vebalın altına sokmuştur. Sorumlusu da kendisidir. Bunun hesabı da onlara sorulur” diye konuştu.
1 Kasım seçimlerinin Doğu ve Güneydoğu’da 7 Haziran’daki seçimler gibi olmayacağı iddia eden Metin Külünk, “Ben inanıyorum ki Doğu ve Güneydoğu’da 7 Haziran’da karşılaştığımız tablonun çok önemli bir kısmı ortadan kalkacaktır. Ve AK Parti’yi tek başına iktidara taşıyacak, Parlamento’daki sandalye sayısının adresi Doğu ve Güneydoğu olacaktır” ifadesini kullandı.
Külünk, millete ve devlete kast eden her örgütle kanuni yollardan mücadele etmenin devletin asli görevi olduğunu vurgulayarak, “Paralel devlet yapılanması FETÖ terör örgütünün 17-25 Aralık kalkışması ikinci bir 28 Şubat’tır. 28 Şubat’ı hangi dinamikler Türkiye’de öne çıkardıysa ve de hükümeti alaşağı ettilerse paralel devlet yapılanmasını da aynı merkez tarafından ikinci bir 28 Şubat gerçekleştirmek üzere sahneye sürmüştür” dedi.
(İHA)
