İstanbul'da biri endüstriyel tasarımcı iki genç girişimci tarafından geliştirilen, her nesneyi oyuncağa dönüştürme imkanı sağlayarak çocuklara açık uçlu oyun imkanı veren tasarım, Almanya'daki Oyuncak Fuarı'ndan "Yılın Sürdürülebilir Oyuncağı" ödülüyle döndü.
Bilim Kahramanları Derneğinin 2017'de düzenlediği lego turnuvasında tanışan 29 yaşındaki Elif Atmaca ve 25 yaşındaki Ögeday Uçurum, çocukların yaratıcılıkları ve hayal güçlerini destekleyecek bir oyuncak tasarladı.
Atmaca'nın tasarımını yaptığı, Uçurum'un ise proje koordinatörlüğünü üstlendiği oyuncak, dünyadaki her nesneyi oyuncağa dönüştürebiliyor. Kitinin içinde hiçbir yönerge ve kural bulunmayan oyuncakta tüm süreç çocukların hayal gücüne bırakılıyor.
Açık uçlu oyun deneyimi sağlayan, eklemler, çubuklar, bağlantıyı sağlayacak plastik bantlardan oluşan tasarım ile çocuklar yaratıcılıklarını kullanarak sonsuz sayıda oyuncak yapabiliyor.
Ortamla etkileşime giren oyuncakAA muhabirine oyuncak öykülerini anlatan Elif Atmaca, asker çocuğu olduğunu ve çocukluğunun büyük bölümünün Anadolu'nun çeşitli illerinde geçtiğini söyledi.
Bu süreçte kısıtlı imkanlar altında çocuk olma ve oyuncağa erişim konularını deneyimlediğini belirten Atmaca, şöyle konuştu:
"Çocuklar için öyle bir oyuncak tasarlayayım ki hem yaratıcılıklarını desteklesin hem de zor şartlar altında o oyuncağa erişimleri olsun istedim. Ayı, bebek, araba gibi tek seferlik kullanıp atacakları bir şey olmasın, hem onlarla büyüsün hem de bulundukları ortamla etkileşime geçmelerini sağlasın istedim. Çadır kentteyse o ortamda bulunan bir şeyle, köydeyse ağaç dalından oyuncak yapabilsin diye konsepti tanımladım."
Üç boyutlu yazıcıdan çıkardıkları parçaları, fırın eldiveninden kestikleri parçalarla birleştirerek ürünün prototipini oluşturduklarını anlatan Atmaca, bu dönemde sosyal girişimcilik kavramıyla tanıştıklarını ve kar amacı gütmeden projelerini hayata geçirecek yollar aramaya başladıklarını dile getirdi.
Oyun testinde mülteci çocuklarla da çalıştılarİmece adlı eğitim programından kazandıkları hibe sayesinde tasarımlarını hayata geçirdiklerine değinen Atmaca, "oyun testi" aşamasında mülteciler, toplum merkezlerindeki ve özel okullardaki çocuklarla çalıştıklarını söyledi.
Başta dezavantajlı bölge çocuklarına ulaşmayı hedeflerken, şehirde yaşayan çocukların da ihtiyaçları olduğunu fark ettiklerini belirten Atmaca, "Daha avantajlı olduğunu düşündüğümüz çocukların da yetişkin müdahalesi, vakitlerinin tamamen yapılandırılmış olması, akademik kaygıya göre yetiştiriliyor olması gibi nedenlerle engellendiğini fark ettik." dedi.
Kapsayıcı, cinsiyetsiz ve dilsiz bir oyuncak tasarladığını belirten Atmaca, kitlesel fonlama kampanyası ile piyasaya sürdükleri oyuncaktan bir tane satın alındığında bir tane de dezavantajlı bölgelerde yaşayan çocuklara bağışlandığını vurguladı.
30'dan fazla ülkede satışı varTürkiye'nin yanı sıra 30'dan fazla ülkede satışları olduğunu kaydeden Atmaca, internet üzerinden satışı olan tasarımlarının raflarda yer alması için oyuncak marketleriyle görüştüklerini bildirdi.
Yetişkinler "Ben bundan ne yapacağım ki?" diye düşünürken çocukların direkt alıp oynamaya başladığını dile getiren Atmaca, Türk ve mülteci çocuklarla yaptıkları atölyelerde iki millet arasındaki bariyerlerin kalktığına şahit olduklarını söyledi.
Tasarımlarının ABD'deki Modern Sanatlar Müzesi'nin mağazasında da yer aldığına dikkati çeken Atmaca, "Bir yandan farklı satış kanallarından ürünün yaygınlaşmasını sağlarken, bir yandan da sosyal tarafta etki yaratacak projelere kaynak yaratıp, global bir marka haline gelmek istiyoruz." dedi.
Kutusu bile oyuncağa dönüşüyorProje Koordinatörü Ögeday Uçurum da çocuklara alan verilince keşfetme deneyiminin başladığını vurguladı. Uçurum, "Uzay gemisi hayal ediyor, etrafına bakıyor, pet şişe buluyor. Pet şişe nasıl uzay gemisine dönüşür bunu öğrenmeye başlıyor. Tamamen kendi yaratıyor ve günün sonunda kendi yarattığı oyun dünyasında oynuyor." dedi.
Tasarımlarının çocuklara problem çözme, değişik durumlara adaptasyon ve kooperatif çalışmayı öğrettiğinin altını çizen Uçurum, şunları söyledi:
"Ocak ayında Almanya'da dünyanın en büyük oyuncak fuarındaydık. Orada sürdürülebilirlik başlığı altında 'Yılın en trend oyuncağı' seçildik. Daha güzeli Türkiye'den çıkan bir girişimin globalde böyle bir mesaj taşıyor olması. Oyuncak dünyası, özellikle atık konusunda eleştirilen bir yer. Tasarımımızın ana mantığı ileri dönüşüm. Yaratıcılık bir tarafı ama öbür taraftan da çocuklara ileri dönüşümü öğretmesi çok değerli. Biz günlük bazda sıfır atığı konuşuyoruz. Bir çocuğun bunu çok erken yaşta deneyimliyor olması çok değerli."
Tasarımın kutusunun bile oyuncağa dönüşebildiğine işaret eden Uçurum, oyuncağın kutulanmasının da kadın kooperatiflerinde yapıldığını vurguladı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com