Ankara
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansının (IRENA) iklim değişikliğinde küresel sıcaklıkların 1,5 derece ile sınırlandırılmasını hedefleyen senaryosuna göre, 2050'ye kadar dünya genelinde enerji verimliliği uygulamaları, yenilenebilir enerji ve ilgili teknolojileri enerji sektöründe itici güç olacak.
AA muhabirinin, 22 Haziran Dünya Yenilenebilir Enerji Günü dolayısıyla IRENA raporlarından derlediği bilgilere göre, toplumların elektrik üretim ve tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesi, enerji sistemlerinde yenilenebilir enerji ve ilgili teknolojilere dönüştürülmesiyle 2050'ye kadar yıllık 37 gigaton karbon emisyonunun önüne geçilebilecek.
Giderek artan kentleşme, nüfus artışı ve iklim değişikliği, enerji başta olan tüm kaynakların sorumlu tüketilmesini gerekli kılıyor.
Karbon emisyonların azaltılmasında yenilenebilir enerjinin direkt kullanımı, önemi çoğunlukla göz ardı edilen enerji verimliliğinde etkili iyileştirmeler yapılması, elektrikli araçların ulaştırma sistemine daha fazla dahil edilmesi, konutlarda ısı pompalarının yaygınlaştırılması, temiz hidrojen ve türevlerinin enerji sistemine dahil edilmesi, biyoenerji, karbon yakalama ve depolama teknolojilerinin kullanımı gibi başlıklar ön plana çıkıyor.
IRENA'nın "Yenilenebilir Kapasitesi 2022 İstatistikleri" raporuna göre, aralarında, güneş, rüzgar, jeotermal, hidroelektrik, biyoenerji ve okyanus enerjisi gibi diğer temiz enerji kaynaklarının kurulu kapasitesi geçen yıl ilave edilen 257 gigavatla toplam 3 bin 64 gigavata yükseldi.
Geçen yılın sonunda güneş enerjisi kurulu gücü önceki yıla göre yüzde 19 artışla 133 gigavat oldu. Rüzgar enerjisi aynı dönemde yüzde 13 büyüyerek 93 gigavata ulaştı. Hidroelektrik enerjisi kapasitesi ise yüzde 2 artışla 19 gigavat olarak hesaplandı.
Küresel hidroelektrik elektrik güç kapasitesi 1230 gigavatlık kapasiteyle tüm temiz kaynaklar içinde yüzde 40'lık paya ulaştı.
Güneş enerjisi toplamda 849 gigavatla yüzde 28, rüzgar enerjisi ise 825 gigavatla yüzde 27'lik pay alarak sırasıyla ikinci ve üçüncü oldu.
Türkiye'de temiz enerji yatırımları hız kesmedi
Türkiye'de geçen yıl devreye alınan elektrik üretim kapasitesinin yüzde 97'sini yenilenebilir enerji santralleri oluşturdu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de geçen yıl 3 bin 446 megavat lisanslı elektrik üretim kapasitesi devreye alındı.
Rüzgar santralleri 1772 megavatla bu kapasitenin yüzde 51,5'ini oluşturdu, güneş enerjisi ise 498 megavatla yüzde 14,5'ini oluşturdu.
Geçen yıl devreye alınan lisanslı elektrik üretim kapasitesinde biyokütle, atık ısı ve jeotermal santrallerin payı yüzde 16,6 olurken, hidroelektrik santrallerinin payı yüzde 14,5 olarak hesaplandı. Geçen yıl toplam kurulu gücün yüzde 53,7'sini yenilenebilir enerji oluşturdu.
Temiz enerjide küresel ve yerel artışa rağmen iklim değişikliğinin etkilerini en aza indirmek ve fosil yakıtlardan daha ucuz hale gelen yenilenebilir enerjiden en üst düzeyde yararlanmak için daha fazla yatırıma ihtiyaç duyuluyor.
IRENA'nın iklim değişikliğinde küresel sıcaklıkların 1,5 derece ile sınırlandırılmasını hedefleyen senaryosuna göre, 2050'ye kadar dünya genelinde enerji verimliliği uygulamaları, yenilenebilir enerji ve ilgili teknolojileri tüm dünyada enerji sektöründe itici güç olacak.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com