Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yerli otomobille ilgili, “Hedefimiz 2019 yılı sonuna kadar seri üretim aşamasına geçmek” dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Sheraton Otel’de düzenlenen 4. Özel Sektör Ar-Ge Merkezleri Zirvesi’ne katılmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Dün tanıtılan yerli otomobillin üretime hazır prototipinin hangi yıl, üretimci seçiminin hangi yıl ve mülkiyetinin devlete mi ait olacağı yoksa satılıp satılmayacağının sorulması üzerine Bakan Işık, “Bütün bunları yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Hedefimiz 2019 yılı sonuna kadar seri üretim aşamasına geçmek. Bu noktada da özellikle babayiğitle ilgili çalışmalarımızda sürüyor. Fikri mülkiyet konusunda da bu karşılıklı görüşmelerle ortaya konacak bir durumdur. Fikri mülkiyet devlette de olabilir, özel sektörde de olabilir. Devlette olursa özel sektörün bu noktadaki özellikle nasıl bir yöntemle bunu üreteceği önemlidir. Eğer özel sektörde olursa da devletin buradan lisans geliri elde etmesi gibi dünyada bu konularla ilgili bilinen pek çok yöntem var. Bunların hepsini çalışıyoruz. Özellikle bundan birkaç yıl sonra yollarda belki Mercedes’in yanında Apple arabalarını da göreceğiz, belki BMW’nin yanında Google araçlarını göreceğiz. Dünya otomobil teknolojisinde hızla farklı bir yöne giderken Türkiye’nin burada tekrar treni kaçırmaması önemli. Biz bu açıdan olaya yaklaşıyoruz. Bugünkü tartışmaların bu açıdan bakıldığında hiçbir kıymeti yok. Biz olumlu yapıcı eleştirilere her zaman açığız” ifadelerini kullandı.
Yerli otomobilin iki farklı araçtan esinlenilip esinlenilmediğiyle ilgili soruya Bakan Işık, “Bu konuyla ilgili detaylı bir açıklamayı önümüzdeki günlerde yapacağız. Biz ne yaptığımızı biliyoruz. Nasıl bir işbirliği yaptığımızı paylaşacağız” dedi.
Artık hibrit kelimesinin otomotiv teknolojisinde kullanılmadığını söyleyen Işık, “Hibrit belki bir 5 yıl öncesinin kavramıydı. Şuanda menzili uzatılmış elektrikli araç diye kullanıyoruz. Bu hibritten farklı bir şey” diye konuştu.
“HEDEFİMİZ BU BABAYİĞİTLE İLGİLİ ÇALIŞMAYI ÖNÜMÜZDEKİ YILIN İLK 3 AYINDA TAMAMLAYABİLMEK”
“Babayiğit çağrısı yapıyorsunuz sürekli, ilgi nedir görüştüğünüz üreticiler var mı” sorusuna Bakan Işık, “Bu konuda çalışmalar yürüyor. Belli olgunluk seviyelerine gelince paylaşacağız. Hedefimiz bu babayiğitle ilgili çalışmayı önümüzdeki yılın ilk 3 ayında tamamlayabilmek. Eğer bu ilk 3 ayda bu süreci tamamlayabilirsek ondan sonra her türlü arazi şartlarında TÜBİTAK’ın da geliştirdiği teknolojilerinin uygulanmış olarak 30-40 tane aracın üretilip her türlü arazi, iklim ve mevsim şartlarında denenmesinin yapılması hedefimiz bu. 2016 yılı yerli menzili uzatılmış elektrikli araç noktasında önemli bir yıl olacak” değerlendirmesinde bulundu.
“DÜN AKŞAMDAN BERİ BAZI MİHRAKLARIN ÖZELLİKLE POMPALAMAYA ÇALIŞTIĞININ DA BİLİNCİNDEYİZ, FARKINDAYIZ”
Bakan Işık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bugünkü tartışmaların bu eksende olmasını değil de Türkiye’nin gerçekten buradan milli marka çıkarması ve teknolojilerin Türkiye’de üretilmesi noktasında tartışmanın yürümesini arzu ediyorum. Bugün Türkiye’de üretim yapan tüm firmalar bizim için Türk firmalarıdır. Onların ürettiği her ürün bizimi için yerlidir. Olayı bir yerli otomotivle rekabet noktasına çekmeye çalışan çevrelere kesinlikle katılmıyoruz. Biz hem Türkiye’nin kendi markasıyla bir menzili uzatılmış elektrikli araç dünya piyasasına ve Türkiye piyasasına sürmesini hedefliyoruz. Hem de mevcut kendi otomobil firmalarımızın en güçlü şekilde yoluna devam etmesi için hem destek veriyoruz, hem çalışıyoruz. 1960’larda Türkiye’nin başına gelen olayların bugünlerde de tekrar edilmek istenmesi gibi endişeleri de yabana atmıyoruz. Bu endişeyi dün akşamdan beri bazı mihrakların özellikle pompalamaya çalıştığının da bilincindeyiz, farkındayız. Bizim arzu ettiğimiz tartışmanın o noktada değil, tartışmanın Türkiye’nin marka oluşturması ve yeni teknolojileri geliştirme noktasında iddiasının sürmesi. O dönemde keşke daha Güney Kore’nin hiçbir markası yokken Devrim otomobilinin arkasında durulsaydı sahip çıkılsaydı da bugün dünya yollarında bir veya birkaç tane Türk markası olsaydı. Bugün aynı engellerle karşılaşmak istemiyoruz.”
“İSİM NOKTASINI BU İŞİN BABAYİĞİDİ BELİRLENDİKTEN SONRA ÖZELLİKLE TARTIŞMAK İSTİYORUZ”
Başbakan Davutoğlu ile yapacağı görüşmede otomobilin isminin açıklanıp açıklanmayacağının sorulması üzerine Işık, “İsim çok daha farklı bir nokta. İsim noktasını bu işin babayiğidi belirlendikten sonra özellikle tartışmak istiyoruz. Bu noktada çok acelemiz yok. Önümüzde seri üretim noktasına gelene kadar bir süreç var. Bu süreci en güzel şekilde değerlendirmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Üretici seçimi konusunda ihale mi olacak” sorusuna Işık, “Yakında belki duyuruya da çıkabiliriz. Bu konuda bizimle çalışmak isteyen herkesle görüşüp, bu konuyu olgunlaştırmak istiyoruz. İsim konusunu kısa vadede belirlemek gibi düşüncemiz yok” dedi.
(İHA)
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Sheraton Otel’de düzenlenen 4. Özel Sektör Ar-Ge Merkezleri Zirvesi’ne katılmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Dün tanıtılan yerli otomobillin üretime hazır prototipinin hangi yıl, üretimci seçiminin hangi yıl ve mülkiyetinin devlete mi ait olacağı yoksa satılıp satılmayacağının sorulması üzerine Bakan Işık, “Bütün bunları yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Hedefimiz 2019 yılı sonuna kadar seri üretim aşamasına geçmek. Bu noktada da özellikle babayiğitle ilgili çalışmalarımızda sürüyor. Fikri mülkiyet konusunda da bu karşılıklı görüşmelerle ortaya konacak bir durumdur. Fikri mülkiyet devlette de olabilir, özel sektörde de olabilir. Devlette olursa özel sektörün bu noktadaki özellikle nasıl bir yöntemle bunu üreteceği önemlidir. Eğer özel sektörde olursa da devletin buradan lisans geliri elde etmesi gibi dünyada bu konularla ilgili bilinen pek çok yöntem var. Bunların hepsini çalışıyoruz. Özellikle bundan birkaç yıl sonra yollarda belki Mercedes’in yanında Apple arabalarını da göreceğiz, belki BMW’nin yanında Google araçlarını göreceğiz. Dünya otomobil teknolojisinde hızla farklı bir yöne giderken Türkiye’nin burada tekrar treni kaçırmaması önemli. Biz bu açıdan olaya yaklaşıyoruz. Bugünkü tartışmaların bu açıdan bakıldığında hiçbir kıymeti yok. Biz olumlu yapıcı eleştirilere her zaman açığız” ifadelerini kullandı.
Yerli otomobilin iki farklı araçtan esinlenilip esinlenilmediğiyle ilgili soruya Bakan Işık, “Bu konuyla ilgili detaylı bir açıklamayı önümüzdeki günlerde yapacağız. Biz ne yaptığımızı biliyoruz. Nasıl bir işbirliği yaptığımızı paylaşacağız” dedi.
Artık hibrit kelimesinin otomotiv teknolojisinde kullanılmadığını söyleyen Işık, “Hibrit belki bir 5 yıl öncesinin kavramıydı. Şuanda menzili uzatılmış elektrikli araç diye kullanıyoruz. Bu hibritten farklı bir şey” diye konuştu.
“HEDEFİMİZ BU BABAYİĞİTLE İLGİLİ ÇALIŞMAYI ÖNÜMÜZDEKİ YILIN İLK 3 AYINDA TAMAMLAYABİLMEK”
“Babayiğit çağrısı yapıyorsunuz sürekli, ilgi nedir görüştüğünüz üreticiler var mı” sorusuna Bakan Işık, “Bu konuda çalışmalar yürüyor. Belli olgunluk seviyelerine gelince paylaşacağız. Hedefimiz bu babayiğitle ilgili çalışmayı önümüzdeki yılın ilk 3 ayında tamamlayabilmek. Eğer bu ilk 3 ayda bu süreci tamamlayabilirsek ondan sonra her türlü arazi şartlarında TÜBİTAK’ın da geliştirdiği teknolojilerinin uygulanmış olarak 30-40 tane aracın üretilip her türlü arazi, iklim ve mevsim şartlarında denenmesinin yapılması hedefimiz bu. 2016 yılı yerli menzili uzatılmış elektrikli araç noktasında önemli bir yıl olacak” değerlendirmesinde bulundu.
“DÜN AKŞAMDAN BERİ BAZI MİHRAKLARIN ÖZELLİKLE POMPALAMAYA ÇALIŞTIĞININ DA BİLİNCİNDEYİZ, FARKINDAYIZ”
Bakan Işık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bugünkü tartışmaların bu eksende olmasını değil de Türkiye’nin gerçekten buradan milli marka çıkarması ve teknolojilerin Türkiye’de üretilmesi noktasında tartışmanın yürümesini arzu ediyorum. Bugün Türkiye’de üretim yapan tüm firmalar bizim için Türk firmalarıdır. Onların ürettiği her ürün bizimi için yerlidir. Olayı bir yerli otomotivle rekabet noktasına çekmeye çalışan çevrelere kesinlikle katılmıyoruz. Biz hem Türkiye’nin kendi markasıyla bir menzili uzatılmış elektrikli araç dünya piyasasına ve Türkiye piyasasına sürmesini hedefliyoruz. Hem de mevcut kendi otomobil firmalarımızın en güçlü şekilde yoluna devam etmesi için hem destek veriyoruz, hem çalışıyoruz. 1960’larda Türkiye’nin başına gelen olayların bugünlerde de tekrar edilmek istenmesi gibi endişeleri de yabana atmıyoruz. Bu endişeyi dün akşamdan beri bazı mihrakların özellikle pompalamaya çalıştığının da bilincindeyiz, farkındayız. Bizim arzu ettiğimiz tartışmanın o noktada değil, tartışmanın Türkiye’nin marka oluşturması ve yeni teknolojileri geliştirme noktasında iddiasının sürmesi. O dönemde keşke daha Güney Kore’nin hiçbir markası yokken Devrim otomobilinin arkasında durulsaydı sahip çıkılsaydı da bugün dünya yollarında bir veya birkaç tane Türk markası olsaydı. Bugün aynı engellerle karşılaşmak istemiyoruz.”
“İSİM NOKTASINI BU İŞİN BABAYİĞİDİ BELİRLENDİKTEN SONRA ÖZELLİKLE TARTIŞMAK İSTİYORUZ”
Başbakan Davutoğlu ile yapacağı görüşmede otomobilin isminin açıklanıp açıklanmayacağının sorulması üzerine Işık, “İsim çok daha farklı bir nokta. İsim noktasını bu işin babayiğidi belirlendikten sonra özellikle tartışmak istiyoruz. Bu noktada çok acelemiz yok. Önümüzde seri üretim noktasına gelene kadar bir süreç var. Bu süreci en güzel şekilde değerlendirmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Üretici seçimi konusunda ihale mi olacak” sorusuna Işık, “Yakında belki duyuruya da çıkabiliriz. Bu konuda bizimle çalışmak isteyen herkesle görüşüp, bu konuyu olgunlaştırmak istiyoruz. İsim konusunu kısa vadede belirlemek gibi düşüncemiz yok” dedi.
(İHA)