Balakliya
Rus güçleri, Ukrayna ile 24 Şubat'ta başlayan savaştan günler sonra Harkiv bölgesinin güneyinde yer alan Balakliya şehrini ele geçirdi.
Yaklaşık 6 ay boyunca Rus güçlerinin elinde kalan Balakliya'nın kontrolü 8 Eylül’de yeniden Ukrayna'ya geçti. Rusya 10 Eylül'de Rus ordusunun daha önce ele geçirdiği İzyum ve Balakliya şehirlerinden geri çekilmeye başladığını duyurdu.
Savaş nedeniyle birçok elektrik hattının zarar gördüğü şehrin birçok bölgesinde elektrik ve su yok.
Çatışmalarda birçok köprünün ve yolun hasar görmesi nedeniyle şehre ulaşım da oldukça zor. Şehirdeki birçok binada savaşın izlerine rastlanıyor.
Rus güçlerinin eline geçmesinin ardından Balakliya'da kalan ve soyadlarını vermek istemeyen Balakliyalı bir aile, 6 ay boyunca yaşadıklarını anlattı.
Bu süre zarfında eşiyle şehirde kalmaya devam ettiklerini söyleyen 49 yaşındaki Natalya, evlerinde uzun süredir elektriğin olmadığını, yaklaşık 1 haftadır da suların akmadığını belirtti. Natalya, evlerinde elektriğin olmaması nedeniyle çamaşırlarını elde yıkadığını ifade etti.
Rus güçlerinin 27 Şubat'ta Balakliya'ya girdiğini anlatan Natalya, "Genelde insanlar korku içindeydi. Ne yapacaklarını bilemiyorlardı. İnsanlardaki korku görünüyordu." diye konuştu.
Rus güçleri geldikten sonra bir süre Balakliya'da kaldıklarını ifade eden Natalya, daha sonra şehre yakın bir bölgede bulunan Bayrak köyündeki evlerine geçtiklerini kaydetti.
Natalya, Bayrak köyünde yaklaşık 2 ay kaldıklarını dile getirerek "Daha sonra orada da yoğun atışlar başladı, Bombardımanlar vardı. Orada (bombardımanda) iki komşumuz öldü." diye konuştu.
Bayrak köyünde kaldıklarında dışarıya çıkamadıklarını, Rus güçlerinin bölgeden ayrılanları ise köye geri almadığını söyleyen Natalya, "Elimize ne geçtiyse onu yedik, komşular arasında, kimde ne varsa aramızda paylaşıyorduk. Kiminde patates vardı, kiminde başka şey." ifadelerini kullandı.
Natalya, Bayrak köyündeki evlerinin kısmen hasar aldığını, köydeki birçok evin ise yandığını veya yıkıldığını dile getirdi.
"İnsanlar daha iyi hayatı hayal ediyor"
Natalya, "Ruslar Bayrak'ta evlere geliyordu, arama yapıyorlardı, pasaportları arıyorlardı. İnsanlardan eşyaları alıyorlardı. Bayrak'ta insanlar çok korkuyordu." dedi.
Şehirdeki halkın gelecekten umutlu olduğunu söyleyen Natalya, "İnsanlar daha iyi hayatı hayal ediyor, her şey düzene girecek. Umarız ki gelecekte her şey güzel olacak." ifadelerini kullandı.
"Elimizden geldiği kadarıyla dayanmaya çalıştık"
Bayrak köyünde yaşayan ancak saldırılarda evi yandığı için Balakliya şehir merkezine taşınan 35 yaşındaki Aina da yaşadıklarının korkunç olduğunu belirtti.
Savaş süresince evlerinden çıkamadıklarını söyleyen Aina, "Evde oturuyorduk. Sürekli silah sesleri vardı. Savaş başlandığında sığınağı patlattıkları için evde saklanıyorduk, saklanacak başka bir yerimiz kalmadı. Evde oturduk hep, dışarıya çıkmıyorduk." diye konuştu.
Evlerinin Bayrak köyünde olduğunu ve yaklaşık 1,5 ay önce Balakliya şehrine geldiklerini söyleyen Aina, "Onlar (Ruslar) gelmeden gıda stokunu yaptık ve daha sonra onu yedik. Birbirimizle yemek paylaştık. Elimizden geldiği kadarıyla dayanmaya çalıştık. Biz genelde ekmeği göremedik. Şimdi özgür hissediyoruz. Kızımın da bana söylediği gibi nefes almak keyiflidir, daha kolaydır." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
