11-03-2016 18:58
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir yılı bulmadan yeni bir Güneydoğu inşa edileceğini söyledi.
Öğle saatlerinde Burdur’a gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı’nda toplu açılış törenine katıldı.
Tüm Türkiye’de yatırımlar devam ederken, Güneydoğu’da terör operasyonları ile ilgili de konuşan Erdoğan, isim vermeden HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ı da eleştirerek şöyle konuştu:
“Karşımıza paçavralarla çıkanlara bu milletin askeri polisi cevabını verdi veriyor. Tek bayrak ve tek vatan. Bu vatanı bölmek parçalamak isteyenlere şu anda yapılan operasyonları izliyoruz. Gerekli cevabı veriyor muyuz? Ne dedik bakın akıllı olun, yanlış yapmayın dedik. Bu işi size dar ederiz dedik. Sabır, sabır, sabır. Ne yaptılar benim Kürt kardeşlerimi sokağa döktüler. Bir tane eş başkan çıkmış “Sokağa çıkın” diyor. Ölen de öldüren de Kürt 52 vatandaşım hayatını kaybetti. Benim Kürt kardeşlerim kanını emdi onları sokağa döktüler. Bu milleti kendi içinde bir birine düşman ettiler. Çözüm sürecine saygı duymadılar ve süreç buzluğa konuldu. Şehitler veriyoruz ciğerimiz kanıyor. Ama şunu unutmayın şehitlik sıradan bir olay değil her yiğidin de karı değil. Bu vatan toprakları şüheda kanıyla yoğrulmuştur. Merhum Akif’in dediği gibi toprağı sıksan şüheda fışkırıyor. Tek vatan bu vatanda operasyon yapamazsınız yapmaya gayret edenlerde bedelini öder”.
“PARALEL YAPI TÜRBANLI KARDEŞLERİMİZİ BARİKAT YAPTI”
Paralel yapı operasyonları kapsamında Zaman Gazetesine yapılan operasyonla ilgili konuşan Erdoğan, “Devlet içinde devlet yok. Paralel devlet yapılanması, yok böyle bir şey bunlar sahtekar ve cambaz. Bakın bütün hileleri ortaya çıkıyor. Basın hürriyetiymiş. Düşününki gazeteleri var suçüstü yakalanıyorlar emniyet görevlileri oraya girecek, toplamışlar başı açık, kapalı kardeşlerimizi, bariyer yaptılar. O başı örtülü açık kardeşlerimizi de Güneydoğu’da PKK ile sırt sırta getirdiler. Bunları gözümle görünce yazıklar olsun dedim. Ne günlere kaldık. Gazetelere emniyet girdi ve ne makine ne bilgisayar kalmamış hepsini götürmüşler. Ne yaparsanız yapın kaçamayacaksınız. Bunların inlerine gireceğiz demiştim girdik mi? Girmeye devam ediyor muyuz? Bir de PKK, PYD ve YPG var. Bunlar hep aynı” dedi.
“LEŞ KARGALARI GEREKLİ CEVABI ALACAKTIR”
Dünyanın ne dediğinin bir öneminin olmadığını ve Allah’ın dediğini yaptığını belirten Erdoğan, Güneydoğu’da 4 ilde yapılan operasyonlarda zarar gören yapılar ve kentler için yeni bir düzenleme ile yeniden baştan yapılacağını söyledi. Operasyonların bazı taraflarca istismar edildiğini belirten Erdoğan, istismar söylemlerinde bulunanlara Leş kargası benzetmesi yaparak şöyle konuştu:
“Şimdi birileri Güneydoğu’da; Diyarbakır, Hakkari, Mardin ve Şırnak’taki operasyonları sürekli istismar yapıyorlar. Buradan sesleniyorum Osmanlı İnebahtı’da bir yenilgi yaşamıştı ve o yenilgi zamanında komutan üzgündü. Fakat Sokullu oradan bir gürledi ve “Paşa sen bu devleti ne sanırsın? O yelkenlerin direklerini gümüşten o yelkenlerini atlastan yaparak yolumuza devam ederiz” dedi. Hükümetimiz şu anda bakanları ve memurları görevlendirdi ve¬ direkleri gümüşten yelkenleri de atlastan yapmak için plan yapıyoruz. O yıkımların olduğu yerler daha modern olarak kısa zamanda inşallah yapağız. Ben 4 buçuk yıl belediye başkanlığı yaptığım için atık su kanalları içme suyu yağmur suyu kanallarıyla elektrik şebekesiyle yer altından oralarda yapılacak. Başbakanımız bu adımlarla ilgi kararlı olduğunu dün görüştüğümüzde söyledi. O leş kargalarına yeni düzenle birlikte gerekli cevap verilecektir. 1 yıl içinde bir kısmı yapılacak ve yeni bir güneydoğu yapılacaktır. Aman ha birliğimizi kaybetmeyelim”.
“TBMM’DE TERÖRE BULAŞANLAR BEDELİNİ ÖDEMELİDİR”
TBMM’de teröre bulaşan milletvekillerinin olduğunu ifade eden Erdoğan, “Şu andaki iktidar yerinde kalacağına Rus gelsin Suriyeli gelsin diyenler var. TBMM’de Moskova’ya gidip Ruslarla görüşüp PKK ve PYD’ye ofis açtıranlar var. Devletimizin bu zor şartlar altında bu hale getirdik. TBMM’de teröre bulaşanlar varsa ki var bunlar bedelini ödemelidir. Millet bunu bekliyor ve öyleyse millete cevap verilmelidir. Son 3 yıldır yaşananlar tesadüf ve birbirinden bağımsız değildir. Hepsinin hedefi aynıdır. Milletimiz hiç birine pirim vermedi vermeyecektir. Kamu kurumlarında görev yapanlar arasında dahi karşımızdaki sorunun önemini kavrayamayanlar var” dedi.
Erdoğan, konuşmasının ardından kurdele keserek yapımı tamamlanan 33 tesisi hizmete açtı.
AYM’NİN KARARI
Erdoğan, kamuoyunda MİT TIR’ları hadisesi olarak bilinen ihanete şahit olduklarını belirterek, ülkemizin güvenliğine yönelik saldırının faillerinin adalete hesap verdiğini, bu olayı, Türkiye’yi uluslarası kamuoyunda köşeye sıkıştırmak için kullananlar olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Son olarak bir gazetede aynı oyunda figüranlık yapmaya kalkınca sorumluları adalete hesap vermek zorunda kaldı, suçlama casusluk gibi ağır ve dünyanın her yerinde karşılığı olan bir olaydı, soruşturma açılmış savcılar harekete geçip tutuklama talebinde bulunmuş mahkeme de tutuklamıştır, halen konu yargı aşamasında ama bu anda Anayasa Mahkemesi anayasayı hiçi sayarak kendini mahkemenin yerine koymuş, bireysel başvuru hakkıyla ilgisi olmayan bir karar vermiştir. Yargı süresi bitmemiş buna rağmen tutukluluk süreci içinde olan kişiler hakkında öyle bir kara veriyor, çok daha önce yapılmış binlerce başvuru beklerken, bu davadan yargılananların tutukluluk halleriyle ilgili çok hızlı bir süreç işledi. Niye bu kadar acele ettiniz. Anayasa Mahkemesi oy çokluğuyla bu kişilerin tutukluluk hallerinin, şu ifadeye bak kuvvetli suç şüphesi olmadığı için tutuklamanın kaldırılmasını istemiş, bu konuda mahkeme yetkisi olmadığı halde işin esasına girerek karar vermiştir. Üstelik yine hukuka aykırı bir şekilde önce kararı günler sonra da gerekçeyi açıkladı. Sayın başkan bana daha önceleri bizzat kendisi söylemişti gerekçeyi açıklamadan asla karar açıklamayız diye, şimdi ben bu olayı yaşayınca gerçekten çok üzüldüm buradan söylüyorum çok kırgınım, Niye o makamda olana dürüstlük yakışır da onun için, bana bunu söyledi. Çünkü önceki başkanı gerekçe açıklanmadan açıklanan kararları eleştirirken bu arkadaşımız bu defa kendisi bunu yapmıştır. Geç de olsa kamuoyuna ilan edilen gerekçedeyse her şey var ama bu usulsüzlüğün açıklaması yok. Halbuki AYM, bu ülkede devletin ve milletin menfaatleri çıkarları konusunda en fazla hassas olması gereken kurumların başında olması gerekiyor ama bu kurum üstelik de başkanını da içinde yer aldığı üyeleri eliyle son dönemde Türkiye’ye yönelik en büyük saldırılardan birinin somut örneği olan konuda ülkesi ve milletinin aleyhine karar almaktan çekinmemiştir" dedi.
"ANAYASANIN 104. MADDESİNE UY"
Konuşmasında tutuklama kararı veren mahkemeyi de kararının arkasında durmadığı için eleştiren Çumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Casusluktan tutuklanmış bu insanlar. Daha önce casusluktan tutuklanmasını isteyen mahkemenin verdiği kararı da anlamıyorum onlar da kararında direnebilirdi. Diren bakalım o zaman AYM ne yapacak görelim. Direnseydi dengeler çok daha farklı gelişirdi, bu konunun yargının bağmısızlığıyla alakası yoktur bu ifade de çok çirkin, Anayasadan o maddeden bir yerini okuyorum, Anayasa Mahkemesinin verdiği karar herkesi bağlar doğru beni de bağlar. Ben Cumhurbaşkanı olarak vatana ihanet dışında hiçbir suçla suçlanamam, Anayasayı korumak benim de görevim. Ben de diyorum ki Anayasanın 104. maddesine uy, ilk fıkrasını alıp diğer fıkrasının bir kenara koyma, bunun üzerinde de hassas ol, geçmişte yargı nasıl paralel devlet yapılanması örgütü tarafından çökertildiğinde karşısına dikildik ve nasıl mücadele ettiysek, bu konuda da aynı şekilde hareket etmek zorundayız. Cumhurbaşkanı olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin birliğini temsil etmekte anayasanın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli çalışmasını gözetmekle yükümlüyüm. Bu konuda kim yetki sınırlarının dışına çıkarsa karşısında da beni bulur. AYM böyle bir yola girerse milletim adına ona karşı itirazlarımı dile getirmekten çekinmem, bu tür haksızlıklar karşısında susarsam milletimin itimadına layık olmamış olurum mesele bu. Kendi ülkesine ve çıkarlarına karşı saygı duymayan bir kuruma ne dedim ’ben de bu karara saygı duymuyorum’ dedim. AYM’nin kendi varlığını ve meşruiyetini tartışmaya açacak bu yollara inşallah tevessül etmez bir daha. Biz eleştirilen değil, takdir edilen bir AYM istiyoruz. Tek başına bu meselenin dahi Türkiye’nin yeni anayasasının ne denli ihtiyacı olduğunu ortaya koyuyor. Lafzı ne keder değiştirilirse değiştirilsin ruhunda sorun olan mevcut anayasada ısrar etmenin hiçbir mantıki ve ahlaki tarafı kalmamıştır" diye konuştu.
Türkiyeyi, darbe ve vesayet rejimlerinin ürün anayasaya mahkum edenlerin bunun hesabını vereceğini ifade eden Erdoğan, "Ana muhalefetin başındaki adam çıkıyor diktatör bozuntusu diyor bu nasıl bir terbiyedir, sen nasıl böyle bir ifadeyi kullanıyorsun değerli kardeşlerim bunlardan birşey olmaz bunlar bu ülkede siyaset yapamaz. Tutturmuşlar biz başkanlık istemiyoruz, şimdi dert başka, onlar şunu görüyor bu millet bizden başkan çıkarmaz diyorlar ondan dolayı da dertsiz başımızı derse sokmayalım hiç olmazsa parlamentoya girelim diyorlar dertleri bu. Bütün bunlarla beraber biri masadan kaçıyor öteki o yoksa ben de kalmam diyor, çocuk oyuncağı mı bu, yeni anayasadan milletimizin geleceğine ışık tutacak bir netice alırız" dedi.
(İHA)
Öğle saatlerinde Burdur’a gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı’nda toplu açılış törenine katıldı.
Tüm Türkiye’de yatırımlar devam ederken, Güneydoğu’da terör operasyonları ile ilgili de konuşan Erdoğan, isim vermeden HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ı da eleştirerek şöyle konuştu:
“Karşımıza paçavralarla çıkanlara bu milletin askeri polisi cevabını verdi veriyor. Tek bayrak ve tek vatan. Bu vatanı bölmek parçalamak isteyenlere şu anda yapılan operasyonları izliyoruz. Gerekli cevabı veriyor muyuz? Ne dedik bakın akıllı olun, yanlış yapmayın dedik. Bu işi size dar ederiz dedik. Sabır, sabır, sabır. Ne yaptılar benim Kürt kardeşlerimi sokağa döktüler. Bir tane eş başkan çıkmış “Sokağa çıkın” diyor. Ölen de öldüren de Kürt 52 vatandaşım hayatını kaybetti. Benim Kürt kardeşlerim kanını emdi onları sokağa döktüler. Bu milleti kendi içinde bir birine düşman ettiler. Çözüm sürecine saygı duymadılar ve süreç buzluğa konuldu. Şehitler veriyoruz ciğerimiz kanıyor. Ama şunu unutmayın şehitlik sıradan bir olay değil her yiğidin de karı değil. Bu vatan toprakları şüheda kanıyla yoğrulmuştur. Merhum Akif’in dediği gibi toprağı sıksan şüheda fışkırıyor. Tek vatan bu vatanda operasyon yapamazsınız yapmaya gayret edenlerde bedelini öder”.
“PARALEL YAPI TÜRBANLI KARDEŞLERİMİZİ BARİKAT YAPTI”
Paralel yapı operasyonları kapsamında Zaman Gazetesine yapılan operasyonla ilgili konuşan Erdoğan, “Devlet içinde devlet yok. Paralel devlet yapılanması, yok böyle bir şey bunlar sahtekar ve cambaz. Bakın bütün hileleri ortaya çıkıyor. Basın hürriyetiymiş. Düşününki gazeteleri var suçüstü yakalanıyorlar emniyet görevlileri oraya girecek, toplamışlar başı açık, kapalı kardeşlerimizi, bariyer yaptılar. O başı örtülü açık kardeşlerimizi de Güneydoğu’da PKK ile sırt sırta getirdiler. Bunları gözümle görünce yazıklar olsun dedim. Ne günlere kaldık. Gazetelere emniyet girdi ve ne makine ne bilgisayar kalmamış hepsini götürmüşler. Ne yaparsanız yapın kaçamayacaksınız. Bunların inlerine gireceğiz demiştim girdik mi? Girmeye devam ediyor muyuz? Bir de PKK, PYD ve YPG var. Bunlar hep aynı” dedi.
“LEŞ KARGALARI GEREKLİ CEVABI ALACAKTIR”
Dünyanın ne dediğinin bir öneminin olmadığını ve Allah’ın dediğini yaptığını belirten Erdoğan, Güneydoğu’da 4 ilde yapılan operasyonlarda zarar gören yapılar ve kentler için yeni bir düzenleme ile yeniden baştan yapılacağını söyledi. Operasyonların bazı taraflarca istismar edildiğini belirten Erdoğan, istismar söylemlerinde bulunanlara Leş kargası benzetmesi yaparak şöyle konuştu:
“Şimdi birileri Güneydoğu’da; Diyarbakır, Hakkari, Mardin ve Şırnak’taki operasyonları sürekli istismar yapıyorlar. Buradan sesleniyorum Osmanlı İnebahtı’da bir yenilgi yaşamıştı ve o yenilgi zamanında komutan üzgündü. Fakat Sokullu oradan bir gürledi ve “Paşa sen bu devleti ne sanırsın? O yelkenlerin direklerini gümüşten o yelkenlerini atlastan yaparak yolumuza devam ederiz” dedi. Hükümetimiz şu anda bakanları ve memurları görevlendirdi ve¬ direkleri gümüşten yelkenleri de atlastan yapmak için plan yapıyoruz. O yıkımların olduğu yerler daha modern olarak kısa zamanda inşallah yapağız. Ben 4 buçuk yıl belediye başkanlığı yaptığım için atık su kanalları içme suyu yağmur suyu kanallarıyla elektrik şebekesiyle yer altından oralarda yapılacak. Başbakanımız bu adımlarla ilgi kararlı olduğunu dün görüştüğümüzde söyledi. O leş kargalarına yeni düzenle birlikte gerekli cevap verilecektir. 1 yıl içinde bir kısmı yapılacak ve yeni bir güneydoğu yapılacaktır. Aman ha birliğimizi kaybetmeyelim”.
“TBMM’DE TERÖRE BULAŞANLAR BEDELİNİ ÖDEMELİDİR”
TBMM’de teröre bulaşan milletvekillerinin olduğunu ifade eden Erdoğan, “Şu andaki iktidar yerinde kalacağına Rus gelsin Suriyeli gelsin diyenler var. TBMM’de Moskova’ya gidip Ruslarla görüşüp PKK ve PYD’ye ofis açtıranlar var. Devletimizin bu zor şartlar altında bu hale getirdik. TBMM’de teröre bulaşanlar varsa ki var bunlar bedelini ödemelidir. Millet bunu bekliyor ve öyleyse millete cevap verilmelidir. Son 3 yıldır yaşananlar tesadüf ve birbirinden bağımsız değildir. Hepsinin hedefi aynıdır. Milletimiz hiç birine pirim vermedi vermeyecektir. Kamu kurumlarında görev yapanlar arasında dahi karşımızdaki sorunun önemini kavrayamayanlar var” dedi.
Erdoğan, konuşmasının ardından kurdele keserek yapımı tamamlanan 33 tesisi hizmete açtı.
AYM’NİN KARARI
Erdoğan, kamuoyunda MİT TIR’ları hadisesi olarak bilinen ihanete şahit olduklarını belirterek, ülkemizin güvenliğine yönelik saldırının faillerinin adalete hesap verdiğini, bu olayı, Türkiye’yi uluslarası kamuoyunda köşeye sıkıştırmak için kullananlar olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Son olarak bir gazetede aynı oyunda figüranlık yapmaya kalkınca sorumluları adalete hesap vermek zorunda kaldı, suçlama casusluk gibi ağır ve dünyanın her yerinde karşılığı olan bir olaydı, soruşturma açılmış savcılar harekete geçip tutuklama talebinde bulunmuş mahkeme de tutuklamıştır, halen konu yargı aşamasında ama bu anda Anayasa Mahkemesi anayasayı hiçi sayarak kendini mahkemenin yerine koymuş, bireysel başvuru hakkıyla ilgisi olmayan bir karar vermiştir. Yargı süresi bitmemiş buna rağmen tutukluluk süreci içinde olan kişiler hakkında öyle bir kara veriyor, çok daha önce yapılmış binlerce başvuru beklerken, bu davadan yargılananların tutukluluk halleriyle ilgili çok hızlı bir süreç işledi. Niye bu kadar acele ettiniz. Anayasa Mahkemesi oy çokluğuyla bu kişilerin tutukluluk hallerinin, şu ifadeye bak kuvvetli suç şüphesi olmadığı için tutuklamanın kaldırılmasını istemiş, bu konuda mahkeme yetkisi olmadığı halde işin esasına girerek karar vermiştir. Üstelik yine hukuka aykırı bir şekilde önce kararı günler sonra da gerekçeyi açıkladı. Sayın başkan bana daha önceleri bizzat kendisi söylemişti gerekçeyi açıklamadan asla karar açıklamayız diye, şimdi ben bu olayı yaşayınca gerçekten çok üzüldüm buradan söylüyorum çok kırgınım, Niye o makamda olana dürüstlük yakışır da onun için, bana bunu söyledi. Çünkü önceki başkanı gerekçe açıklanmadan açıklanan kararları eleştirirken bu arkadaşımız bu defa kendisi bunu yapmıştır. Geç de olsa kamuoyuna ilan edilen gerekçedeyse her şey var ama bu usulsüzlüğün açıklaması yok. Halbuki AYM, bu ülkede devletin ve milletin menfaatleri çıkarları konusunda en fazla hassas olması gereken kurumların başında olması gerekiyor ama bu kurum üstelik de başkanını da içinde yer aldığı üyeleri eliyle son dönemde Türkiye’ye yönelik en büyük saldırılardan birinin somut örneği olan konuda ülkesi ve milletinin aleyhine karar almaktan çekinmemiştir" dedi.
"ANAYASANIN 104. MADDESİNE UY"
Konuşmasında tutuklama kararı veren mahkemeyi de kararının arkasında durmadığı için eleştiren Çumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Casusluktan tutuklanmış bu insanlar. Daha önce casusluktan tutuklanmasını isteyen mahkemenin verdiği kararı da anlamıyorum onlar da kararında direnebilirdi. Diren bakalım o zaman AYM ne yapacak görelim. Direnseydi dengeler çok daha farklı gelişirdi, bu konunun yargının bağmısızlığıyla alakası yoktur bu ifade de çok çirkin, Anayasadan o maddeden bir yerini okuyorum, Anayasa Mahkemesinin verdiği karar herkesi bağlar doğru beni de bağlar. Ben Cumhurbaşkanı olarak vatana ihanet dışında hiçbir suçla suçlanamam, Anayasayı korumak benim de görevim. Ben de diyorum ki Anayasanın 104. maddesine uy, ilk fıkrasını alıp diğer fıkrasının bir kenara koyma, bunun üzerinde de hassas ol, geçmişte yargı nasıl paralel devlet yapılanması örgütü tarafından çökertildiğinde karşısına dikildik ve nasıl mücadele ettiysek, bu konuda da aynı şekilde hareket etmek zorundayız. Cumhurbaşkanı olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin birliğini temsil etmekte anayasanın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli çalışmasını gözetmekle yükümlüyüm. Bu konuda kim yetki sınırlarının dışına çıkarsa karşısında da beni bulur. AYM böyle bir yola girerse milletim adına ona karşı itirazlarımı dile getirmekten çekinmem, bu tür haksızlıklar karşısında susarsam milletimin itimadına layık olmamış olurum mesele bu. Kendi ülkesine ve çıkarlarına karşı saygı duymayan bir kuruma ne dedim ’ben de bu karara saygı duymuyorum’ dedim. AYM’nin kendi varlığını ve meşruiyetini tartışmaya açacak bu yollara inşallah tevessül etmez bir daha. Biz eleştirilen değil, takdir edilen bir AYM istiyoruz. Tek başına bu meselenin dahi Türkiye’nin yeni anayasasının ne denli ihtiyacı olduğunu ortaya koyuyor. Lafzı ne keder değiştirilirse değiştirilsin ruhunda sorun olan mevcut anayasada ısrar etmenin hiçbir mantıki ve ahlaki tarafı kalmamıştır" diye konuştu.
Türkiyeyi, darbe ve vesayet rejimlerinin ürün anayasaya mahkum edenlerin bunun hesabını vereceğini ifade eden Erdoğan, "Ana muhalefetin başındaki adam çıkıyor diktatör bozuntusu diyor bu nasıl bir terbiyedir, sen nasıl böyle bir ifadeyi kullanıyorsun değerli kardeşlerim bunlardan birşey olmaz bunlar bu ülkede siyaset yapamaz. Tutturmuşlar biz başkanlık istemiyoruz, şimdi dert başka, onlar şunu görüyor bu millet bizden başkan çıkarmaz diyorlar ondan dolayı da dertsiz başımızı derse sokmayalım hiç olmazsa parlamentoya girelim diyorlar dertleri bu. Bütün bunlarla beraber biri masadan kaçıyor öteki o yoksa ben de kalmam diyor, çocuk oyuncağı mı bu, yeni anayasadan milletimizin geleceğine ışık tutacak bir netice alırız" dedi.
(İHA)
