ORDU - Eyüp Elevülü
Ordu'da baston üretimi yapan Mehmet Tarık Akçay, mevsime göre eski evini ve bahçesini atölye olarak kullanıyor.
Ulubey ilçesi Cevizlik Mahallesi'nde yaşayan 55 yaşındaki Akçay, 1980'li yıllarda babasının yanında baston yapımını öğrenmeye başladı. 2006'da vefat eden babasının mesleğine sahip çıkan baston ustası, kışın eski evinin bir odasını, yazın da bahçesini atölye olarak kullanıyor. Akçay, daha çok ham elma ağacını bıçak, törpü, zımpara gibi el aletleriyle işliyor.
Teknolojinin gelişmesiyle ucuza mal olan fabrika üretimi ürünlere talep artarken, özel sipariş usulüyle el sanatı bastonun alıcısı az sayıda da olsa bulunuyor. Geçmişte köy pazarlarında ve şehir dışında satılan bastonlar, günümüzde sipariş üzerine yapılıyor.
Tarım ve hayvancılıkla da uğraşan tek çocuk babası Akçay, doğayla iç içe yaşamanın huzuruyla sanatını sürdürmeye gayret ediyor.
Akçay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının mesleğini sürdürdüğü için mutlu olduğunu ancak baston ustalığının son demlerini yaşadığını söyledi.
Babası vefat edene kadar 26 yıl boyunca birlikte baston üretimi gerçekleştirdiklerini söyleyen Akçay, sonrasında mesleğe sahip çıktığını anlattı.
Eski zamanlarda el yapımı bastonun kentte ya da şehir dışında çok sayıda alıcısı olduğunu aktaran Akçay, "Babama baston yapımında yardımcı oluyordum. 2006'da babam vefat etti ve mesleği ben devam ettirdim. Daha çok vatandaş bastonunu ham elmadan istiyor. Genelde sipariş üzerine çalışıyorum. Baston işi önceden oldukça iyiydi. Özellikle babam yaptığı bastonları Antalya, İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlere götürüyordu. Şimdi ise işler azaldı ve artık sipariş üzerine baston yapıyorum." dedi.
Teknoloji el işçiliğini etkiledi
Akçay, teknolojinin gelişimi sonrası fabrika üretimi bastonların yaygınlaştığını ve daha ucuza satıldığını belirterek, "Fabrikasyon bastonlar var. Vatandaşlar daha ucuz olduğu için bu ürünleri kullanıyor. Bizim bastonlar el emeği ve ürün çeşitliği bulmak mümkün ama vatandaş ihtiyacını gidermek için fabrikasyon olanı alıyor ve kullanıyor." diye konuştu.
"İyi bir bastonun iki günlük işçiliği olur"
Akçay, bastonun yapım sürecinin zahmetli olduğunu ve teknolojiden uzak tamamen el aletleri yardımıyla baston yaptığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Ham elma ağacı kesildikten sonra üç aylık kuruma dönemi var. Eğri olan bölümleri ateşte doğrultuyoruz. Kabuğunu aldıktan sonra tekrar bir aydan fazla kurumaya bırakıyoruz. Ne kadar fazla kuruma süresi olursa daha iyi sonuç ortaya çıkar. Daha sonra bastonun tutma yerini ekliyoruz ve işlemeye başlıyoruz. Düz istenen baston daha çabuk bitiyor ancak işlemeli olan biraz daha fazla zaman alıyor. Boyama aşamasıyla birlikte iki günde baston hazır oluyor. İyi bir bastonun iki günlük işçiliği olur. Teknolojik bir alet kullanmıyoruz. Bu meslek el işçiliğine bakıyor. El emeği olduğu için bıçak, törpü, zımpara gibi el aletleriyle bastonu üretiyoruz."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com