HAKKARİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Önümüzdeki bahardan itibaren, uzun zamandır güvenlik sebebiyle uygulanan yaylalara çıkma yasaklarını inşallah kaldırıyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hakkari Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen Hakkari 6. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmaya, AK Parti teşkilatlarının mensuplarını ve vatandaşları selamlayarak ve kongrenin hayırlar getirmesi temennisinde bulunarak başladı.
Erdoğan, 16 Nisan 2017 halk oylamasında Hakkari'de "evet" oranının yüzde 32,4 düzeyinde kalmış olsa da Hakkarililerin, 2019 seçimlerinde Hakkari'nin hepsini telafi ettirecek bir oranla AK Parti'ye sahip çıkacağını belirtti.
Hakkari türküsünden "Bir ay doğdu odadan, şavkı vurur bacadan, bu kaş bu göz sendedir, esirgesin Yaradan" bölüm okuyan Erdoğan, "Rabbim hepimizi, tüm kem gözlerden, kötü niyetlilerden, kalbi bozuklardan esirgesin uzak tutsun, birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi güçlendirsin." dedi.
"Kudüs meselesinde dünyanın dolarları neredeydi?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk, Kürt, Laz, Abaza, Boşnak ayrımı yapmadığını belirterek, AK Parti'nin de bu anlayışla yola devam ettiğini bildirdi.
"Mesele niyet meselesidir, Niyetimiz eğer hizmet etmek ise kaynak da bulunur, zaman da bulunur. Niyetiniz kötü ise işte o zaman elinizin altında dünyanın en büyük hazineleri de olsa oradan bir şey çıkmaz. İşte Kudüs meselesinde çıktı mı" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kudüs meselesinde dünyanın dolarları neredeydi? Belli değil mi? Tehdit ettiler mi? Ettiler. Peki kimler oy verdi? 15 bin, 18 bin nüfuslu, adını bile yeni duyduğum bir yer. Kim verdi? 21 bin nüfuslu bir yer. Kim verdi? 25-30 bin nüfusu olan bir yer. Niye? Dolarlar sadece oraya yetti ama bunların sayısı da 8 ülkeydi. Kendisiyle beraber 9. Peki 128 ülke ne dedi? 'Siz dolarlarınızla, gücünüzle bizim irademizi satın alamazsınız' dedi. 'Sizin gücünüz bizim irademizi alt etmeye yetmez' dedi. Ben de şimdi diyorum ki terörün gücü Hakkarili kardeşimin gücünü alt etmemelidir."
"Terör örgütü yatırımların gelmesini engelledi"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 15 yıl boyunca Hakkari'de yatırım teşvik belgesi alan yabancı firma sayısının 2 olduğuna işaret ederek, "Şu anda da dişe dokunur biri sağlık diğeri enerji alanında sadece iki tane teşvik belgeli yatırım var. Niye? Ne olacak, terör örgütü burada çalışan mühendisleri, işçileri, müteahhidi tehdit ederse, kaçırırsa buraya yatırımcı gelir mi? Gelmez. Tüm teşvik belgelerinin sayısı 10'u zor buluyor. Onun için Hakkari'de sadece her 5 kişiden biri aktif sigortalı yani fiilen çalışan kişi durumundadır. Terör örgütü yıllarca sadece insanlarımızın hayatını rehin almakta, iradesine ipotek koymakla da kalmadı, aynı zamanda işte bu yatırımların gelmesini de engelledi." dedi.
Çukur eylemleri sırasında terör örgütünün işi vatandaşların evlerine, iş yerlerine, mahremlerine el uzatacak kadar ileri götürdüğünü vurgulayan Erdoğan, devletin, hükümetin terör örgütleri ve uzantılarıyla mücadele ederken güvenlik kaygısının yanında bu sıkıntıları da gözettiğini aktardı.
Hakkarili, Şırnaklı vatandaşların kendi yaşadıkları yerlerdeki imkanları değerlendirmek varken sürekli göç etmek, yuvasını başka yerlere taşımak zorunda kalmaması gerektiğine vurgu yapan Erdoğan, "Önümüzdeki bahardan itibaren, uzun zamandır güvenlik sebebiyle uygulanan yaylalara çıkma yasaklarını inşallah kaldırıyoruz ama yaylalarınıza lütfen sahip çıkacaksınız. Teröristlere kalkıp da en ufak bir tehditte 'al sana bir baş hayvan' diyecek misiniz? Mesele o. Eğer öyleyse buyurun yaylalara çıkın, güvenlikte bizden, inşallah." diye konuştu.
Bir süredir et fiyatlarının yüksekliğinden dolayı hayvancılık meselesinin tartışıldığını bildiren Erdoğan, "Hakkari'nin bu güzel yaylaları varken bizim böyle bir tartışma yapıyor olmamız ne kadar abes değil mi? Yayla yasakların kalktığından Hakkari'den hayvancılık konusunda büyük bir atak bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
'Mesele Kürt meselesi, Türk meselesi, Arap meselesi değildir'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen ay Irak-İran sınırında yaşanan depremde ilk yardıma koşan ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çekti.
Türk Kızılayı, AFAD, sivil toplum kuruluşları ve belediyelerle tüm imkanları seferber ederek deprem bölgesine gidildiğini anlatan Erdoğan, "Şayet Kuzey Irak yönetimi birilerinin gazına gelip yanlış bir yola sapmamış olsaydı emin olun bugün orada yaşanan sıkıntıların hiçbiri yaşanmayacaktı." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, "Mesele Kürt meselesi, Türk meselesi, Arap meselesi değildir. Mesele topyekün coğrafyamıza ve medeniyetimize dönük bir saldırı altında bulunuyor olmamızdır. Biz ne kadar kendi içimizde bölünürsek bu saldırının başarıya ulaşma şansı o kadar artar. Bölücü terör örgütü işte bu senaryonun gönüllü figüranlığına, kuklalığına taliptir. Kandil mesafe olarak buraya çok yakın ama emin olun oradakilerin zihinleri ve niyetleri buradaki kardeşlerimden çok çok uzaktır." dedi.
"Hakkari yoksa biz de yokuz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birlik olduğumuzda ne kadar güçlüysek, ayrı olduğumuzda da o kadar tehdit altında olduğumuzu biliyoruz." ifadesini kullandı.
"Hakkari seninle gurur duyuyor" tezahüratları üzerine de Erdoğan, "Ben sizlerle gurur duyuyorum. Maşallahınız var. Gençler, şunu unutmayın, Türkiye yoksa Hakkari de yok. Hakkari'deki kardeşlerimin bir geleceği de yok. Türkiye varsa ve güçlüyse Hakkarili kardeşimin de o derece umut dolu bir geleceği var. Aynı şekilde Hakkari yoksa biz de yokuz. Bunu böyle biliniz." şeklinde konuştu.
"İman öyle bir şeydir ki tekeden bile süt çıkartır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak demokrasi ve ekonomiyi güçlendirdikleri ölçüde bağımsızlığa ve geleceğe daha büyük bir kararlılıkla sahip çıkma imkanını da bulduklarını aktardı.
Erdoğan, yıllarca unutturulmak istenen tarihi, kültürü, medeniyeti, hasletleri birer birer hatırlatmaya başladıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"İşte o zaman gördük ki uzun zamandır bize 'yapamazsın, edemezsin, başaramazsın' dedikleri ne varsa hepsini de yapabiliyoruz. İşte Kudüs'le ilgili yaşanan durumda, ne yaptık, İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak İstanbul'da tüm üyelerimizi davet ettik ve yaptığımız bir haftalık çalışmayla Birleşmiş Milletler'de, Amerika Birleşik Devletleri'nin İsrail ile birlikte o olumsuz kararını 128 üyeyle tersine çevirdik. Demek ki iman öyle bir şeydir ki tekeden bile süt çıkartır."