Karıştığı adli bir olaydan dolayı aldığı denetimli serbestlik cezasını işverenden saklayan işçi, kapı önüne konuldu. İş Mahkemesi'nde dava açan işçi, işe iadesini istedi. Davalı işveren ise davacı hakkında 'kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak' şüphesiyle soruşturma geçirdiğinin tespit edildiğini belirtti. Kamu davasının ertelenmesine dair kararın bulunmasına rağmen davacının yanlış beyanda bulunarak işvereni yanıltması gerekçesiyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini beyanla davanın reddini savundu.
Mahkeme, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin esasında ahlak ve iyi niyet kuralları geçerli olduğuna dikkat çekerek davayı reddetti. Davacının istinaf başvurusunu değerlendiren Bölge Adliye Mahkemesi, işçiyi haklı buldu. Kararda, "İşveren tarafından düzenlenmesi istenilen Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Kaydı Formunda yer alan 'Hakkınızda verilmiş mahkumiyet hükmü (ertelenmiş, paraya çevrilmiş, hükmün açıklanmasının geriye bırakılması dahil )veya devam eden ceza davası var mı?' sorularına hayır cevabı vermiş ise de ilgili formun ise taraflar arasındaki iş sözleşmesi devam ederken düzenlendiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, ilgili formda yer alan sorular ile davacı hakkında verilmiş bir mahkumiyet hükmü veya yargılama bulunup bulunmadığı öğrenilmek istenmiştir. Numarası belirtilen 'kamu davasının açılmasının ertelenmesi' kararı niteliği itibari ile mahkumiyet hükmü değildir .Anılan suça ilişkin davacı hakkında ceza davası açılmamıştır. 4857 Sayılı Kanunun 25/II-a bendi koşulları oluşmadığından işveren tarafından gerçekleştirilen feshin haklı nedene dayandığı yönündeki mahkeme kabulü isabetsizdir gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir." denildi.
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com