Eskilerin "Vesvese" dediği, kimilerini ciddi rahatsızlıklara da sürükleyen "durum"a şimdilerde Batı kökenli bir isim verilerek çareler düşünülmeye çalışılıp, tedavi yöntemleri oluşturulmaya çalışılıyor.
"Anksiyete" denilen, "Kaygı bozukluğu" olarak tercü
Eskilerin "Vesvese" dediği, kimilerini ciddi rahatsızlıklara da sürükleyen "durum"a şimdilerde Batı kökenli bir isim verilerek çareler düşünülmeye çalışılıp, tedavi yöntemleri oluşturulmaya çalışılıyor.
"Anksiyete" denilen, "Kaygı bozukluğu" olarak tercüme edilmeye çalışılan o "hal", anlaşılıyor ki aşırı "vesvese", ya da gereksiz "vehim / evham" olarak bilinen ve çoğunlukla da kadınlarda ortaya çıkan bir durum...
Boşuna dememişler; "Şeytanın vesvesesinden Allah'a sığın" diye; hatta Nas Suresi de buna işaret etmiyor mu!.. Bakalım uzmanı ne diyor...
Psikolog Barış Gürkaş, “Psikolojik rahatsızlıkları incelediğimizde birçoğundan kişi tek başına kurtulamıyor. Bunlardan birinin anksiyete (kaygı bozukluğu) olduğu söylenebilir” dedi.
Psikolog Barış Gürkaş, modern tıbbın, bulaşıcı hastalıklar ile çok iyi şekilde başa çıkmasına karşın, çok basit gibi görülen birçok psikolojik rahatsızlığın tedavisinde zorlandığını söyledi. Gürkaş, “Psikolojik rahatsızlıkları incelediğimizde birçoğundan kişi tek başına kurtulamıyor. Bunlardan birinin anksiyete (kaygı bozukluğu) olduğu söylenebilir” diye konuştu.
PEKİ NEDİR BU ANKSİYETE?
“Anksiyete, kaynağı belirsiz, içten gelen sıkıntı, korku, kötü bir şey olacakmış hissiyle yaşanan bunaltı duygusudur. Vücudun her hangi bir tehlikeye karşı gösterdiği alarm durumudur ve bu durum sonucunda tehlike beklentisine karşı vücudun verdiği bir tepkidir” diyen Psikolog Barış Gürkaş, şunları kaydetti:
“İnsan da bu kaygı durumu çok hafif düzeyden, çok ağır düzeylere kadar değişebilir. Temelde belirtiler benzer olmasına karşı kişi farklı tepkiler verebilir:
Bilişsel belirtiler; Kişi çevreyi dünyayı değişiyor gibi algılar, dikkatte dağınıklık, kontrolü yitirmeyle ilgili kaygılar yaşar, gerçeklik duygusunda değişmeler olur.
Davranışsal belirtiler: Kişi sıklıkla kaygı yaratan durumlardan kaçınır.
Duygu durum; Kişi aşırı korku, huzursuzluk, panik durumu ve çaresizlik yaşar. Kimi zaman çevresindekiler buna anlam veremezler.
Fizyolojik belirtiler; Kişi bu durum karşısında çarpıntı ve kan basıncında değişiklikler yaşar, nefes darlığı, boğazda düğümlenme ve boğulma hissi yaşayabilir.
Terleme, sıcak basma, bunaltı, baş dönmesi, kas gerginliği görülen gözlenen diğer özelliklerdir. Kişide bu belirtilerin gözlenmesi durumunda destek alması gerekmektedir.
Kaygının tedavisinde kullanılan yöntemler ise bilişsel davranışçı terapi, ilaç tedavisi ve diğer psikoterapilerdir. İlaç ve terapinin bir arada kullanılması tedavi sürecini hızlandıracaktır.
Daha iyi bir hayat yaşamak herkesin hakkı, bu hayata ulaşabilmek için ise ruh sağlığınıza önem vermeliyiz”