Vekillik bitince hakim karşısında !

HDP eski milletvekili Sebahat Tuncel, “Terör örgütü üyesi olmak” suçundan yargılandığı davada, milletvekilliğinin sona ermesinin düşmesinin ardından yeniden hakim karşısına çıktı.
HDP eski milletvekili Sebahat Tuncel, 2012 yılında “PKK terör üyesi olmak” suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Tuncel, cezasının Yargıtay tarafından onanmasının ardından Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştu. Anayasa Mahkemesi hak ihlali olduğu gerekçesiyle Tuncel’in yeniden yargılanmasına karar verdi. İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülen davada Tuncel, milletvekilliğinin bitmesinin ardından ilk kez hakim karşısına çıktı.
İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Sebahat Tuncel avukatlarıyla birlikte hazır bulundu. HDP milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu, Hüda Kaya, Sezai Temelli, Nursel Aydoğan, Emine Beyza Üstün ve Ertuğrul Kürkçü de Tuncel’e destek vermek için duruşmayı izleyenler arasında yer aldı.

“EMEKLİ OLAMADIM, YAŞA TAKILDIK”
Duruşmanın başlamasının ardından Tuncel, kimlik tespiti sırasında mesleği ve geliri sorulduğunda, “Şu anda işsizim, şimdilik gelirim yok” yanıtını verdi. Mahkeme Başkanı Ahmet Korkusuz’un “Emekli olmadınız mı?” sorusuna ise “Hayır, yaşa takıldık” şeklinde cevap verdi. Duruşmada savunma yapan Tuncel, kapatılan İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde daha önce savunmasını yaptığını belirtti. Tuncel, “Bana açılan bu dava ve verilen ceza siyasi bir karardır. Verilen kararı da Anayasa Mahkemesi hak ihlali ve hukuka aykırılık yönünden bozmuştur. Bu nedenle önceki karar ortadan kalkmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda beraat kararı verilmesini talep ederim” dedi.

“AİHM KARARI ORTADADIR”
Tuncel’in ardından söz alan Avukatı Ercan Kanar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden (AİHM) gizli tanık konusunda yeni bir karar çıktığını hatırlatarak, gizli tanıkla hüküm kurulamayacağını belirtti. AİHM’in kararını mahkemeye sunan Kanar, “Daha önce verilen karar hukuka aykırıdır. Anayasa Mahkemesi ile bu sabit olmuştur. Müvekkilim hakkında derhal beraat kararı verilmesini istiyorum” diye konuştu.

MAHKEME BAŞKANI: “ACELECİYİM DE BU DA BOYACI KÜPÜ DEĞİL YANİ”
Davaya ilişkin görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, duruşmaya geçici olarak çıktığını belirterek, görüşünü açıklamak için süre talep etti. Savcının ardından sanık avukatlarına söz verildi. Avukat Ercan Kanar, müvekkili hakkında derhal beraat kararı verilmesini isteyince, mahkeme başkanı savcının görüşünü açıklamadan karar veremeyeceğini söyledi. Duruşmayı yakın bir tarihe erteleyeceğini kaydeden mahkeme başkanı “Ben davaları 15 gün ya da en fazla 1 ay ertelerim. Aceleciyim de bu boyacı küpü değil yani” dedi. Başkanın sözleri salonda gülüşmelere neden oldu.
Ara kararını açıklayan görüşünü açıklaması için dosyanın Cumhuriyet Savcısına iletilmesine karar vererek duruşmayı 30 Haziran’a erteledi.

“BU KİŞİSEL BİR DAVA DEĞİL”
Duruşmanın ardından Sebahat Tuncel, avukatlarıyla birlikte basın açıklaması yaptı. Avukat Baran Doğan ve HDP milletvekili Filiz Kerestecioğlu ile birlikte açıklama yapan Sebahat Tuncel, davanın kişisel olmadığını söyledi. Tuncel, “Bu dava kişisel bir dava değil. Umuyorum ki bundan sonra yargı aracılığıyla siyaset dizayn edilmez. Yargı aracılığıyla toplumsal muhalefet baskı altına alınmaz ya da farklı görüşten insanların Türkiye’deki toplumsal sorunlara başka perspektiften bakan yurttaşların sesini kesmek için mahkemeler araç olarak kullanılmaz” dedi.

OLAYIN GEÇMİŞİ
’PKK terör örgütü üyesi olmak’ suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan Tuncel’in cezası Yargıtay tarafından onanmıştı. Tuncel’in avukatlarının Anayasa Mahkemesi’nde başvurması üzerine uzun tutukluluk ve hak ihlali kararı nedeniyle de yeniden yargılama kararı verilmişti. 2015 Genel Seçimleri’nde milletvekili adayı gösterilmeyen Tuncel’in vekilliği düştüğü için yargılanmasına yeniden başlanmıştı. Tuncel, 2007 yılında başlayan yargılamadan sonra 9 ay tutuklu kalmış, milletvekili seçilince, “milletvekili olarak Meclis kararı olmadıkça tutukluluk haline ve yargılamasına devam edilemeyeceği” gerekçesiyle tahliye edilmişti.
(İHA)