ANKARA
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Mamak 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına bağlı Tank Taburu personelinin katıldığı eylemlerle ilgili 64 kişi hakkında hazırlanan iddianame, Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Şüpheliler, olay gecesi tankların manevraları ve açılan ateş sonucu yaralanan 72 kişiyi öldürmeye teşebbüs suçundan da yargılanacak.
İddianamede, Mamak'tan çıkarak Genelkurmay Başkanlığına gelen 15 tankı durdurmak isterken, tank manevrası, açılan ateş veya araçların sürüklemesi nedeniyle köprüden düşerek yaralanan vatandaşların ifadelerine yer verildi.
Genellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın televizyonlardaki çağrısı üzerine sokağa çıkarak Genelkurmay Başkanlığına geldiğini belirten vatandaşların, tankları durdurmak için gösterdikleri çabalar ifadelere yansıdı. Buna göre, darbe karşıtı vatandaşların bir kısmı, tanklardan ateş açılması veya tankların sürüklemesi nedeniyle köprüden düşme sonucu yaralandı.
Tankların üzerine çıkarak, askerleri ikna etmeye çalışan bazı vatandaşlar ise taşıtın aniden fren, namluyu çevirerek manevra yapması gibi nedenlerle tanktan düşerek yaralandı.
Bazı vatandaşlar, tankları durdurmak için paletlerine taş ve demir çubuk sokmaya çalıştıklarını, bazıları ise tankın görüş bölümünü brandayla örtmeye çalışırken yaralandıklarını anlattı.
Yaralı vatandaşların o gece yaşadıkları
Darbe girişimi gecesi yaralanan Alper Sarısan, beyanında, Genelkurmay Başkanlığı önünde bir tankın üzerine çıktığını ifade etti. Namlusunu sağa sola çevirip kendisini düşürmeye çalışan tankın üzerini brandayla kapattıklarını dile getiren Sarısan, üzerinde bulunduğu tanka başka bir tankın hızla vurmasıyla 2 aracın arasına düşerek yaralandığını kaydetti.
Faruk Baktemur da darbe girişimini öğrendikten sonra geldiği Genelkurmay Başkanlığı önünde, cadde üzerinde 2 tankı durdurmak amacıyla aracın paletine taş koyduğu sırada elinden yaralandığını beyan etti.
Bir başka yaralı Hakan Oral ise zırhlı aracın üzerine çıktığını, araçta bulunan askerin tüfeğin dipçiğiyle kendisine vurarak düşürmesi sonucu yaralandığını bildirdi.
Levent Demirel de Kızılay Alışveriş Merkezi önünden araçları ezerek ilerleyen tankın üzerine çıkıp kapağı açmak istediğini ancak uzman ya da astsubay olarak gördüğü askerin burnuna tekme atması sonucu düşerek yaralandığını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı üzerine saat 00.30 sıralarında Genelkurmay Başkanlığı önüne gittiğini belirten yaralı Mahir Ceylan ise nizamiyenin önündeki tankları durdurmak için 2 tankın üzerini brandayla örttüklerini, aracın hareket etmesi sonucu yere düştüğü ve yaralandığını vurguladı.
Mustafa Bülent Adıbelli de darbe girişimi gecesi önce Ankara Emniyet Müdürlüğüne gittiğini, daha sonra kalabalıkla Kızılay tarafına gitmeye çalıştığını, Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesinin önüne gelen tanka orada bulunan vatandaşlarla müdahale ettiklerine dikkati çekti. Adıbelli, tankın paletlerinin arasına demir sıkıştırırken, tankı kullanan askerin aracı ileri geri hareket ettirmesi sonucunda elinin parçalandığına işaret etti.
Yaralı Resul Özer ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı üzerine darbe girişimine karşı koymak için saat 00.45 sıralarında Genelkurmay Başkanlığı önüne gittiğini, buradaki tanklardan birisinin üstüne branda çekerek görüşünü engellemek ve etkisiz hale getirmek isterken, 2 tankın daha olay yerine geldiğini bildirdi. Özer, bu sırada tankın üzerindeki askerlerin kalabalığa ateş etmeye başladığını, tanktan gelen mermiyle sağ gözünden yaralandığı ve bilincini kaybederek köprüden aşağıya düştüğünü kaydetti.
Biri polis 5 şehit
İddianamede biri polis 5 kişinin nasıl şehit edildiği de anlatıldı. Buna göre, Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğünde görev yapan polis memuru Fırat Bulut, 2 polis arkadaşıyla 15 Temmuz 2016 gecesi saat 21.00 sıralarında Genelkurmay Başkanlığı çevresinde görevlendirildi.
Kızılay'dan Eskişehir yolu istikametine tankların geçeceği anonsu üzerine saat 00.30'da ekip aracıyla olay yerine geçen Bulut, darbecilerin kullandığı 2 tanktan açılan ateş sonucu şehit düştü.
Darbeyi önlemek için oğluyla Kızılay'a gelen Davut Karaçam ise tankların yolda dizildiğini görünce, oğlu ve diğer vatandaşlarla el ele tutuşarak tankları engellemeye çalıştı. Bu sırada arkalarından gelen bir başka tank kalabalığa ateş etti. Açılan ateş sonucu yaralanan Karaçam, kaldırıldığı hastanede şehit oldu.
Necati Sayın, kızları Ayşe ve Ülkü Sayın ile akrabaları Fazıl Gürs de darbeyi önlemek için Kızılay'a gelenler arasında yer aldı. Yürüyerek Genelkurmay Başkanlığının önüne giden Necati Sayın ve kızı Ülkü ile Gürs, darbecilerin kullandığı tankın polis aracını sürükleyerek üzerilerine gelmesi nedeniyle Genelkurmay'ın önündeki tünelin yan bariyerlerinden aşağı düştü. Hastaneye kaldırılan Necati Sayın ve Fazıl Gürs şehit düştü, Ülkü Sayın yaralandı.
Darbecilerin karşısında duranlardan Yusuf Çelik de tanklardan açılan ateşle şehit oldu. Çelik, Genelkurmay kavşağı üzerinde bir tankın üzerine yürümeye başladığı sırada, taşıttan açılan ateşle vuruldu. Yol ortasına düşen Çelik, darbeciler tarafından zırhlı araca alınarak karargah içine taşındı.
dikGAZETE.com