Ankara
Alman sosyolog ve emekli Profesör Reinhart Kössler ve New Mexico Üniversitesinden Profesör Robert Hitchcock, Almanya'nın Namibya'da yaptığı soykırıma yönelik AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Afrika'nın unutulan soykırımı: NamibyaNamibyalılar, soykırımına uğradıkları Almanya'nın soykırım davasında İsrail'e verdiği desteği eleştirdiNamibya'da soykırıma uğrayan halklar, Almanya'nın UAD'de yargılanması çağrısı yaptıKössler, Almanya'nın soykırım konusunda sorumluluktan kaçtığına işaret ederek "Alman hükümeti, 2015'te nihayet soykırım konusunu ele aldı ancak bunu sadece 'ahlaki ve tarihi' terimlerle yaptı, bu da herhangi bir yasal yükümlülüğü açıkça kabul etmedikleri anlamına geliyordu." dedi.
Almanya'nın Holokost'a yaklaşımında "ciddi eksiklikler ve büyük bir rehavet" olduğunu belirten Kössler, "Görüyorum ki bu da İsrail ile olan ilişkilerle bağlantılı. Bu, uzun yıllar boyunca ayrıcalıklı bir ilişki olmuştur." ifadelerini kullandı.
Kössler, Namibya'daki yerli halklara 1904-1908 yıllarında yapılan "soykırımın" uzun süre Alman resmi dış politika anlayışında "görmezden gelindiğine" dikkati çekti.
Alman siyasetçilerin sık sık Almanya ile Namibya arasında yapılan kalkınma işbirliği projelerine atıfta bulunduğunu hatırlatan Kössler, Almanya'nın bu ülkeye 30 yıl boyunca 1,1 milyar avroluk "hibe" taahhüdünde bulunduğunu ancak bu durumun gelecek nesillere açıkça bir hak tanımadığını söyledi.
Kössler, "mağdur toplulukların büyük bir bölümünün" bu süreçte kendilerini dışlanmış hissettiklerini ve hibe ile sonuçlanan süreci eleştirmeye devam ettiklerini belirterek "Müzakere masasında tam temsil talepleri, anlaşmanın meşruiyet kazanmasını zorlaştıran konulardan biri." diye konuştu.
Güney Afrika'nın Gazze Şeridi'nde İsrail'in soykırım işlediği suçlamasıyla Tel Aviv aleyhinde Uluslararası Adalet Divanında (UAD) açtığı davada Almanya'nın İsrail'i desteklediğini kaydeden Kössler, "Gazze'de yaşananlar ve yaşanmaya devam edenlerle meşru müdafaa sınırlarının çok aşıldığını açıkça gören dünya kamuoyu karşısında da iddiaların değerlendirilmesi gerekmektedir." değerlendirmesini yaptı.
Kössler, Namibya Cumhurbaşkanı Hage Geingob'un Almanya'nın yaklaşımını "çok sert ifadelerle reddettiği" açıklamasına atıfta bulunarak Geingob'un, kendi ülkesinde işlenen soykırımla ilgili Almanya'nın resmi bir girişimde bulunmadığını hatırlattığını, ayrıca Almanya ile Namibya arasında 2021'de başlayan müzakerelerin "sonuçsuz" kaldığını anlattı.
"Almanya, Namibya'nın tutumundan memnun değil"
Profesör Hitchcock da Almanya'nın Namibya'ya karşı "karışık" bir tutum sergilediğini belirterek Almanya'nın Herero ve Nama halklarına yönelik "soykırımı" için tazminat vermeyi kabul ettiğini ancak ilk başta eylemlerinin soykırım teşkil ettiğini kabul etmediğini aktardı.
Tazminatın soykırım eylemlerinden en çok etkilenen Herero ve Namalar'dan ziyade "ulusal düzeyde" hedeflendiğini kaydeden Hitchcock, "Almanya ayrıca 1904-1907 dönemine ait insan kalıntılarını iade etmeyi de kabul etti." diye konuştu.
Hitchcock, Almanya'nın İsrail'i desteklediği ve Namibya'nın bu tutuma olumsuz tepki verdiğinin altını çizerek "Almanya, Namibya'nın kendi pozisyonuna yönelik eleştirilerinden memnun değildi." dedi.
Ne olmuştu?
Namibya Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, Almanya'nın 20. yüzyılın ilk soykırımını Namibya topraklarında yaptığı, halen bu suçun sorumluluğunu tam üstlenmediği belirtilmişti.
"Namibya, Almanya'nın ırkçı İsrail devletinin Gazze'deki masum sivillere yönelik soykırım niyetini desteklemesini reddediyor." denilen açıklamada, Cumhurbaşkanı Geingob'un Almanya'nın İsrail'e karşı açılan soykırım davasını reddetmesinden ötürü derin bir endişe duyduğu, Alman hükümetinin İsrail'in Gazze'de işlediği soykırımcı eylemlerini savunduğu kaydedilmişti.
Almanya, 12 Ocak’ta Uluslararası Adalet Divanının çalışmalarını desteklediğini ve ana davada üçüncü taraf olarak İsrail lehine müdahil olma niyeti taşıdığını açıklamıştı.
Namibya soykırımı
Namibya soykırımı, sömürgeci Alman güçleri tarafından 1904-1908 yıllarında yerli Herero ve Nama halklarına karşı yapıldı.
Sömürgecilere karşı direnen halkların hedef alındığı soykırımda, en az 65 bin Herero ve 10 bin Nama hayatını kaybetti.
Soykırım neticesinde, Hererolar nüfuslarının en az yüzde 70'ini, Namalar ise nüfuslarının en az yüzde 50'sini yitirdi.
Almanya, 2021'de Namibya’da işlenen suçları soykırım olarak kabul etse de tazminat ödemeyi kabul etmedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com