Mahkemece kabul edilen iddianamede, telefonunda örgütün gizli haberleşme programı olan "Bylock" bulunan dönemin Adana İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Atilla Demir'in, İl Jandarma Bölge Komutanlığı'ndaki askerlere, girişimin bir darbe olduğunu, Mersin'de valinin alındığı, kendilerine de böyle bir görev verilebileceğini ve asker olarak görevlerini yapmaları gerektiğini söylediği belirtildi. Darbeci binbaşının, toplantıda, 'Tır olayları' sebebiyle şubenin çok yıprandığını ve yasal olmayan bu emri uygulamayacaklarını beyan eden askerlerin itirazına karşın, "Sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanacaksınız" dediği belirtildi.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'ndan sorumlu Cumhuriyet Başsavcı Vekili Musa Ünel'in, dönemin İl Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Halil Çelik, Çukurova İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Kurmay Binbaşı Hüseyin Yalçınkaya, darbe girişimi gecesi nöbetçi olan İl Jandarma Komutanlığında görevli Binbaşı Osman Tunahan Berk, Adana İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Atilla Demir ile eski Üsteğmen Hasan Şahna hakkında 3'er kez müebbet ve 15'er yıl hapis cezası istemiyle hazırladığı iddianame, terör suçlarına bakan Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.
JÖH taburunu Adana'ya getirmek istediler
131 sayfalık iddianamede, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü soruşturması kapsamında Anayasa Mahkemesi’nin ihraç ettiği kendi üyeleri ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) ihraç edilen hakim ve savcılar hakkında verdiği gerekçeli kararları da tahlil edilerek ayrıntılı olarak yer verildi.
5 şüphelinin 15 Temmuz darbe girişiminde aldığı rollerin detaylarıyla anlatıldığı iddianamede, Jandarma Bölge Komutanı'nın izinli olması nedeniyle vekaleten bu görevi yürüten şüpheli Halil Çelik'in, 'Harekat Yıldırım' nitelikli sözde sıkıyönetim direktifi ile silahlı kalkışmayı gerçekleştiren 'Yurtta Sulh Konseyi' tarafından sözde Adana Jandarma Bölge Komutanı olarak atandığı belirtildi.
FETÖ/PDY üyesi Halil Çelik'in, sözde Adana Sıkıyönetim Komutanlığına atanan İncirlik 10. Tanker Üs Komutanı Bekir Ercan Van ile telefonla görüşmeler yapıp, onunla arasında emir komuta zinciri varmış gibi emriyle Osmaniye'de bulunan Jandarma Özel Harekat (JÖH) taburunu Adana'ya getirmek için girişimlerde bulunduğu ve diğer şüpheliler ile odasında toplantı yaptığı bildirildi.
Telefonlarından "Bylock" çıktı
Darbe girişimi sırasında Çukurova İlçe Jandarma Komutanı olarak görev yapan şüpheli Kurmay Binbaşı Hüseyin Yalçınkaya'nın ise uyarılara rağmen, "Biz komutanlarımızla beraber hareket ederiz" şeklinde beyanda bulunduğu ve diğer şüphelilerle toplantıya katıldığı kaydedildi. Yapılan incelemede şüpheli Yalçınkaya'nın, kırmızı renkli "Bylock" isimli gizli ve şifreli program kullanıcısı olduğu tespit edildi. Dönemin Adana Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Atilla Demir'in telefonunda yapılan incelemede de, örgütün haberleşme programı 'Bylock' bulunduğu, Demir'in kırmızı renkli kullanıcılar arasında bulunduğu bildirildi.
"Sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanacaksınız"
Şüpheli Atilla Demir'in, İl Jandarma Komutanı tarafından yasal olmayan sözde sıkıyönetim direktifinin uygulanmayacağı bildirilmesine rağmen, Adana Bölge Jandarma Komutanlığı'nda yaptıkları toplantıda; kalkışmanın bir darbe olduğu, Genel Komutanlıktan emir beklendiği, Mersin'de valinin alındığı, kendilerine de böyle bir görev verilebileceğini, asker olarak görevlerini yapmaları gerektiği şeklinde beyanda bulunduğu şeklindeki tutunaklar iddianameye yansıdı.
Toplantıda, 'Tır olayları' sebebiyle bu şubenin çok yıprandığını ve yasal olmayan bu emri uygulamayacakları şeklinde itiraz eden askerlere, şüpheli Atilla Demir'in, "Sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanacaksınız" dediği vurgulandı.
"Komutanım tümen komutanını aldırmalısınız"
Darbe girişimi gecesi Adana Jandarma Bölge Komutanlığı'nda nöbetçi amir olan şüpheli Osman Tunahan Berk'in de, telefonla sürekli görüşmeler yaptığı, gelen sözde sıkıyönetim direktifinin emir olduğunu ve uygulanması gerektiğini ısrarla beyan ettiği kaydedildi. Yasal gücünü kötüye kullanarak 4 erle birlikte 3 adet uzun menzilli tüfek ve 33 adet dolu şarjör alarak 10. Tanker Üs Komutanlığı'na gidip, sözde Sıkıyönetim Komutanı Bekir Ercan Van ile görüştüğü kaydedilen Berk'in, "Komutanım şu anda en yüksek amir sizsiniz. Acil yönetimi ele alıp tümen komutanını aldırmalısınız, İl Jandarma Komutanlıklarını arayıp emrin gereğini yapmalarını söylemelisiniz ama bunu acil yapmalısınız" ve "5 tankı al gel, böyle günlerde 3 kişi 300 kişiye bedeldir" şeklinde telefonda konuşmalar yaptığı, silahlı kalkışmaya karşı çıkan bir binbaşıya da, "O iş öyle değil, gözaltılar başlayacak" şeklinde sözler söylediğine yönelik tutunakların bulunduğu iddianamede belirtildi.
"Bu saatten sonra yönetimi biz devraldık"
Şüphelilerden Adana Jandarma Komutanlığı eski İstihbarat Kısım Amiri Üsteğmen Hasan Şahna'nın da, darbe girişimi gecesi verilen sıkıyönetim direktifini Osman Tunahan Berk ile sivil kıyafetle Bekir Ercan Van'a götürdüğü, giderken 3 adet uzun menzilli tüfek ve bol miktarda yedek şarjör aldıkları belirtildi.
Sözde Sıkıyönetim Komutanı ile görüştükten sonra geri dönmek isteyen 2 şüpheli askerin, İncirlik Üs'sü çıkışında tertibat alan Adana Terörle Mücadele Şubesi'ndeki görevli polislerle tartışma yaşadıkları kaydedilen iddianamede, şüpheli Hasan Şahna'nın, çıkışlarına izin verilmeyince, elindeki tüfeği atışa hazır hale getirip zırhlı aracın içine sokarak nöbet tutan polis memuruna küfrettiği, "Biz askeriz, asker devlet demek, ben istediğim yere giderim, beni buradan engelleyemezsiniz, hepinizi burada öldürsem cezamız yok, bu saatten sonra yönetimi biz devraldık" diyerek tehdit ettiği ve polis memurunu silahın namlusuyla vurarak yaraladığı bildirildi.
Şüpheli Hasan Şahna'nın üzerinde yapılan aramada da, iki adet banknot şeklinde 1'er ABD dolarının da ele geçirildiği belirtildi.
