Ankara
ABD Uluslararası Kalkınma Ajansının (USAID) verilerine göre, İsrail, 1946-2023 yıllarında, büyük çoğunluğu askeri alanda olmak üzere, ABD'den aldığı yaklaşık 300 milyar dolarlık yardımla Washington'ın dış ülkelere yönelik yardımlarından en büyük paya sahip ülke konumunda bulunuyor.
New York'ta önde gelen düşünce kuruluşlarından Dış İlişkiler Konseyinin (CFR) ABD Uluslararası Kalkınma Ajansının (USAID) verilerine dayandırdığı raporuna göre ABD, 1946-2023 yıllarında İsrail'e yaklaşık 300 milyar dolarlık ekonomik ve askeri yardımda bulundu.
Rapor, İsrail'in, ABD'nin NATO dışı en büyük müttefiki ve "ABD'nin en gelişmiş askeri platform ve teknolojilerine ayrıcalıklı erişimi olan bir ülke" olduğu gerçeğini ortaya koydu.
Özellikle 7 Ekim 2023 olaylarının ardından, ABD'nin Tel Aviv'e askeri yardımlarının eleştiri odağı haline geldiğine; İsrail'in, binlerce sivilin hayatını kaybettiği Gazze'ye yönelik saldırılarıyla, söz konusu eleştirilerin dünya çapında dillendirilmeye başlandığına işaret edildi.
ABD'nin, Orta Doğu'daki diğer ülkelere de yardımda bulunduğu belirtilen raporda, "İsrail, kuruluşundan bu yana ABD dış yardımının en büyük kümülatif alıcısı oldu ve ekonomik ve askeri olmak üzere toplamda yaklaşık 300 milyar dolar destek aldı." ifadesi kullanıldı.
İsrail, 1946-2023 yıllarında ABD'den aldığı 81 milyar dolar civarında ekonomik ve yaklaşık 216 milyar dolar askeri yardımla birinci sıraya oturdu. İkinci sıradaki Mısır'ın ise söz konusu dönemde aldığı 78 milyar dolar ekonomik ve 89 milyar dolar askeri yardımla İsrail'in çok gerisinde yer aldı.
ABD'nin İsrail'e 1971-2007 yıllarında önemli ekonomik yardımlar da yaptığına işaret edilen raporda, "Ancak bugün neredeyse tüm ABD yardımı, bölgedeki en gelişmiş İsrail ordusunu desteklemek için kullanılıyor." değerlendirmesinde bulunuldu.
İsrail'in Gazze'deki saldırılarına kayıtsız destek veren ABD, son dönemde başta askeri alandaki yardımları ve silah satışlarının sivillerin katledilmesinde kullanıldığı gerekçesiyle yoğun eleştiri alıyordu.
ABD ise İsrail'in kendilerinden aldığı silahları "uluslararası hukuka uygun şekilde" kullandığına ilişkin yazılı güvence verdiğini savunuyor.
7 Ekim sonrası ABD yönetiminden İsrail'e yüzü aşkın silah ve mühimmat satışı yapıldı
Washington Post gazetesinde yayımlanan makaleye göre de ABD'de Başkan Joe Biden hükümeti, 7 Ekim 2023'ten bu yana "acil durum yetkisi"ni kullanarak İsrail'e yaptığı 100'ü aşkın silah ve mühimmat satışının yalnızca ikisini kamuoyuna duyurdu. Diğerlerini ise "kamuya açıklanmasını gerektiren sayının altında olduğu" gerekçesiyle yalnızca Kongre'ye bilgi vererek gerçekleştirdi.
Söz konusu dönemde yapılan satış ve sevkiyatta tank mühimmatı, 155 milimetrelik top mermileri, "Serbest Düşümlü" (güdümsüz) uçak bombaları, hassas güdümlü mühimmat, yer altı sığınaklarına nüfuz eden roketler, diğer birçok silah ve mühimmat yer aldı.
900 kilogram civarındaki ağırlığı ve yıkıcı hasarıyla bilinen ve uzmanlara göre, İsrail'in Gazze'de sıkça kullandığı görülen bombaların, Boeing tarafından üretilen Müşterek Doğrudan Saldırı Mühimmatı (JDAM) kitleriyle donatılabilen MK84 tipi bombalar olduğu ve ABD tarafından Tel Aviv'e sağlandığı biliniyor.
ABD'nin ayrıca, 7 Ekim sonrası, Avrupa'da bulundurduğu silah deposundan birçok mühimmatı, 1990'lardan bu yana İsrail'de oluşturduğu depoya yönlendirdiği belirtiliyor.
İsrail basınında yer alan haberlerde de 7 Ekim'den bu yana çoğu ABD'den olmak üzere çeşitli ülkelerden İsrail'e 300'den fazla uçak ve yaklaşık 50 gemiyle 35 bin ton silah ve mühimmat taşındığı yer almıştı.
Mart ayında Beyaz Saray tarafında yine kamuoyuna açıklanmadan onay verilen diğer bir satışta, ABD yönetiminin, İsrail'e 25 F-35 ve uçak motorunun satışının yanı sıra 1800 MK84 güdümsüz bomba ile 500 MK82 güdümsüz bomba gönderilmesine onay verdiği bildirilmişti.
Toplam değeri 18 milyar dolar civarında olan satışın Kongre onayının, iki yıl öncesine ait olması nedeniyle kamuoyuna bilgilendirme yapılmadığı açıklanmıştı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com