Ümit Özat: Güzel bir galibiyet oldu

Mersin İdmanyurdu Teknik Direktörü Ümit Özat, Galatasaray galibiyetinin güzel bir galibiyet olduğunu söyledi.

Özat, 2-1 galip ayrıldıkları Galatasaray maçı sonrası yaptığı açıklamada, bu karşılaşmadan 3 puanla ayrılmanın sevindirici olduğunu belirtti. "Güzel bir galibiyet oldu" diyen Özat, şunları kaydetti:

"Bunu kimse şımarıklık olarak değerlendirmesin ama, 10 kişilik bir rakibe karşı oynadığın zaman gol yemek insana acı veriyor. Hele de böyle bir gol yemek. Çünkü neticede rakip kim olursa olsun, oyuncularıma hep şunu söylüyorum; eğer bir şeyi çok istiyorsanız Ronaldo ile Messi’nin dışında dünyada bir birinin arasında 15-20 milyon fark edecek çok oyuncu yok. En az onlar kadar kazanmayı istemek ve en az onlar kadar mücadele etmenin yeterli olacağını söylüyorum. Sağolsun onlar da bizi mahcup etmiyorlar.
Daha yolun başındayız. Lig yeni başlıyor. Biz bu Kayseri, Galatasaray, Beşiktaş ve Osmanlı maçlarından dörtte sıfır da alsak bize kimsenin bir şey deme hakkı yok. İki deplasman ve iki tane büyük maçtı. Ama 6 puan beklediğimi söylemiştim. 6’sı geldi, önümüzdeki Beşiktaş ve Osmanlı maçlarında da 3-4 puan alabilirsek, önümüzün çok daha açık olacağını düşünüyorum. Biz kazandığımız sürece mutlaka yukarılardan aşağı gelecek birileri olacaktır. Kimin ne yaptığının bizim için bir önemi yok. Oyuncularıma göstermiş oldukları mücadeleden ötürü, taraftarlara da desteklerinden ötürü teşekkür ediyorum."

"BU TAKIMIN LİGDE KALMAMASI İÇİN HİÇBİR NEDEN YOK"

Ümit Özat, takımdaki oyuncu kadrosunun darlığı ile ilgili bir soruya ise şu yanıtı verdi:
"Ben bunları bilerek geldim. İtiraz etme hakkın yok. Doğru antrenman yaptırırsak ve bir sakatlık olmaz ise Khalili ile Welliton’da aramıza gelirse, ondan sonra yolumuzun açık olacağını düşünüyorum."

Özat, takımın kazanmaya başlamasının nedeniyle ilgili bir başka soruya ise, şu karşılığı verdi:

"Dün akşam Tita yanıma geldi. Çocuğunun bugün kalp ile alakalı bir kontrolü olduğunu, tercümana izin vermemi rica etti, eşinin yanında ona yardımcı olması için. Ben de ’tercümana izin vermeyeceğim, sana izin vereceğim. Kampta kalma, çocuğunu koynuna al yat. Yarın hastaneye götür, öğleden sonra takıma katıl’ dedim. Biz bu güveni yakaladık. Benim oyuncularıma güvenim tam. Onların da bana güveninin tam olduğunu düşünüyorum.

Benim onlara yeşil sahanın dışında sesim hiç bir zaman yükselmez. Ama yeşil sahanın içinde, antrenmanda ve maçta taviz vermeyeceğimi iyi biliyorlar. Güven duymakta önemli, güven vermek de önemli ve bu güveni boşa çıkarmamak da çok önemli. Ben şu na inanıyorum; birlik ve bütünlük bu şekilde devam ettiği müddetçe bu takımın ligde kalmaması için hiçbir neden yok."