Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya İnsani Zirvesi’ne ilişkin, “Şayet bu zirve vesilesiyle insanlığın ortak vicdanında küçükte olsa bir kıpırdanma sağlayabildiysek kendimizi başarılı olmuş sayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da gerçekleştirilen Dünya İnsani Zirvesi’nin sona ermesinin ardından Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ile birlikte ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda ilk sözü alan ve zirveye ev sahipliği yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünya İnsani Zirvesi’nin ülkelerimiz, ihtiyaç sahipleri ve tüm insanlık için hayırlara vesilesi olmasını diliyorum. Milyonlarca insanın umudunu bağladığı buradan gelecek mesajları hasretle beklediği Dünya İnsani Zirvesi’nin inşallah biraz sonra yapılacak kapanış oturumu ve ardından gerçekleştirilecek kapanış töreni ile tamamlıyoruz” diyerek sözlerine başladı.
“HİÇBİRİMİZ KENDİSİNİ İNSANİ KRİZLERİN ETKİLERİ DIŞINDA TUTAMAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karşı karşıya bulunduğumuz insani krizleri çözmek öncelikle bizlerin, yani üye ülkelerin sorumluluğudur. Zirve sırasında da vurguladığım gibi doğru ve kalıcı çözümlere ancak uluslararası kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, özel sektör ve krizlerin mağduru olan kesimler olarak iş birliği yaparak ulaşabiliriz. Doğrusu isterseniz dünyanın neresinde yaşarsak yaşayalım artık hiçbirimizin kendisini insani krizlerin etkileri dışında tutamayız. Buna silahlı çatışmalardan terör saldırılarına, doğal afetlerden iklim değişikliğine kadar tüm insani krizler dahildir” diye konuştu.
“SINIRLAR VE TEL ÖRGÜLER BİZİ SORUNLARDAN UZAK TUTMAYA YETERLİ OLMAYACAKTIR”
Konuşmasını Suriye’deki iç savaşı örnek göstererek sürdüren Erdoğan, “Sınırlar, mesafeler yükseltilmiş duvarlar, tel örgüler bizi sorunlardan uzak tutmaya yeterli olmayacaktır. Buna en son örneğini 6 yıldır süren Suriye krizinde hem de çok acı bir şekilde yaşıyoruz. Akdeniz’in azgın sularının yuttuğu hayatlar, sahillere vuran masum çocuk bedenleri bu mesajı adeta bir tokat gibi insanlığın suratına çarpıyor. 12 milyon insanın yerinden edildiği, bunların 5 milyonunu çeşitli ülkelere dağıldığı bir insani kriz karşısında birkaç komşu ülke dışında kimse iyi bir sınav verememiştir. Artık bu konuda gelişmiş ülkeler başta olmak üzere herkesin sorumluluk üstlenmesi gerekmektedir” dedi.
“ÜMİDİM VE BEKLENTİM DÜNYA İNSANİ ZİRVESİ’NİN GERÇEKTEN İNSANİ SONUÇLARA VESİLE OLMASIDIR”
Zirveden beklentilerini dile getiren Erdoğan, “Maalesef bugün insani krizlere maruz kalan yüz binlerce kişi imkan ve kaynak kıtlığından değil merhamet yoksunluğundan hayatını kaybediyor. Küresel vicdanın yaşanan trajediler karşısındaki kayıtsızlığı bugünkü sorunlarımızın da temel nedenidir. Gelişmiş teleskoplarla, uydularla uzayın derinliklerini araştıran insanlık hemen yanı başındaki krizleri, sorunları görmüyor. Bu çarpıklığı düzeltmek için küresel vicdanı hayata geçirmeliyiz. Bizleri çocuklarımızı, torunlarımızı ve insanoğlunun gelecekteki tüm nesilleri ilgilendiren bu sorunun çözümü için iki gün boyunca çalıştık. Şayet bu zirve vesilesiyle insanlığın ortak vicdanında küçükte olsa bir kıpırdanma sağlayabildiysek kendimizi başarılı olmuş sayacağız. Bu zirve kayıtlarda geçmişte yapılan ve sadece konuşulup dağılınan bir toplantı olacaksa gerçekten üzülürüm. Ümidim ve beklentim Dünya İnsani Zirvesi’nin gerçekten insani sonuçlara vesile olmasıdır. Çünkü yardıma muhtaç olan mağdurlara il uzatmak insan olmanın gereğidir. Zirve sonuçlarını takip etmeyi, bunları uygulamayı, taahhütlerimizi yerine getirmeyi insanlığa karşın görevimizin bir parçası olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.
“İNSANİ KALKINMA YARDIMLARI ALANINDA ÇOK CİDDİ FAALİYETLER YÜRÜTÜYORUZ”
“İnsani kalkınma yardımları alanında çok ciddi faaliyetler yürütüyoruz” diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, “Ev sahibi olarak işimizin burada bitmediğinin, tam tersine sorumluluğumuzun daha da arttığının farkındayız. Türkiye olarak insani yardımlar yanında sorunun asıl çözümü olduğuna inandığımız insani kalkınma yardımları alanında çok ciddi faaliyetler yürütüyoruz. Somali örneğinde olduğu gibi kendi adımızda alınan insani kalkınma modelleri ortaya çıkardık. Balkanlardan Orta Asya’ya, Afrika’dan Orta Doğu’ya kadar geniş bir coğrafyada gerçekleştirdiğimiz yardım faaliyetleri tarihi bağlarımız yanında insanlığa karşı sorumluluğumuzun ürünüdür. İnsani zirve bu çalışmalarımızla ilgili birikimlerimizi tüm dünya ile paylaşmamıza vesile oldu. BM resmi verilerine göre insani zirveye 173 ülke ve 9 bin katılımcı katıldı. Türkiye’den katılım takriben bin kişi ve bu arada 900 medya mensubu ve toplam 10 binin üzerinde bir katılım oldu. Temennim odur ki sonucu da hayırlı ve bereketli olur” dedi.
(İHA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da gerçekleştirilen Dünya İnsani Zirvesi’nin sona ermesinin ardından Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ile birlikte ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda ilk sözü alan ve zirveye ev sahipliği yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünya İnsani Zirvesi’nin ülkelerimiz, ihtiyaç sahipleri ve tüm insanlık için hayırlara vesilesi olmasını diliyorum. Milyonlarca insanın umudunu bağladığı buradan gelecek mesajları hasretle beklediği Dünya İnsani Zirvesi’nin inşallah biraz sonra yapılacak kapanış oturumu ve ardından gerçekleştirilecek kapanış töreni ile tamamlıyoruz” diyerek sözlerine başladı.
“HİÇBİRİMİZ KENDİSİNİ İNSANİ KRİZLERİN ETKİLERİ DIŞINDA TUTAMAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karşı karşıya bulunduğumuz insani krizleri çözmek öncelikle bizlerin, yani üye ülkelerin sorumluluğudur. Zirve sırasında da vurguladığım gibi doğru ve kalıcı çözümlere ancak uluslararası kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, özel sektör ve krizlerin mağduru olan kesimler olarak iş birliği yaparak ulaşabiliriz. Doğrusu isterseniz dünyanın neresinde yaşarsak yaşayalım artık hiçbirimizin kendisini insani krizlerin etkileri dışında tutamayız. Buna silahlı çatışmalardan terör saldırılarına, doğal afetlerden iklim değişikliğine kadar tüm insani krizler dahildir” diye konuştu.
“SINIRLAR VE TEL ÖRGÜLER BİZİ SORUNLARDAN UZAK TUTMAYA YETERLİ OLMAYACAKTIR”
Konuşmasını Suriye’deki iç savaşı örnek göstererek sürdüren Erdoğan, “Sınırlar, mesafeler yükseltilmiş duvarlar, tel örgüler bizi sorunlardan uzak tutmaya yeterli olmayacaktır. Buna en son örneğini 6 yıldır süren Suriye krizinde hem de çok acı bir şekilde yaşıyoruz. Akdeniz’in azgın sularının yuttuğu hayatlar, sahillere vuran masum çocuk bedenleri bu mesajı adeta bir tokat gibi insanlığın suratına çarpıyor. 12 milyon insanın yerinden edildiği, bunların 5 milyonunu çeşitli ülkelere dağıldığı bir insani kriz karşısında birkaç komşu ülke dışında kimse iyi bir sınav verememiştir. Artık bu konuda gelişmiş ülkeler başta olmak üzere herkesin sorumluluk üstlenmesi gerekmektedir” dedi.
“ÜMİDİM VE BEKLENTİM DÜNYA İNSANİ ZİRVESİ’NİN GERÇEKTEN İNSANİ SONUÇLARA VESİLE OLMASIDIR”
Zirveden beklentilerini dile getiren Erdoğan, “Maalesef bugün insani krizlere maruz kalan yüz binlerce kişi imkan ve kaynak kıtlığından değil merhamet yoksunluğundan hayatını kaybediyor. Küresel vicdanın yaşanan trajediler karşısındaki kayıtsızlığı bugünkü sorunlarımızın da temel nedenidir. Gelişmiş teleskoplarla, uydularla uzayın derinliklerini araştıran insanlık hemen yanı başındaki krizleri, sorunları görmüyor. Bu çarpıklığı düzeltmek için küresel vicdanı hayata geçirmeliyiz. Bizleri çocuklarımızı, torunlarımızı ve insanoğlunun gelecekteki tüm nesilleri ilgilendiren bu sorunun çözümü için iki gün boyunca çalıştık. Şayet bu zirve vesilesiyle insanlığın ortak vicdanında küçükte olsa bir kıpırdanma sağlayabildiysek kendimizi başarılı olmuş sayacağız. Bu zirve kayıtlarda geçmişte yapılan ve sadece konuşulup dağılınan bir toplantı olacaksa gerçekten üzülürüm. Ümidim ve beklentim Dünya İnsani Zirvesi’nin gerçekten insani sonuçlara vesile olmasıdır. Çünkü yardıma muhtaç olan mağdurlara il uzatmak insan olmanın gereğidir. Zirve sonuçlarını takip etmeyi, bunları uygulamayı, taahhütlerimizi yerine getirmeyi insanlığa karşın görevimizin bir parçası olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.
“İNSANİ KALKINMA YARDIMLARI ALANINDA ÇOK CİDDİ FAALİYETLER YÜRÜTÜYORUZ”
“İnsani kalkınma yardımları alanında çok ciddi faaliyetler yürütüyoruz” diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, “Ev sahibi olarak işimizin burada bitmediğinin, tam tersine sorumluluğumuzun daha da arttığının farkındayız. Türkiye olarak insani yardımlar yanında sorunun asıl çözümü olduğuna inandığımız insani kalkınma yardımları alanında çok ciddi faaliyetler yürütüyoruz. Somali örneğinde olduğu gibi kendi adımızda alınan insani kalkınma modelleri ortaya çıkardık. Balkanlardan Orta Asya’ya, Afrika’dan Orta Doğu’ya kadar geniş bir coğrafyada gerçekleştirdiğimiz yardım faaliyetleri tarihi bağlarımız yanında insanlığa karşı sorumluluğumuzun ürünüdür. İnsani zirve bu çalışmalarımızla ilgili birikimlerimizi tüm dünya ile paylaşmamıza vesile oldu. BM resmi verilerine göre insani zirveye 173 ülke ve 9 bin katılımcı katıldı. Türkiye’den katılım takriben bin kişi ve bu arada 900 medya mensubu ve toplam 10 binin üzerinde bir katılım oldu. Temennim odur ki sonucu da hayırlı ve bereketli olur” dedi.
(İHA)