Uluslararası Mülteci Hakları Derneği (UMHD), günlerdir sınırı geçmek için tampon bölgede bekleyen mültecilerin durumuna ilişkin yaptığı saha araştırmasının ardından hazırladığı raporda, sınıra yaklaşıldığında Türkiye tarafında güvenlik önlemlerinin artırıldığı, olası taşkınlıklara dair gerekli önlemlerin alındığı belirtildi.
Görüşme yapılan mültecilerden Avrupa ülkelerinde akraba ve tanıdığı olanların, onların yanına ulaşmayı planladığı ancak, özellikle Afgan mültecilerin sınırı geçmeleri halinde gitmeyi planladıkları bir rotalarının bulunmadığı ifade edilen raporda, şu görüşlere yer verildi:
"Herhangi bir zorla gönderme gibi bir durum gözlenmemiştir"
"Sınırı geçtikten sonra Türkiye tarafına geri dönen bazı mültecilerle yaptığımız mülakatlara göre, Yunanistan tarafına geçtiklerinde Yunan Polisi tarafından alıkoyulan bazı mültecilerin çanta, telefon, cüzdan, pasaport ve paralarına el koymuş ve bazı mülteciler fiili şiddete maruz kaldığı ifade edilmiştir.
Ülkemizin yıllardır mültecilere yaptığı ev sahipliği ve verdiği destek sürmeye devam etmektedir. Sınırların açılması ile birlikte gönüllü olarak geçmek isteyenlerin geçişlerine izin verilmektedir. Herhangi bir zorla gönderme veya ülkeden çıkışa zorlanma gibi bir durum gözlenmemiştir. Sahada gerçekleştirdiğimiz mülakatlarda da benzer bir durum rapor edilmemiştir."
Dernek Başkanı Abdullah Resul Demir de konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin deniz ve kara sınırlarından Avrupa'ya geçmek isteyen mültecilere, Avrupa'nın artık siyasi, ekonomik, dini ve hatta hukuki bakış açılarını bir kenara bırakıp sadece insani bir bakış açısıyla sorumluluk alması gerektiğini belirtti.
Şu ana kadar Suriye, İran, Afganistan, Somali Sudan, Mısır, Fas, Cezayir, Türkmenistan gibi ülkelerden yaklaşık 50 bin göçmenin sınır kapılarına geldiğini ifade eden Demir, bununla birlikte Akdeniz ve Ege Denizi'nin yine göçmen botlarıyla dolduğunu kaydetti.
Kötü hava koşulları ve bölgedeki şartlara da değinen Demir, sınırdaki duruma ilişkin şu bilgileri aktardı:
"İçlerinde çocuk, kadın ve yaşlıların da olduğu binlerce mülteci ağaç altlarında, doğrudan ıslak zeminler üzerinde günlerini geçirerek temel gereksinimlerinden yoksun bir şekilde, sağlıksız koşullarda umutla Avrupa kapılarının kendilerine açılmasını beklemektedirler.
Bu kötü koşullara rağmen mültecilerin burada beklemesi, hayatlarını tehlikeye atmaları tüm insanlığı düşündürmelidir. Ancak içerisinde kadın ve çocukların da olduğu bu insanlar Avrupa'ya geçmek isterken sınırın öte tarafındaki ülkeler tarafından gaz, sis ve ses bombaları ile plastik mermilerle engellenmeye çalışılmaktadır."
"Yunanistan'ın sığınma başvurularını alması gerekir"Yunanistan'ın, uluslararası hukuku kullanarak kapılarına kadar gelen kişilerin sığınma başvurularını alması gerektiğini vurgulayan Demir, "Reddetme hususunda takdir tabii ki kendindedir ama en azından başvurunun hukuken alınması gerekiyor. Bırakın başvuru alınması, kapıdan içeri girmeye bile zorlanıyorlar. Bir şekilde içeri girenlerin de sürekli çantalarını arıyorlar, cep telefonlarını alıyorlar. Burada yaptığımız mülakatlarda öğrendik, şiddet kullandıkları ve demirlerle dövdükleri kapsamında da şikayetler almış durumdayız." ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com