İstanbul
Çağlar, TİM Gösteri Merkezi'ndeki zirvenin son panelinin ardından, "Türkiye Sosyal Ağ Haritası" başlıklı sunum gerçekleştirdi.
Hemen her araştırmacının çalışma için Türkiye'nin ve başka ülkelerin sosyal ağ kullanımına dair verilerine ihtiyaç duyduğunu dile getiren Çağlar, şunları kaydetti:
"Bunları da bu tür verileri de hangi platformlardan, hangi kaynaklardan giderdiğimiz aşağı yukarı bellidir. Detaylı verilerin olmadığı bir durumda gayet güzel, faydalı platformlardır ve faydalandık fakat bir gün muhtemelen yine birçoğumuzun yaptığı gibi bu çalışmaların metodolojisini merak ettim. Ne zaman yapılıyor, nerede yapılıyor, kaç denekle yapılıyor diye. Alıp uluslararası kullanılan, referans verilen çalışmalar olduğu için ilk etapta çok fazla fark edilmiyor, ihtiyaç hissedilmiyor bu tür bir sorgulamaya. Sonra baktığımda açıkçası nankörlük ve kıymet bilmezlik etmek istemem, yıllarca bu verileri kullandık ama bütün Türkiye için hatta global olarak dünyanın farklı bölgeleri için yorumda bulunmak için yeterli veriye sahip olmadığını fark ettim."
"Farklı bir şey yaptık"
Türkiye'deki durumu anlatmak istediğini ifade eden Çağlar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Altı ayda bir e-mail yoluyla yapılan 1500 örneklemli bir anketle bütün Türkiye'nin sosyal hayatına dair, internet kullanımına dair veriler sunuluyordu. Dediğim gibi minnettarım. Yıllarca verileri kullandım. Birileri rakipsizdi, alternatifsizdi ama açıkçası akademisyen olarak Türkiye'de sosyal ağ kullanımıyla alakalı bir şeyler söylediğimde daha sağlam bir veriye dayanmasını tercih ederim. Farklı bir şey yaptık. Dedik ki arkadaşlarla, şikayet etmek yerine bakalım daha iyisini yapabilir miyiz? Bir proje taslağı çıkardık, neler olması lazım bu çalışmanın içerisinde diye ve İletişim Başkanlığına sunduk. Çok sağ olsunlar, hem Başkan Bey Fahrettin Altun Hocamız hem Evren Bey, Çağatay Bey, akademik bir arka planları olduğu için derdimizi kolaylıkla anlatabildik. Normalde bürokratlara gidip bu meseleyi böyle anlattığımızda böyle pek anlamamış bir surat ifadesiyle karşılaşabilirsiniz ama onlara da yani niçin gerekli olduğunu, ne kadar önemli olduğunu çokça anlatmak zorunda kalmadık. Aynı kaygıları bizimle paylaştılar. Nasıl yapabileceğimiz üzerine yoğunlaştık.''
İsmail Çağlar, temelde Türkiye'nin sosyal hayat haritasını çıkarmayı amaçladıklarını ve bunun aynı zamanda bir kamu görevi olduğunu vurguladı.
Çağlar, ''Sağlam, güvenilir, nitelikli bilgiyi sağlamak ve bu bilginin yine kamunun güvencesinden tekrar eder bir şekilde güvenilir olması gerekiyor. Yani bugün var, yarın yok veriler işe yaramıyor fakat süreç içerisinde sürekliliğini temin ederseniz bunun özellikle kullanışlı oluyor. Proje kapsamında Türkiye'nin 7 bölgesinde yılda dört çeyrek yani üç ayda bir araştırmalar yaptık ve bu araştırmalar minimum 2 bin 500 örneklemle yapıldı. Daha sonra bunların hepsini 'sosyalagharitasi.gov.tr' adresinde raporla, infografikle, verilerin ham halini orada sunduk. Ücretsiz bir şekilde hem özel sektörden hem akademiden hem de sivil toplumdan ihtiyaç duyan aktörler bundan faydalanabilsin. 2 yılını tamamladık." diye konuştu.
Çağlar, muadil araştırmalara göre soru formunu detaylı hazırladıklarını belirterek, soru kategorileri konusunda bilgi verdi.
Çalışmanın kazanımlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Çağlar, sürecin şeffaflığına vurgu yaptı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com