Ankara
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) Türkiye Bursları'yla Sudan, Afganistan, Kırgızistan, Azerbaycan ve Çin'den yüksek öğrenim için gelen öğrenciler, Ankara'daki uluslararası öğrencilerin yeteneklerini geliştirmek amacıyla kurulan Uluslararası Öğrenciler Liderlik Platformunun (International Students Leadership Platform-ISLP) düzenlediği Türkiye'deki orman yangınlarıyla mücadele kampanyasını, anlattı.
"Türkiye, hepimizin ikinci vatanı oldu"
Türkiye'ye Sudan'dan 2015'te gelen ve Hacettepe Üniversitesinde Sosyal Hizmetler Bölümünde doktora öğrenimine devam eden Mawahib Hassan, "Ormanlar, her ülkenin akciğeridir. Türkiye'deki yangın başladığı zaman hem doğa hem de insanlar için çok üzüldük. Hemen aramızda nasıl yardım edebileceğimizi konuştuk." dedi.
Kendi iletişim gruplarında farklı ülkelerden 82 öğrencinin olduğunu söyleyen Hassan, kampanya düzenlemeye nasıl karar verdiklerini şu sözlerle anlattı:
"YTB'li uluslararası öğrenciler olarak 'Türkiye için, çevreyi korumak ve insanlara yardım etmek için bir şey yapalım' dedik.
Arkadaşlar, 'Biz yangın için ne yapabiliriz? Nereye yardım gönderebiliriz? Acaba yangından etkilenen şehirlere kendimiz gidip de mi yardım etmeliyiz?' diye soruyordu.
ISLP grubunda her ay 2 kişi faaliyetlerin düzenlenmesinden sorumlu oluyor. Bu ay sorumluluk Abdul Satar ve bendeydi.
Arkadaşlarımızla konuştuktan sonra yardım kampanyası düzenlemeye karar verdik, afiş ve mesajları hazırladık ve sosyal medyada paylaşmaya başladık."
Hassan, Türkiye Bursları'nın kendilerine çok iyi imkanlar sunduğunu vurgulayarak "Türkiye, hepimizin ikinci vatanı oldu.
Uluslararası öğrenciler olarak böyle zor bir zamanda Türk halkına destek vermek istedik." ifadesini kullandı.
"'Türkiye için ne yapabiliriz?' diye düşündük"
Türkiye'ye Afganistan'dan 2017'de gelen ve öğrenimine Ankara Üniversitesi İşletme Bölümünde devam eden Abdul Satar Esaqzai, orman yangınlarına ilişkin haberleri gördüklerinde çok üzüldüklerini ve ISLP kapsamındaki diğer öğrenci arkadaşlarıyla iletişim grubundan bu konuyu görüştüklerini belirtti.
Esaqzai, "Türkiye, bize her zaman çok iyi imkanlar sunuyor. Bize burs ve çok iyi imkanlar verdiler, buraya okumak için geldik. Türkiye, bizim için bu kadar çok şey yaparken biz de 'Türkiye için ne yapabiliriz?' diye düşündük." dedi.
Yangınla mücadeleye ve yangın mağdurlarının yaralarının sarılmasına uluslararası öğrenciler olarak katkıda bulunmak istediklerini anlatan Esaqzai, önce bir derneğe yardım etmeyi düşündüklerini, daha sonra uluslararası öğrenciler olarak kendileri bir kampanya düzenlemeyi ve toplanacak parayı yetkililere vermeyi kararlaştırdıklarını dile getirdi.
Esaqzai, "Uluslararası Öğrenciler Orman Yangınları Dayanışma Kampanyası"nı düzenleyerek kendi aralarında para topladıklarını, kampanyayı olabildiğince duyurmaya çalıştıklarını belirterek mesajlarının ulaştığı uluslararası öğrencilerin harçlıklarından küçük meblağlar da olsa canı gönülden katkıda bulunduğunu söyledi.
"Türkiye bizi kendi çocukları gibi kucağına aldı"
Kırgızistan'dan Türkiye'ye gelen, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Fatima Abdurasulova da "Türkiye, bizi kendi çocukları gibi kucağına aldı ve bizim için çok büyük imkanlar sağlıyor." dedi.
Abdurasulova, uluslararası öğrenci arkadaşlarının düzenlediği kampanyaya heyecanla katıldığını vurgulayarak "Türkiye bana yurt veriyor, üniversitede okuma imkanı veriyor. 'Neden ben bir miktar parayı Türkiye'nin ormanları için vermeyeyim?' diye düşündüm. 'Ben de katkıda bulunayım.' dedim." diye konuştu.
Türkiye'ye Azerbaycan'dan gelen Ankara Üniversitesinde Su Ürünleri Bölümünde yüksek lisans yapan Joshghun Eldazov, şunları söyledi:
"Yangın haberlerini gördüğümüzde hepimiz çok endişelendik. Çünkü Türkiye, bizim için çok büyük imkanlar sağladı. Ayrıca benim Türkiye'yle kardeşlik bağım da var. Türkiye'yle Azerbaycan kardeş olduğu için, benim için duygusal bir bağ da var. O yüzden bu haberleri ilk duyduğumda çok üzüldüm." ifadelerini kullandı.
Eldazov, uluslararası öğrenciler olarak yangın haberlerinin ardından hemen kampanya düzenlemeye karar verdiklerini anlatarak "Dünyanın neresinde olursa olsun bir ağaç yanmaya başladığı zaman, ormanlar yanmaya başladığında hepimizin akciğerinden bir parça yok olmaya başlıyor." dedi.
Çin'den Türkiye'ye gelerek Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesinde Sosyoloji Bölümünde yüksek lisans yapan Dilara Alim de yangınların başlamasından bir gün önce Antalya'da olduğunu ve Ankara'da haberi öğrendiğinde çok üzüldüğünü söyledi.
Alim, yangını öğrenir öğrenmez haberleri endişeyle takip ettiğini, TEMA Vakfına bağış yaptığını ve arkadaşlarının düzenlediği bağış kampanyasına memnuniyetle katıldığını kaydetti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com