Yalova
Rusya'nın saldırısı nedeniyle Harkiv şehrinden Ukraynalı eşi, kayınvalidesi ve 2 çocuğuyla yola çıkarak Türkiye'ye gelen Barbaros Hayrettin Büyükakkan, bombardıman altındaki kentten zorlu kaçışlarını anlattı.
Türkiye'den 20 yıl önce çalışmak için Ukrayna'ya giden ve Harkiv şehrindeki bir fabrikada yönetici olarak görev yapan Büyükakkan'ın Ukraynalı ailesiyle kurduğu mutlu yaşamı, savaşın başlamasıyla hüzne dönüştü.
Savaştan en çok etkilenen kentlerden olan Harkiv'de, evlerinin yakınlarına bombalar düşmesiyle büyük korku yaşayan Büyükakkan (51), eşi Yulia (35), kızları Almira (11) ve Nisa (5) ile kayınvalidesi lyida Ribalco (61) bir süre binalarının altındaki sığınakta yaşamaya başladı.
Saldırıların artması üzerine yanlarına birkaç parça eşya alarak otomobille yola çıkan aile, 24 saatlik yolculuklarında gece ormanlık alanda konaklayarak Moldova üzerinden Türkiye'ye ulaştı.
Büyükakkan'ın Yalova'daki ablasının evine sığınan aile, kısa sürede savaşın sona ermesini ve Ukrayna'nın eski günlerine dönmesini umut ediyor.
"Allah'a çok şükür canımızı kurtardık"
Barbaros Hayrettin Büyükakkan, AA muhabirine, savaşın 4. gününde evlerinin yakınındaki binaların da saldırıda isabet almaya başlamasıyla korkularının arttığını söyledi.
Gece bir anda karar vererek yola çıktıklarını anlatan Büyükakkan, "Çok zor bir yolculuk yaptık. 12 saatlik yolu yaklaşık 24 saatte gelebildik. Ormanın içerisinde uyuduk. 52 farklı kontrol noktasından, silahlı insanların arasından korkarak geçtik. Moldova'ya girdikten sonra herkesin gözünden yaşlar akmaya başladı. Allah'a çok şükür canımızı kurtardık." diye konuştu.
Şu anda hiçbir şeylerinin olmadığını, her şeyi geride bıraktıklarını vurgulayan Büyükakkan, şunları söyledi:
"Her şeyimizi orada bıraktık. İki çocuğum var ve onların okula gitmesi gerekiyor. Eşimin annesi Ukrayna vatandaşı. Çocuklarımdan büyüğü 4. sınıfa gidiyor ama Rusça eğitim aldığı için Türkçe'ye nasıl dönüş yapacağız bilmiyorum. Ülkemize, devletimize yük olmak istemezdik ama sadece bir arabayla gelebildik buraya. Çok zorlu bir süreç geçirdik ve hala atlatamadık. Televizyondan izliyoruz, bulunduğumuz şehir darmadağın oldu. Hala bunun travmasını atlatmış değiliz. Allah'a şükür canımız sağ ve buraya kadar gelebildik."
"Biz burada güvendeyiz ama birçok arkadaşım orada kaldı"
Ülkesinin saldırı altında olduğunu gözyaşları içerisinde anlatan Yulia Büyükakkan da "Kendi arkadaşlarım için çok üzülüyorum. Biz burada güvendeyiz ama birçok arkadaşım orada kaldı. Ne yapmak gerekiyor bilmiyorum. Herkes barış istiyor. Ukrayna'nın eski haline dönmesini istiyorum." dedi.
Damadı ve kızıyla Türkiye'ye sığınan lyida Ribalco ise yaşadığı üzüntüyü dile getirerek, "İlk gün patlama sesleri duyduğum zaman bomba olduğunu zannetmedim. Böyle bir şey olacağını hiç tahmin etmiyorduk. Bir anda savaş çıkınca ne yapacağımızı şaşırdık. Ukrayna için hemen barış yapılmalı, insanlar öldürülmemeli. Ülkenin eski haline dönmesini diliyorum." ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com