İstanbul
Türkiye Cumhuriyeti ve AB tarafından ortaklaşa finanse edilen, yararlanıcı kurumu TÜBİTAK, yürütücü kurumu Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olan ve Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında desteklenen "Ufuk 2020'de Türkiye Faz-II" Teknik Destek Projesi çerçevesinde Ufuk Avrupa Programı tanıtım etkinliği İstanbul'da gerçekleştirildi.
Mandal, fiziksel ve çevrim içi düzenlenen etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, "Başarılı bir dönem olmasını diliyoruz. Hem iş dünyası hem de bilim dünyası açısından gelecek en az 10 yıl boyunca konuşacağımız başlıklar salgın odaklı süreçler, iklim değişikliği ve buna bağlı değişkenler. Buna bağlı gıda tedariki, yeşil dönüşüm, yeşil mutabakat gibi çokça duyduğumuz süreçler... Pandeminin getirdiği avantajla birlikte riskin yüksek olduğu siber güvenlik başlığı var. Bunların tümüne baktığımız zaman geleneksel çözüm yöntemlerinden farklı, çok daha karmaşık konularla karşılaştığımızı görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Yenilikçi yaklaşımlara ihtiyaç olduğunu belirten Mandal, "Karşılaştığımız sorunların dinamik ve değişken olmasıyla bizim daha önceki deneyimlerimizden farklı bir yenilikçi yaklaşıma ihtiyaç duyuluyor. Bilim ve teknoloji tabanlı bir dönüşüm, yenilikçi bilgi üretimleri yöntemlerine ihtiyaç var. Bundan kastımız da daha fazla birlikte geliştirmenin, çalışmanın ve birlikte başarmanın noktasına doğru bir dönüşüm. Pandemi bunun en önemli sinyaliydi. TÜBİTAK olarak da bu süreçlere Bakanlığımızla birlikte tepkisel yaklaşımdan daha çok ülke modelimizi ve AB ile çerçeve programlar vasıtasıyla uyumlaşmayı en üst düzeyde tutmaya çalışıyoruz." dedi.
İklim değişikliği konusunun önemine işaret eden Mandal, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin 2053 yılı sıfır emisyon hedefi bizim için en önemli motivasyon unsurlarından biri. Yine Türkiye Ekonomi Modeli'ne baktığımız zaman hem yeşil dönüşümü hem de bunun 4 sacayağından birisinin AR-GE olacağını görüyoruz. Dolayısıyla bilim ve teknoloji temelli çalışmalar, tercih ve avantaj noktasındayken zorunluluk noktasına gelmiş durumda. Bugün burada bulunan tüm paydaşlarımızın katkıları çok daha önemli.
Ufuk Avrupa Programı'nı tek bir boyutta yönetmeye çalışıyoruz. Önceliklerin küresel ölçekte olduğunu düşünüyoruz, Avrupa ve Türkiye araştırmalarının eş zamanlı yürütülebilmesi, bunun son 2 yılında en önemli göstergemiz oldu. Bunun da çıktılarını gördük. Son 2 yıldaki başarımızla birlikte komisyona verdiğimiz katkının önemli oranda geri dönüşünü alabildik. Başarı oranımız oldukça yüksek. 2021 yılından bu yana sonuçlanan çağrılarda 63 tane projede yer aldık. 86 tanesinde Türk kurumlarımız yer aldı. Şu ana kadar 33,5 milyon avro gibi bir gelir aldık ki ilk yıl için oldukça güzel. Önümüzdeki 6 yıl içerisinde Türkiye ve Avrupa araştırmalarının daha kuvvetli bir biçimde devam edeceğini söylemek isterim."
Ödül töreni
Etkinlik kapsamında Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır'ın katılımıyla 8. AB Çerçeve Programı olan Ufuk 2020'de üstün başarı gösteren 30 kuruluşun projeleri ödüllendirildi.
Törende, program kapsamında en başarılı kuruluş seçilen Koç Üniversitesi'ne ayrı bir ödül takdim edildi.
Ufuk Avrupa Programı
Verilen bilgiye göre, Türkiye, Ufuk Avrupa Programı'na "Asosiye Ülke" unvanı ile 27 Ekim 2021 itibarıyla imzalanan katılım anlaşması vasıtasıyla resmen dahil oldu.
Etkinlik, Türkiye'nin Ufuk Avrupa'ya katılımını duyurmak, programdan daha fazla kişinin faydalanması için bilgilendirmelerde bulunmak, başarı hikayeleri ile daha fazla kişiyi programa katılıma cesaretlendirmek amacıyla gerçekleştirildi.
2021-2027 'de yürütülecek AB AR-GE ve Yenilik Programı olan Ufuk Avrupa Programı, 95,5 milyar avroluk bütçesiyle ekonomik ve sosyal kalkınma hedeflerine büyük oranda hizmet ediyor.
Programda çok disiplinli, çok ortaklı ve hedef odaklı şekillenen AR-GE ve Yenilik projeleri ile üretilen bilginin ticarileştirilmesi yönündeki faaliyetler destekleniyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com