MUĞLA - ALİ BALLI
Bölgenin tütün üretim merkezi konumundaki Milas'ın Akkovanlık Mahallesi'nde tütün mesaisi, sabahın erken saatlerinde başlıyor. Gün doğmadan uyanan çiftçiler, öğlene kadar devam eden kırma işlemi ile toplanan tütünleri araçlarla evlerine götürüyor. Daha sonra çardakta toplanan tütünler, dizildikten sonra tarlalardaki sergilerde kurumaya bırakılıyor.
Milas'ta tütün çiftçilerine hasat zamanı üniversiteyi bitirip meslek sahibi olan ya da iş hayatına atılmayı bekleyen çocukları da destek oluyor.
Ailelerine destek veren gençlerden biri de Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Çağdaş Türk Lehçeleri Bölümü mezunu 23 yaşındaki Sibel Yıldız.
Ekiminden hasat edilip kurutulmasına kadar tütünün her aşamasında alın teri döken Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kendini bildi bileli tütünle uğraştığını söyledi. Yıldız, "Tütün, köyde başka geçim kaynağı olmadığı için okumamıza da çok büyük katkı sağlıyor. Tütün kırma işini ailem ve kendi çabalarımla öğrendim." dedi.
Sabahın erken saatlerinde tarlada bu işi yapmanın zor olduğuna dikkati çeken Yıldız, "Sürekli eğilmekten bel ağrısı çekiyorum ama bu iş okumamıza çok katkı sağlıyor, tütüncülük sayesinde okuyabildik. En büyük hayalim, edebiyat öğretmeni olmak." dedi.
"Tütün tarlalarında doğup büyüdük"Pamukkale Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu edebiyat öğretmeni 30 yaşındaki Okan Öztürk, şimdiye kadar Karadeniz, İç Anadolu, Doğu Anadolu bölgelerinde öğretmenlik yaptığını, Afyonkarahisar'da mesleğini sürdürdüğünü aktararak "Çocukluğum tütün tarlalarında geçti. Köyümüzün bütün geçim kaynağı tütüncülüktü. Biz de bu nedenle tütün tarlalarında doğup büyüdük diyebiliriz. Ailem hep tütüncülükle uğraştı." dedi.
Tütüncülüğün emek isteyen bir iş olduğuna dikkati çeken Öztürk, "Tütünü adeta bebek gibi büyütmek gerekir. Çok zahmetli bir iştir. Tütünde çoğunlukta el işçiliği vardır. Makinelerin olmadığı dönemde dikme, çapalama işinin de tamamı el işçiliğiyle oluyordu. Ailem bu işi yapıyor, ben de sabah çok erken saatte kalkıp onlara yardım etmeye çalışıyorum." diye konuştu.
"Gençlerin çoğu okumaya gidiyor"Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölümü son sınıf öğrencisi 22 yaşındaki Ummahan Öztürk ise yaz aylarında tütün tarlalarında çalıştığını anlattı.
Sabah ve akşam tütün kırdıklarını belirten Öztürk, "Bir yandan da eğitimime devam ediyorum. Bölümümü bitirip iş hayatına atılmak istiyorum. Köyde gençlerin çoğu okumaya gidiyor. Birbirimize yardımcı oluyoruz. Tütüncülük zor olsa da eğlenceli yanları oluyor." değerlendirmesini yaptı.
Tütüncülükle uğraşıp meslek sahibi oluyorlar30 yıldır tütüncülükle uğraşan Akkovanlık mahallesi muhtarı Mustafa Yıldız da köyün geçim kaynaklarından birinin tütüncülük olduğuna işaret etti.
Mahalledeki öğrencilerin okullarını bitirip öğretmen, avukat, doktor olduğunu dile getiren Yıldız, "Bu gençlerimiz eğitimlerini tamamlasa da köylerine geri dönüp tütün işlerine yardımcı oluyorlar. Bu bizi mutlu ediyor. Bu bizim yıllardır geçim kaynağımız. Buradan yılda 15-20 ton tütün çıkıyor." dedi.
Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, Milas'ta tütüncülüğün Osmanlı döneminden bu yana devam ettiğini vurguladı.
Yaklaşık 20 yıl önce tütüncülüğün Milas'ın en önemli geçim kaynaklarından biri olduğunu ifade eden Atıcı, günümüzde tütüncülüğün giderek azaldığını, bu işin Akkovanlık Mahallesi'nde 120 çiftçi tarafından sürdürüldüğünü anlattı.
Bölgede bir sezonda bin tona yakın tütün yetiştirildiğine işaret eden Atıcı, "Bu, Türk tütünü dediğimiz kaliteli tütündür." dedi.
Tütüncülüğe yeni neslin de destek verdiğini vurgulayan Atıcı, "Gençler, üniversite öğrencileri, kaybolan değerlerimizi, yok olan üretim çeşitlerimizi tekrar canlandırmak ve gündeme getirmek için çaba sarf ediyor. Tarlalara gelerek çiftçilerle beraber tütün kırmaları, tütün çiftçiliğine katılmaları, bizi sevindiriyor." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com