İSTANBUL
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nden (TÜSİAD) 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle yapılan açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir yıl önce, 15 Temmuz akşamında alçakça bir darbe girişimine maruz kaldığı anımsatıldı.
"Darbe girişiminin hemen ardından uluslararası medyada yayınladığımız ilan metninde de ifade ettiğimiz üzere, demokrasiye müdahaleler ancak demokratik standartları yükselterek ve hukukun üstünlüğünü güçlendirerek önlenebilir." ifadesine yer verilen açıklamada, güvenlik ve özgürlüğün birbirini tamamlayan temel öncelikler olduğu aktarıldı.
Açıklamada, bu hain girişime karşı ilk anlardan itibaren toplum olarak çok önemli bir demokrasi sınavı verildiği kaydedilerek, Türk milletinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, parlamentonun, hükümetin, siyasi partilerin, STK'ların ve toplumun tüm kesimlerinin o gece demokrasiye sahip çıktığı bildirildi.
"Türkiye bir an önce olağan döneme geçmeli"
Darbe girişimine karşı kahramanca mücadele verirken yaşamını yitiren şehitlerin bir kez daha saygı ve minnetle anıldığı belirtilen açıklamada, şu değerlendirmelere yer verildi:
"Darbe girişiminin hemen ardından dünyanın önde gelen iş dünyası kurumlarının üyesi olarak muadil kuruluşlarımızı, dış temsilciliklerimizi, şirketlerimizin uluslararası ilişkilerini ve tüm küresel ilişkiler ağımızı kapsayan iletişim çalışmalarımızda, her zamanki temel mesajımızı vermeye özen gösterdik. Türkiye'nin demokratik geleceğine inancımız tamdır.
Toplum olarak demokrasi için verdiğimiz mücadele önümüzdeki döneme de ışık tutmalıdır. Türkiye özgürlükler, adalet ve refah ülkesi olarak ancak toplumsal uzlaşma ve çoğulculuk içinde 15 Temmuz'un yarattığı sarsıntıyı geride bırakabilir. Darbe girişiminin arkasındaki karanlık emelleri engellemenin en etkili yolu Türkiye'nin bir an önce olağan bir döneme geçmesi ve milli menfaat konularımızı içeren reform gündemine yoğunlaşmasıdır."
TÜSİAD'ın güçlü Türkiye için öncelikleri
Yapılan açıklamada, "demokrasi ve milli birlik içinde güçlü bir Türkiye" için TÜSİAD'ın öncelikleri şöyle sıralandı:
"Erkler arasında denge ve denetime, güçlü parlamentoya, bağımsız ve tarafsız bir yargı sistemine dayalı çağdaş demokrasi düzeni, demokratik standartların ve küresel rekabetçiliğinin en etkin kaynaklarından biri olan AB sürecini kararlılıkla sürdürmek, başta eğitim, toplumsal cinsiyet eşitliği ve çalışma hayatı standartları olmak üzere tüm sosyal alanlarda çağdaş bir yaklaşımla ilerlemek, dijital dönüşümü gerçekleştirerek, sanayi devrimini tüm boyutlarıyla ele almak; bilim, teknoloji ve inovasyon yetkinliğini hızla geliştirmektir. Ülkemiz karşıtı siyasal örgütlenmelere ve FETÖ, PKK ve DAEŞ gibi tüm terör odaklarına karşı en etkili mücadele, bu alanlarda milli birlik ve toplumsal çoğulculuk anlayışı ile hareket etmektir."
Açıklamada, başta düşünce ve ifade özgürlüğü olmak üzere bireysel, kültürel, siyasal ve ekonomik alanlardaki özgürlüklerin erdem, gurur ve uluslararası etki kaynağı olduğu bir Türkiye'nin 21. yüzyılda hızla yükseleceği kaydedildi.
Muhabir: Uğur Aslanhan
dikGAZETE.com