USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

TÜRKSAT baskını davasına devam edildi

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Gölbaşı'ndaki TÜRKSAT'a giderek, yayınları kesmeye çalışan 5'i sivil, 16 sanığın yargılanmasına devam edildi. - Anadolu Ajansı

TÜRKSAT baskını davasına devam edildi
05-04-2017 21:22
Google News

ANKARA

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Gölbaşı'ndaki TÜRKSAT'a giderek, yayınları kesmeye çalışan 5'i sivil, 16 sanığın yargılandığı davada, müşteki olarak dinlenen TÜRKSAT A.Ş. Genel Müdürü Cenk Şen, "15 Temmuz'da 2 şehit, 4 yaralı ve 7 milyon liradan fazla zararımız var. Şehitlerimize, yaralılarımıza sebep olanlardan şirketim adına şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum." dedi.

Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanan tutuklu sanıklar, avukatları ile müştekiler yer aldı. Duruşmada, müştekiler alfabetik sıraya göre söz alarak, sanıklardan şikayetçi olduklarını ve davaya katılma taleplerini dile getirdi.

Olay gecesi şehit edilen TÜRKSAT A.Ş. Tesisler İşletme Direktörü Ahmet Özsoy'un oğlu Muhammed Tahsin Özsoy, sanıkların savunmalarında suçlamaları kabul etmediğini anımsatarak, "Buradaki hainlerin ifadelerine bakarsak hiçbiri TÜRKSAT'a gitmemiş, ateş açmamış, olaylara karışmamış. Kamera görüntülerinde görünen insanlar nasıl olur da yüzsüzce 'ben orada değildim' diyebilir? Hepsinden şikayetçiyim. Bu hainlerin ailelerinin de bunların yakınları olduklarını bir ömür boyu hissetmeleri için hepsinden şikayetçiyim." dedi.

Müşteki TÜRKSAT A.Ş. Genel Müdür Özel Kalem Müdürü Abdullah Bulut da darbeciler tarafından nizamiye bölgesinde rehin alındıklarını, şehit Ahmet Özsoy'a ilk müdahalede bulunduklarını ancak ambulansla hastaneye gönderilmesine izin verilmediğini anlattı. Bulut, şu an firari olan bir teğmenin, "Bizi Genelkurmay Başkanı gönderdi. Ordu yönetime el koydu, direnmeyin, büyükleriniz de direnmesin" şeklinde lojmanlar bölgesine sürekli anonslar yaparak, lojmanları boşaltmaya çalıştıklarını, yayınların kesilmesi için de teknik personelin tehdit edildiğini kaydetti.

"A Haber kapanmazsa çok kan dökülecek"

Müşteki Ahmet Şeflek de darbeciler tarafından nizamiye bölgesinde rehin alındığını ve kendisinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın yayınlarının sıklıkla yer aldığı televizyonların acilen yayınlarının düşürülmesini istediklerini söyledi. Şeflek, yaşananlar sırasında bir darbeci askerin kendisine, "A Haber'i kapatmayı biliyor musunuz? Sizinle işimiz yok, yukarıdakilerle haramzadelerle koltuk severlerle işimiz var. A Haber kapanmazsa çok kan dökülecek." dediğini aktardı.

TÜRKSAT'ta güvenlik görevlisi olarak çalışan müşteki Ali Bolat da olay gecesi saat 00.45 civarında 2 helikopterin ışıkları kapalı TÜRKSAT üzerine gelir gelmez nizamiye ve çanaklar bölgesini taradığını anlatarak, darbeci askerler tarafından rehin alındığını, bu kişilerin yayınların kapatılmasını ve tesisin elektriğinin kesilmesi için uğraştıklarını kaydetti. Rehin alındıktan sonra nizamiye binasına götürüldüğünü ve burada şehitler Ali Karslı ve Ahmet Özsoy'u kendisine taşıttıklarını ifade eden Bolat, tesiste bulundukları süre boyunca darbecilerin baskısına maruz kaldıklarını belirtti.

TÜRKSAT'ta teknik personel olarak çalışan müşteki Asım Akkaya da darbeciler tarafından rehin alındıktan sonra uplink binasında kendisinden TRT hariç tüm televizyon yayınların kesilmesinin istendiğini, kumanda masasında uğraşıyor gibi görünerek, zaman kazandığını, daha sonra istediklerini antenler bölgesinden yapabileceğini belirterek de darbecileri yaklaşık 1,5 saat oyaladığını ifade etti.

Darbecilerin tesiste bulunduğu süre boyunca TÜRKSAT çalışanlarının tamamının savunma güdüsüyle hareket ettiğini ve darbecilerin işini zorlaştırmak için çabaladığını vurgulayan Akkaya, rehin alınan personelin tamamının darbecilerce kendilerinden istenen teknik işleri mümkün olduğunca yavaş ya da tersi yönünde yaptığını söyledi.

Müşteki Asım Akkaya, "Helikopterlerle nizamiyeyi, sivilleri taradılar hepsinden davacıyım. Hepsinin kellesini istiyorum. Dinimizde kısasa kısas hükmü vardır. Bunlardan kan parası istemiyorum, 2 şehit verdik, en azından bunlardan 2 tanesinin idam edilmesini talep ediyorum." diye konuştu.

Darbe teşebbüsünün yaşandığı dönemde Gölbaşı İlçe Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde komiser olarak çalışan ancak 1 Eylül 2016'da emniyet teşkilatından ihraç edilen Cengizhan Kuruyüz de davada müşteki olarak dinlendi.

Kuruyüz, mesleğinden ihraç edilene kadar darbecilerin TÜRKSAT baskınına ilişkin soruşturmayı yürüttüğünü belirterek, "Ben bu işi namus davası olarak görüyorum. Devletin itibarını ayaklar altına almış insanlar, benim gözümde her türlü çatışmaya girilmesi gereken insandır." dedi.

Cengizhan Kuruyüz, TÜRKSAT'ta darbecilerle çatışmaya girdiklerini, yanındaki polis memurunun yaralandığını, darbecilerin kaçarken Konya karayolunda araçların altında kalma tehlikesi yaşadığını anlatarak, "Üzerimize o kadar çok ateş açıldı ki bizi Allah korudu. Biz de TEM'den yardım gelene kadar çatıştık. Olay yeri safhasından soruşturmanın tamamında, 19 Ağustos'ta açığa alınana kadar dosyayı takip ettim. 120-125 askerin ifadesini ben aldım, fezlekelere imza attım, zerre kadar yanlış iş yaptığımı düşünmüyorum. Ben bu davanın benim için onur davası olduğunu düşünüyorum. Asgari ücretle bir yerde çalışıyor olsam da ben bu davaya gelebildiğim kadar gelmeye çalışacağım. Sanıklardan şikayetçiyim." diye konuştu.

Kuruyüz'ün, son günlerde aracının üzerine boş tehdit zarfları konulduğunu ve bunun da yaptığı soruşturmadan kaynaklandığını düşündüğünü söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı İsmail Ademoğlu, Kuruyüz'e bu konuda şikayette bulunabileceğini hatırlattı.

Duruşmada, TÜRKSAT A.Ş. Genel Müdürü Cenk Şen'in de müşteki olarak ifadesi alındı. Şen, olay günü akşam 19.00'da uçakla İzmir'e gittiğini, saat 23.00'da darbe teşebbüsünden haberdar olunca da Ankara'ya dönmek için yola çıktığını anımsatarak, olaya uzaktan yaptığı koordinasyonla müdahil olduğunu, şehit Ahmet Özsoy ve diğer direktörlere gerekli talimatları verdiğini, darbecilerin tesise girişi karayoluyla yapacağı düşüncesiyle yola kamyon ve itfaiye aracıyla barikatlar kurduklarını anlattı.

Şen, "Belli bir süre sonra, TRT'den darbe bildirisi okunmaya başlanmasından sonra ulaşabildiğim yetkili personele TRT'nin yayından kaldırılması talimatını verdim. Farklı yöntemle TRT'yi yayından kaldırdık. Bununla ilgili hukuk müşaviri, devlet büyüklerimiz, Başbakanlık yetkilileri ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri ile görüşmelerimiz oldu." dedi.

TÜRKSAT A.Ş. Genel Müdürü Şen, "15 Temmuz'da 2 şehit, 4 yaralı ve 7 milyon liradan fazla zararımız var. Şehitlerimize, yaralılarımıza sebep olanlardan şirketim adına şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum." diye konuştu.

Muhabir: Kadir Karakuş

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ