USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Genel

Türkiye’nin en eski uçağı

Akrobasi pilotu Ali İsmet Öztürk, Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde bulunan Uluslararası Sportif Havacılık Merkezi’nde Türkiye’nin en yaşlı tayyaresine sahip çıkıyor. İkinci Dünya Savaşı zamanında yapılan Boing Stearman tipi uçaklara...

Türkiye’nin en eski uçağı
28-12-2015 17:26
Google News
Akrobasi pilotu Ali İsmet Öztürk, Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde bulunan Uluslararası Sportif Havacılık Merkezi’nde Türkiye’nin en yaşlı tayyaresine sahip çıkıyor.
İkinci Dünya Savaşı zamanında yapılan Boing Stearman tipi uçaklara ev sahipliği yapan Türkiye’nin ilk akrobasi pilotu Ali İsmet Öztürk, bu uçakların ülkemizin en yaşlı uçağı olduğunu belirtti. Öztürk, uçakların üretim esnasında savaşın devam etmesinden dolayı kadınlar tarafından yapıldığını vurgulayarak, “Savaş zamanı sırasında bombardıman pilotlarını yetiştirmek üzere için yapılan bir eğitim uçağı olarak yapılmış. 1940’lı yıllardan 1946 yılına kadar bunlardan 9 bin adet yapılıyor. İşin en ilginç yanlarından biri de bu uçaklar yapılırken İkinci Dünya Savaşı devam ettiği için bu uçağın fabrikasında çalışanların yüzde 90’ı kadın. Yani hanımların yaptığı bir uçaktır. O yıllarda Amerikan ordusunda bombardıman pilotlarının eğitimi için kullanılmış temel eğitim uçaklarından bir tanesidir. Tabi o zamanın aerodinamik hatalarını taşır. Yani o gün neyse aerodinamik hatalar bugün de aynı şeyler devam eder. Dolayısıyla bu tip uçaklarla uçarken o günleri hissetmek çok mümkün oluyor” ifadelerini kullandı.

“TABİRİ CAİZSE TAŞ GİBİ TAYYARELER”
1940 yılından itibaren üretime geçen uçakların bakımı ve sağlamlığı konusunda zorlanılmadığını ifade eden Ali İsmet Öztürk, “Türkiye’de 3 tane vardı. Bir tanesi tescilden silindi, şu anda 2 tane var. Boing Stearmen, bir tanesi 1940 model o Türkiye’nin en yaşlı uçağı, tayyaresi, diğeri de 1942 model. Bunların bakımı diye bir şey yok. Bunlar çok basit şeyler, yani 1940 yılında yapılan bir uçağın ve ona uygun yapılmış olan bir motorun teknolojisini de düşünmek lazım. Biz uçak ve havacılıktan o kadar uzak insanlar olduğumuz için uçak denildiği zaman uzay mekiği gibi falan düşünüyoruz. Hayır, öyle şeyler değil bunlar, bunların o yıllarda hususiyetle yapılan motorların da bakımı çok basit, çünkü hiçbir elektronik yok. Her şey mekanik sistemler üzerine kurulu. Dolayısıyla semptomlardan arızaya ulaşmak çok müsait. Aynı zamanda arıza da çıkarmaz bunlar, tabiri caizse taş gibi tayyareler” dedi.

“BU UÇAKLARLA AKROBASİ YAPMAK YERİNE UÇARAK 70 YIL ÖNCESİNİ YAŞAMAK DAHA ÇOK KEYİFLİ OLUYOR”
Bazı akrobasi pilotlarının bu uçaklarla akrobasi gösterisi yapabildiğini söyleyen Öztürk, kendisinin o kadar gözü kara olmadığını belirtti. Uçakların yaşlı olmasından dolayı temkinli olduğunu vurgulayan Ali İsmet Öztürk, “Bunlar yorgun tayyareler. 70 küsür yaşında bir tayyareden bahsediyoruz. Ben bir akrobasi pilotuyum, ama hiç gözü kara bir insan değilim. Beni yakından tanıyanlar çok iyi bilirler, çok temkinliyimdir. Dolayısıyla bu uçakla akrobasi yapılabilmesi için bu uçağın her tarafının sökülmesi lazım. Neredeyse sıfır noktasına kadar dağıtılması sonra tekrar o anlayışa göre yani 70 yıl sonra toplanması lazım. Öyle bir teknik durumda söz konusu değil, öyle bir ihtiyaçta yok. Bu uçaklarla akrobasi yapmak yerine, uçarak 70 yıl öncesini yaşamak gibi bir ruh hali bence daha çok keyifli oluyor” ifadelerini kullandı.
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ