Türkiye'den Afrika'ya dev sağlık hizmeti

TUNUS (AA) - BAHATTİN GÖNÜLTAŞ/GÖKHAN ERGÖÇÜN - Türkiye, İslam Kalkınma Bankasının (İKB) Kalkınma İçin İslami Dayanışma Fonu (ISFD) Önlenebilir Körlükle Mücadele Projesi kapsamında, Afrika’da 1,5 milyon katarakt hastasına ışık olacak ve ihtiyacı bulunan çocuklara da 10 milyon gözlük dağıtacak.

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, projeye ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Projenin ikinci aşamasının başlatılması dolayısıyla İKB 43. Genel Kurulu toplantıları kapsamında tören düzenleneceğini belirten Gümüş, Afrika'da 33 milyona yakın katarakt ameliyatı bekleyen kişi bulunduğunu söyledi.

Konuyla ilgili İstanbul'da iki hafta önce değerlendirme toplantısı yaptıklarını aktaran Gümüş, şöyle konuştu:

''İKB 5 yılda 100 bin ameliyat yapmış daha önce. Bize 'Yılda 100 bin ameliyat, 10 yılda 1 milyon ameliyat yapabilir miyiz' diye bir çalışmayı sundular. Biz 'orada daha fazla insana hizmet edelim, yardım edelim' dedik. Bunu 'yılda 1 milyona çıkaralım' diye bir girişimde bulunduk.''

Bu çerçevede İKB ile çeşitli çalışmalar gerçekleştirdiklerini ve dün gece itibarıyla son değerlendirmesini yaptıklarını anlatan Gümüş, şöyle devam etti:

''İlk etapta 1,5 milyon ameliyatı 5 yılda yapacağız ama biz tüm hazırlıklarımızı yılda 1 milyon kişiye körlükle mücadele kapsamında gözlerini açma noktasında ameliyatı gerçekleştirecek ortamı İKB ile çalıştık.

Türkiye'de bir otomasyon sistemi kuracağız, bu otomasyon sistemi ile tüm Afrika ülkelerinde bu hastalar sisteme girilecek. Bu ülkelerde koordinatörler atayacağız ve daha sonra hem STK'lar hem de Sağlık Bakanlığımız diğer ülkelere yardımcı olacak. Diğer ülkelerin sağlık bakanlıkları da bizimle beraber bu çalışmalara girecekler. Biz 'Afrika Sağlık' diye bir otomasyon sistemini de Türkiye'de kurguluyoruz. Bu çerçevede öncelikle bu ülkelerde ameliyathaneleri gözden geçireceğiz eğer eksikse İKB ile bunların yeniden inşası, revizyonları, butik göz merkezlerini kurmayı ve daha sonra buralara gidecek hekimleri organize edeceğimiz bir yapıyı Ankara'da kurgulayacağız. İnşallah 1-2 ay içerisinde 1 Eylül gibi start vermeyi düşünüyoruz projeye.''

Gümüş, projeyi sadece Afrika kıtasıyla sınırlı görmediklerini aktararak, ''Tüm İslam ülkelerinde eğer sorun varsa oralara da gitmeyi bu program çerçevesinde çalışacağız.'' dedi.

İkinci aşamanın gözlük ihtiyacı olan çocuklara ulaşmak olduğunu ifade eden Gümüş, ''Şu anda o çocukların gözleri görmüyor. Burada da 1 milyonluk rakamı da 10 milyona çıkarıyoruz. Yani biz 2018 sonuna kadar 10 milyon çocuğu muayene edelim ve gözlüklerini verelim.'' dedi.

Gümüş, bu ülkelere dönük eğitim programını üçüncü basamak olarak gördüklerini anlatarak, şöyle devam etti:

''Bununla ilgili Türkiye olarak eğitim programlarımız açık, bunları da tespit edeceğiz. Maksat ilerde bu ülkelerde bu ameliyatları yapacak hekimleri eğitmek. Ayrıca tıp fakültesi öğrencisi olmayanların da Türkiye'de yine tıp fakültelerinde eğitimlerini sağlayacak yapıları da konuşuyoruz. Amacımız bu ülkelerde gelecekte kendi sağlıklarını giderecek sorunları çözecek hekimleri de eğitmek.''

Söz konusu proje, Tunus'ta yapılan İKB 43. Genel Kurulu'nda törenle başlatıldı.

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, törende yaptığı konuşmada, İslam dünyasına sağlık alanındaki mümkün olan en büyük katkıyı vermeye çalıştıklarını söyledi.

Türkiye'nin, İKB'nin Kalkınma İçin İslami Dayanışma Fonu Önlenebilir Körlükle Mücadele Projesi sürecinin dışında kalmasının beklenemeyeceğini belirterek, bu sürece dahil olmayı ve katkı vermeyi gönülden istediklerini ifade etti.

Gümüş, ''Projenin bugün itibarıyla başlangıçta planlanan 100 bin ameliyat hedefinin çok üzerinde 1,5 milyon katarakt ameliyatına çıkması ve diğer taraftan temin edilmesi öngörülen gözlük sayısının ise 10 milyon olarak belirlenmesi, tüm paydaşların iyilik ve sevapta yarışmalarının bir sonucudur.'' diye konuştu.

İslam Kalkınma Bankası (İKB) Başkanı Bandar Hajjar, dünyada 280 milyon insanın görme sorunu yaşadığını söyledi.

Afrika’da ise 33 milyon insanın gözle ilgili problemleri bulunduğunu ve bunun yüzde 75’inin tedavi edilebilir olduğunu aktaran Hajjar, ''Körlük sadece bir halk sağlık problemi veya insanın acı çekme sorunu değil fakat üretim ve verimliliği tehdit eden çok ciddi bir kalkınma sorunudur. Biz diğer üye ülkelerden de Türkiye'nin adımlarını takip etmelerini, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak ve herkese iyi yaşam koşulları sağlamak için iş birliğini, sağlık sektörünün dışında diğer sektörlerde de artırmalarını bekliyoruz.'' diye konuştu.