Suriye’de bir türlü sağlanamayan ateşkes her geçen gün ülkeyi daha da bataklığa sürüklüyor. Ülkedeki güç denge haritasının anlık değiştiği savaşta umutlar her geçen gün kayboluyor. Özellikle yabancı savaşçılar, mezhepsel ve jeopolitik çıkar peşindeki ülkelerin müdahil olmasıyla global bir krize dönüşen Suriye savaşı, Birleşmiş Milletlerin basiretsiz tutumları yüzünden 5 yılı geride bırakmaya hazırlanıyor.
‘TOP’LUCA DURDULAR
Sayıları 4 milyona yaklaşan ve Suriye’nin özellikle Halep, İdlip bölgesinde yaşayan Türkmenler savaştan en çok etkilenen etnik gruplar arasında yer alıyor. Savaşla birlikte 36 farklı grup altında birleşerek saldırılara karşı harekete geçen Türkmenler, Türkiye sınır boylarını koruma altına almış durumda. Hem DAEŞ hem de PYD’ye karşı operasyonlar yapan Türkmen silahlı güçlerinden Sultan Murat Tugayı Komutanı Fehim İsa, Suriye’deki savaşın içeride başladığını ancak ülke dışında sürdüğünü söylüyor. Kendilerini çok milletli bir savaşın içinde bulduklarını anlatan İsa, “Bu savaşta kurşunlar içeride sıkılıyor, ancak bitirecek irade dışarıda. Türkiye’nin sınırdan içeriye yaptığı atışlar bunun en açık göstergesi. Hem PYD hem DAEŞ artık adım atamıyor” diyor.
İran, Irak, Lübnan destekli Suriye rejim güçleri, PYD, DAEŞ ve Rusya’nın Halep’e yönelik eş zamanlı saldırıları neticesinde Türkiye sınırına doğru başlayan mülteci akını sürüyor. Azez ve Marea’ya kadar çekilen muhalif gruplardan Ahrar Şam, Nurettin Zengi, Tecammua Vatesun billah, 101.nci fırka, Birinci Foç, 16’ıncı Tugay, Sugurul Cebel ve Sultan Murat grupları askeri güç olarak Ebu Cabir’in çatısı altında birleşme kararı aldı. Güç birliği yapan muhalifler Halep’e yönelik askeri operasyon başlattı.
PYD HALEP’TE ESİR VERDİ
Halep’teki hastane, okul ve pazar yerlerine yönelik Rus bombardımanları ile birlikte muhaliflerin kontrolündeki yerleri ele geçirmek için harekete geçen PYD ve DAEŞ’e yönelik operasyon başlatan ÖSO güçleri Şeyh Maksut bölgesinde birçok noktayı geri almayı başardı. 150 bin kişinin Türkiye sınırı ve İdlib’e göç etmesine sebep olan hadiseler sonrası, güçlerinin büyük kısmını Halep’e yönlendiren muhaliflerle, PYD arasında sokak çatışmaları yaşanıyor. Halep’te çok sayıda mensubu muhalifler tarafından esir alınan PYD, Afrin, Kobani ve Cerablus’taki keskin nişancılarını bu şehre sevk etti. Sivilleri hedef alan keskin nişancıların ateşi neticesinde dün 3 kadın hayatını kaybetti.
Ankara saldırısı failinin Suriye’den geçmesi üzerine sınır bölgelerini tanklarla koruma altına alan muhalifler, silahlı hiçbir unsurun bölgeye yaklaşmasına müsaade etmiyor.
AFRİN’DE PANİK
Türkiye’nin “sınır bölgesine yaklaşmayın” ikazlarına rağmen PYD güçlerinin ilerleyişini sürdürmesi üzerine sınıra Hatay ve Kilis’teki sınır bölgelerine konuşlanan TSK’nın fırtına obüsleri ile Afrin’deki PYD mevzilerine yönelik bombardımanı etkisini göstermeye başladı. Rusya ve rejim güçlerinin hava desteği ile Afrin ve Cerablus bölgelerini birleştirmek üzere uzun süredir hazırlık yapan PYD, bulunduğu mevzileri değiştirmek zorunda kaldı. Kampları boşaltarak sivil yerleşim bölgelerine çekilen PYD dün sessizliğini korudu. Türkiye ise dün de yine topçu atışlarını aralıksız sürdürdü.
TÜRKİYE SINIRINA YAKLAŞMAK YASAK
Sultanahmet’teki ve Ankara’daki son saldırıyı gerçekleştiren faillerin Suriye’den geçmesi üzerine Suriye içerisindeki kontrollerini artıran muhalifler, Türkiye sınırına yakın bölgelerde yeni kontrol noktaları kurdu. Silahlı güçlerin dahi sınır bölgelerine silahlarıyla yaklaşmasına müsaade etmeyen ÖSO idarecileri, Türkiye’ye yönelik her türlü saldırının içeride sıkışıp kalan mültecileri etkilediğini belirtiyor. Türkiye’nin terör eylemleri sonrası sınırdaki güvenliği artırdığına dikkat çeken ÖSO, sınırdan içerideki kamplara yönelik yardımlarda da bu nedenle aksaklıklar yaşandığını vurguluyor.
Osman Sağırlı - Türkiye gazetesi
dikGAZETE