Türkiye'nin Kiev Büyükelçisi Yağmur Ahmet Güldere, 11. Büyükelçiler Konferansı'na (BKON) katılmak üzere bulunduğu başkentte, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin, Ukrayna ile stratejik ortaklık seviyesinde siyasi diyaloğunun olduğunu dile getiren Güldere, iki ülkenin ticari hacminin 4 milyar doları aştığını ve turist sayısının karşılıklı şekilde toplam 2 milyona yaklaştığını söyledi.
Güldere, Türkiye'nin, Ukrayna'da 2,5 milyar doları aşkın yatırımı olduğunu anımsatarak, "Bunların üstüne bizi yaklaştıran tarihi ve kültürel bağlarımız var. Ukrayna, Kırım Tatarı, Gagauz ve Ahıskalı soydaşlarımıza ev sahipliği yapan yakın bir komşumuz." ifadelerini kullandı.
İki ülke arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesi gerektiğine işaret eden Güldere, "Ortak ticaret hedefimiz, liderlerimizin de ilan ettiği gibi 10 milyar dolar. Başta ticaretin ve yatırımların arttırılması, tarım ve savunma sanayisi gibi bazı başlıklarda iş birliğinin derinleştirilmesi gayet mümkün." değerlendirmesinde bulundu.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin seçilmesinin Türkiye-Ukrayna ilişkilerine pozitif yansıyacağını belirten Güldere, Zelenskiy'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesine de değindi.
Güldere, "Ukrayna Devlet Başkanı, Türk şirketlerine yönelik olumlu kanaatini açıkça ifade etti. Ayrıca ülkede önümüzdeki dönemde çok büyük alt ve üstyapı projeleri olacağını duyurdu." diye konuştu.
Türk firmalarının Ukrayna'da kara yolundan metro inşaatına, yenilenebilir enerjiden tarıma, pek çok sektörde başarılı projelere imza attığını anımsatan Güldere, "Önümüzdeki birkaç yılın Türkiye-Ukrayna ilişkilerinde dönüm noktası olabileceğine inanıyorum." dedi.
"Türkiye ile Ukrayna ekonomileri birbirini tamamlıyor"Türkiye-Ukrayna ilişkilerinin iyi olmasına rağmen yıllardır Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerinin tamamlanamadığına değinen Güldere, iki tarafın da kendi sektörlerini korumaya çalışmasından dolayı gecikmenin yaşandığını söyledi. Bazı kesimlerin bu anlaşmadan endişelendiğine işaret eden Güldere, şöyle devam etti:
"Türkiye, Gümrük Birliği'ni imzalarken de böyle endişeler vardı, 'Bazı sektörler yok olacak.' deniyordu. Oysa AB'yle Gümrük Birliği'nin getirdiği rekabet ve dinamizm bugün bizi ABD'ye beyaz eşya, Avrupa'ya cep telefonu ihraç eden noktaya getirdi. Türkiye ile Ukrayna ekonomileri birbirini güzel tamamlıyor. Liderler, Serbest Ticaret Anlaşması metninin mümkünse bu yılın sonlarına doğru, Ukrayna'da yapılacak Stratejik Konseye yetiştirilmesi talimatını verdi."
Güldere, Serbest Ticaret Anlaşması imzalanmadan iki ülke arasındaki ticari hacmin 10 milyar dolara ulaşmasının zor olacağının da altını çizdi.
"Ulusal güvenlik noktasında eşsiz kazanımlar elde edebiliriz"Türkiye ile Ukrayna arasında savunma sanayisi alanında iş birliğinin bulunduğunu vurgulayan Güldere, iki ülkenin bu konuda ciddi atılım içerisinde ve güçlü altyapıya sahip olduğunu kaydetti.
Ankara ile Kiev'in bu konudaki iş birliğinin büyük fırsatlar doğuracağına dikkati çeken Güldere, şunları söyledi:
"İki ülke savunma sanayisinin hem resmi makamlar hem özel sektör düzeyinde çok yoğun ve verimli bir diyaloğu olduğunu biliyorum. Ukrayna lideri Zelenskiy'nin son ziyaretinde Baykar firmasını ziyareti de bunu taçlandıran bir adım oldu. Gündemde ortaklaşa çalışılan pek çok proje var. Bazıları çağın ötesine geçen ortak fikirler. Bunlardan sadece birkaçı somutlaşsa, her iki ülke için hem ciddi gelir kaynağı hem de ulusal güvenlik noktasında eşsiz kazanımlar elde edebiliriz."
"Karadeniz bölgesi bizim ortak evimiz"Güldere, Ukrayna'nın doğusunda Rus yanlısı ayrılıkçıların sözde bağımsızlık ilan etmesi ve Kırım'ın Rusya tarafından yasa dışı ilhakıyla başlayan krizin çözümüne yönelik Türkiye'nin çabalarına da değindi.
Türkiye'nin Kırım politikasının her zaman net olduğu ve ilhakı tanımadığını dile getiren Güldere, Türkiye'nin, Ukrayna'nın doğusundaki krize de egemenliğe ve toprak bütünlüğüne saygı noktasından yaklaştığının altını çizdi.
Güldere, Türkiye'nin, Ukrayna'nın doğusundaki krizin bir an evvel diplomatik yollarla barışçıl çözüme kavuşturulmasını istediğini ve bu yöndeki çalışmalara aktif katkı sağladığını belirterek, "Karadeniz bölgesi bizim ortak evimiz. İstiyoruz ki bu bölge çatışmalar ve krizlerle değil iş birliği ve ortak refahla anılsın." dedi.
Kriz bölgesinde gerilimin tırmanmaması konusunda özel rolü bulunan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Özel Gözlem Misyonunun 2014'te kurulduğundan beri başkanlığının Türk diplomatlarca üstlenildiğini söyleyen Güldere, "Çok sayıda gözlemcimiz Gözlem Misyonunda çalışıyor. Donbas krizinin çözümüne yönelik farklı kanal ve formatlar var. Bu noktada Türkiye'den herhangi bir ilave beklenti olduğu takdirde katkımızı farklı seviyeye taşımaya hazır olduğumuzu da ilgili taraflara ilettik." diye konuştu.
"Ukrayna'yla eşgüdüm içinde somut adımlar atıyoruz"Türkiye'nin, Rusya'nın 2014'te Kırım'ı yasadışı ilhakından bu yana, Ukrayna'nın Kırım konusunda attığı adımlara destek verdiğinin altını çizen Güldere, "Aynı zamanda yurdundan ayrılmak zorunda kalan Kırım Tatar soydaşlarımızın konut, eğitim ve ibadet gibi temel ihtiyaçlarını karşılama noktasında Ukrayna'yla eş güdüm içinde somut adımlar atıyoruz." ifadesini kullandı.
Güldere, Türkiye'nin Kırım konusundaki tutumunun Zelenskiy'nin son ziyaretinde bizzat Erdoğan tarafından bir kez daha teyit edildiğini aktararak, Zelenskiy'nin ziyaretinde Kırım Tatarlarının milli lideri Mustafa Kırımoğlu, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov ve son seçimlerde ilk kez parlamentoya giren yeni milletvekili Rustem Umerov'un kendisine eşlik etmesinin Kırım konusundaki dayanışmanın seviyesine örnek teşkil ettiğini kaydetti.
"Ukrayna'nın FETÖ konusunda farkındalığı artıyor"Güldere, Türkiye'nin Fetullahçı Terör Örgütü'yle (FETÖ) mücadelesi dahil güvenlik alanının, Ukrayna ile diyaloğunda öncelikli gündem maddeleri arasında olduğunu bildirdi.
Zelenskiy'nin Türkiye ziyaretinde de FETÖ ile mücadelenin ele alındığına işaret eden Güldere, şöyle devam etti:
"Bu konudaki hassasiyetimizi, FETÖ'nün sızdığı her bünyeyi zehirleyen bir virüse benzediğini sürekli anlatıyoruz. Liderler ve ilgili makamlar arasındaki diyaloğun yanı sıra 15 Temmuz'un üçüncü yılı vesilesiyle Büyükelçilik olarak Kiev'de bir dizi faaliyet yaparak bu tehditleri bir kez daha vurguladık. Uluslararası camia da FETÖ tehdidini giderek daha iyi anlıyor ve bunun gerektirdiği adımları atıyor.
Benzer şekilde Ukrayna makamlarının bu konudaki farkındalığının da giderek arttığını görüyoruz. Umuyorum ki bu konudaki yoğun diyaloğumuz artarak sürecek ve Maarif Vakfımızın da katkılarıyla atılacak somut adımlar neticesinde Türkiye-Ukrayna ilişkileri yeni bir noktaya ulaşacak."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com