ANKARA - NAZLI YÜZBAŞIOĞLU
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) düzenlediği "Türkiye Stajları" programına katılan yurt dışında yaşayan ve üniversitede eğitim alan gençler, Ankara'da kurum ve kuruluşlarda staj yaparak Türkiye'deki çalışma hayatını, günlük yaşamı ve kültürü yerinde tanıyor.
"Türkiye Stajları", yurt dışındaki vatandaşların Türkiye ile bağlarını kuvvetlendirmeyi, Türkçe yeterliliklerini geliştirmeyi, kamusal ve sosyal hayatta tecrübelerini artırmayı ve Türkiye'deki kamu ve özel kurum ile kuruluşları tanıtarak kariyer planlamalarına destek olmayı amaçlıyor.
Geçen yıl 98 öğrencinin Türkiye'de staj yaptığı programa bu yıl 60'ı 1. dönemde, 100'ü 2. dönemde olmak üzere toplam 160 öğrenci kabul edildi.
Öğrencilerin Türkiye'de staj yaptıkları bir aylık süre zarfındaki konaklama ve diğer giderleri, YTB tarafından karşılanıyor.
Program kapsamında kurum ve kuruluşlardaki stajların yanı sıra Türkiye tarihi, diaspora bilinci ve stratejisi, Türk dış politikası, etkili konuşma ve hitabet gibi konularda eğitim, seminer ve kültürel geziler de gerçekleştiriliyor.
"Türkiye'yi çok seviyorum"
Program kapsamında YTB'de staj yapan iktisat ve işletme öğrencisi 24 yaşındaki Ayla Yasemin Dağoğlu, babasının 1992'de İsveç'e gittiğini, annesinin İsveçli olduğunu ve kendisinin orada doğup büyüdüğünü söyledi.
Annesiyle İsveç'te yaşadığını, babasını görmek için sık sık Türkiye'ye gidip geldiğini belirten Dağolu, şunları kaydetti:
"Türkiye’yi çok seviyorum. Bu yüzden Türkçe'mi her zaman geliştirmeye çalıştım. Babamın memleketi Elazığ, benim de memleketim Elazığ. Her sene gidip geliyorum, bir iki ay kalıyorum. Bütün akrabalarım Elazığ'da. İsveç'te Türk akrabam yok. Her sene memlekete gidiyorum. Görüyorum, tanıyorum. Bütün Anadolu çok güzel, çok seviyorum."
"İki kültürü aynı düzeyde yaşayabileceğimizi göstermeye çalışıyoruz"
Programa Avusturya'dan katılan 23 yaşındaki Tuğçe Sinanoğlu da Avusturya'da hukuk eğitimi aldığını, stajını YTB'de yaptığını dile getirdi.
Aslen Ordulu olduğunu belirten Sinanoğlu, "Ben üçüncü nesilim. Dedem gitmiş, annem on yaşından sonra oraya gitmiş, orada okumuş. Orada doğup büyüdüm. Kültürünü, günlük hayattaki standartları biliyoruz ama ne olursa olsun, soyadım 'oğlu' ile bitiyor. Her yerde Türk'üm, Türk olduğum hemen anlaşılıyor." diye konuştu.
"Öğrendiklerimizle algıyı değiştirmeye çalışacağız"
Fransa'dan Türkiye'ye gelen tıp fakültesi öğrencisi Yavuz Coşkun da 1982'de babasının işçi olarak Fransa'ya göç ettiğini, on yaşındayken ailenin diğer üyeleriyle babasının yanına taşındıklarını söyledi.
Coşkun, "Fransa'ya gittiğim ilk yıllarda insanlar hoşgörüyle karşılıyordu, yardımcı olmaya çalışıyordu ama son yıllarda yabancı düşmanlığı ve İslamofobi kendini gösteriyor. Artık 'yabancıyım' dediğinizde bir ön yargı var, radikal gözüyle bakıyorlar. Müslümanız veya Türk'üz dediğimizde insanlar başka gözle bakmaya başladı. Türkiye stajları programında öğrendiklerimizle de bu algıyı değiştirmeye çalışacağız." dedi.
dikGAZETE.com