Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, Türkiye’nin 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını normal seyrinin yüzde 21’ine kadar indirmeyi iyi niyetli olarak dünyaya duyurduğunu belirterek, "İklim değişikliği konusunda beyaz bir sayfa açan Türkiye, sorumluluklarını yerine getirmek için elinden geleni yapmaya çalışacaktır" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, Paris İklim Değişikliği Taraflar Toplantısı’na (COP21-Paris) katıldı. Türkiye’nin Paris İklim Zirvesi’ne ilk defa gönüllü olarak iyi niyetli katkılarını sunduğunu hatırlatan Bakan Sarı, “Türkiye, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını normal seyrinin yüzde 21’ine kadar indirmeyi iyi niyetli olarak dünyaya duyurmuştur. Bu Türkiye için yeni bir başlangıçtır. İklim değişikliği konusunda beyaz bir sayfa açan Türkiye, sorumluluklarını yerine getirmek için elinden geleni yapmaya çalışacaktır” ifadesini kullandı.Bakan Sarı, küresel iklim değişikliği meselesinin sadece bizim neslimiz için değil, aynı zamanda gelecek nesiller için de büyük bir tehdit arz ettiğini kaydetti.
“GELİŞMİŞ ÜLKELER TAAHHÜTLERİNİ YERİNE GETİRMELİ”
Yerküre sıcaklığının sanayi devriminden günümüze neredeyse 1 derece arttığını, güvenli bir gelecek için küresel ısınmanın maksimum 2 derecede tutulmak zorunda olunduğunun altını çizen Sarı şunları kaydetti:“Bunun için dünya ülkelerinin çok büyük çaba sarf etmesi gerekir. Enerji başta olmak üzere ulaştırmada, şehirleşmede, atık yönetiminde, her alanda üretim süreçlerinin değiştirilmesi gerekiyor. Dünya iklim değişikliği konusunda Kyoto Protokolü’nden bu yana ne yazık ki ciddi bir mesafe alamadı. 2015 Paris İklim Zirvesi’nde dünya ülkelerinin belli bir sorumluluk alması konusunda umut doluyuz. Dünya ülkeleri iyi niyetli ulusal katkılarını sunmuş ve bu bağlamda sera gazı emisyonlarının yüzde 95’inden fazlasına sahip ülkeler azaltım yükümlülüğü alabileceklerini beyan etmiştir. Bu gelecek açısından umut vericidir. Ancak İklim Zirvesi’nin ve müzakerelerin başarıya ulaşabilmesi için iki önemli husus var. Birincisi finans meselesi. Gelişmiş ülkelerin önceden söz vermiş oldukları yıllık 100 milyar doları, gelişmekte olan ülkelere vermeyi taahhüt etmeleri gerekiyor. Ayrıca teknoloji transferi ve kapasite geliştirme meselesi de gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere vermeleri gereken önemli destekler arasında sayılıyor. İkinci önemli konu ise ortak, fakat farklılaştırılmış sorumluluk meselesidir. Tarihi sorumluluğu olan ülkelerin taşın altına ellerini koymaları gerekiyor."
"2023 YILI YÜZDE 30 YENİLENEBİLİR ENERJİ HEDEFİMİZE ULAŞACAĞIZ"
Paris Anlaşması’nın adil, şeffaf ve dengeli bir anlaşma olması için Türkiye’nin de elinden gelen bütün gayreti göstereceğini ifade eden Bakan Sarı, önümüzdeki süreçte bu alanda Türkiye olarak atılacak adımları sıraladı. Sarı şunları dedi:“Ülkemizin sürdürülebilir olarak kalkınmasını sağlayacağız. Bundan sonraki süreçte yenilenebilir enerji çalışmalarımızı hızlandıracağız. Binalarımızı enerji verimli hale getireceğiz. 2023 yılı yüzde 30 yenilenebilir enerji hedefimize şüphesiz ulaşacağız. Paris iklim müzakerelerinde gelecek nesillerin korunması için iklim değişikliğine karşı alınacak tedbirlerin uygulanmasına da katkılarımızı sunacağız."