Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca hazırlanan, Türkiye için bir ilk olan Otizm Spektrum Bozuklukları (OSB) Ulusal Eylem Planı, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde açıklanacak.
Engellilere yönelik çeşitli çalışmalar yürüten Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca uzun süredir üzerinde çalışılan OSB Ulusal Eylem Planı'nda sona gelindi.
OSB olanların, toplumsal hizmetlerden diğer bireylerle eşit yararlanmasını sağlamak ve bağımsız biçimde toplumsal yaşamın her alanına katılımlarını kolaylaştırmak amacıyla hazırlanan eylem planı, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde İstanbul'da düzenlenecek programla açıklanacak.
Başbakan Binali Yıldırım tarafından kamuoyuyla paylaşılması planlanan çalışmada, otizm tanısı konulmuş bireyler ve ailelerinin ihtiyaçlarını karşılamak, yaşam kalitelerini artırmak ve onlara destek vermek amacıyla 7 başlık altında 65 tedbir geliştirildi.
Eylem planına göre, toplumun tüm kesimlerinin otizm konusunda farkındalık düzeyinin artırılması ve kurumlar arası iş birliğinin geliştirilmesi sağlanacak. Otizmli bireylerin erken yaşta tıbbi tanılamaları yapılacak ve izleme programları geliştirilecek.
Tanı almış çocuğu olan ailelerin, otizm konusunda bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi, eğitilmesi ve yönlendirilmesi sağlanarak, onlara gerekli sosyal destek verilecek.
Otizmlilerin eğitimsel değerlendirilmeleri, sınav düzenlemeleriyle eğitim ihtiyaçlarının karşılanmasının da sağlanacağı eylem planına göre, otizmli bireylerin istihdamları ve bu konuda çalışma hayatıyla ilgili düzenlemeler yapılacak.
Otizmli bireylerin eğitimlerinde insan kaynakları geliştirilecek, erişebilirlik, sosyal güvenlik, sosyal yardım ve sosyal hizmetle toplumsal yaşama tam katılımları sağlanacak.
"Doğru tanılama en önemli adım"
Otizm ve Engelli Dernekleri Federasyonu Başkan Yardımcısı, Engelsiz Hayat Dayanışma Derneği Başkanı Adem Kuyumcu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, otizmin, erken çocukluk döneminde başlayan, sosyal etkileşim, iletişim, dil gelişimi ve davranış alanlarında çoklu temel fonksiyonların gelişmesinde gecikmeleri de içeren bir spektrum bozukluğu olduğunu ifade etti.
Otizmli çocuk ve bireylerin birbirinden farklı özellikleri bulunması nedeniyle uygun eğitim yaklaşımının seçilmesi, yapabildiklerinin doğru anlaşılması ve bu becerilerine yönelik eğitim ile gelişim yöntemlerinin belirlenmesi için doğru tanılamanın en önemli adım olduğunu vurgulayan Kuyumcu, "Bu bireylerin tanılanma aşamasından eğitim ve istihdamlarına uzanan sürecin, toplumsal farkındalığın sağlanmasının ve aile eğitimi, desteğinin, ilgili kurumların koordinasyonu ve iş birliğinin sağlanmasıyla yürütülmesi büyük önem taşımaktadır." dedi.
Kuyumcu, eğitim, sağlık, bakım, istihdam ve toplumsal farkındalık alanında OSB'ye özgü sorunların tespit edilmesi ve ilgili kurumların sosyal politika tedbirlerinde bunların göz önünde bulundurulması gerektiğine işaret etti.
"Yaklaşık 4 milyon kişiyi etkileyecek"
Anne ile babalara ve diğer aile bireylerine kabullenme eğitimleri verilmesi gerektiğini, bunun OSB olan bireyin gelişimi için çok önem taşıdığını dile getiren Kuyumcu, "Ailelere yönelik psikososyal desteklerin sağlanması, aile parçalanmalarının da önüne geçecektir." diye konuştu.
Kuyumcu, 1 milyon civarında otizmli birey ve aileleriyle yaklaşık 4 milyon kişiyi etkileyecek Otizm Eylem Planı'nın uygulanmasının önemine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Ülkemizde engellilerle ilgili yapılan kanun ve yönetmeliklerin uygulanması konusunda aksamalar olduğunu görüyoruz ve mücadele ediyoruz. Otizm Eylem Planı'nın hayata geçmesinde, uygulamaların nasıl yapıldığını, nerelerde aksamalar olduğunu tespit edip raporlamak ise biz sivil toplum örgütlerine düşmektedir. Bu bağlamda 4 federasyon, dernek ve vakıfların bir çalıştay düzenleyerek iş birliği yapılması konusunda fikir ve eylem birliğine varıldı. Eylem planının uygulama aşamasında, bireysel olarak da sorumluluk alıp izleme ve denetleme yapacağız."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com