Prizren
2012-2016 yıllarında Akdeniz Üniversitesinin Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü'nden mezun olan Buş, Türkiye'de geçirdiği yılları, kazandığı tecrübeleri ve Kosova'ya döndükten sonra tiyatro alanındaki çalışmalarını anlattı.
Türkiye burslusu olarak Türkiye’de geçirdiği yılları “çok güzel bir deneyim” olarak nitelendiren Buş, öğrencilik döneminden en çok Türk yemeklerini özlediğini belirtti.
Buş, Akdeniz Üniversitesi’nin sunduğu olanaklar ve aldığı eğimin kalitesine değinerek, “Kampüsün içerisindeki olanaklar, vesaire benim çok memnun olduğum, herkese tavsiye ettiğim bir şey çünkü bir Türkiye burslusu olarak, Türkiye’de aslında çok rahat bir şekilde üniversite okuyup eğitiminizi alabiliyorsunuz.” dedi.
Antalya’da geçirdiği yıllarda unutamadığı anılar biriktirdiğini söyleyen Buş, şöyle devam etti:
"Beni kampüse kadar getiren bir amca vardı sağ olsun. Yurda giriş yapana kadar sürekli benim yanımda bulundu.
Kapıda bir sürü soru sordular, burslu olduğumu kanıtlayana kadar bir süreç geçti. İsmini hatırlamıyorum ama sürekli benim yanımda oldu. Yurdun kapısına kadar, içeriye kadar beni götürdü. Bütün eşyalarımı taşımıştı.
Sanırım o gün bana destek olmasaydı, yanımda olmasaydı birazcık korkacaktım çünkü saat de baya geç olmuştu. Antalya’daki ilk gecem yardımsever insanlar sayesinde çok kolay ve hiç unutamayacağım bir şekilde gerçekleşti."
“Doğduğumdan itibaren tiyatronun içindeydim”
Türkiye’de eğitimini tamamladıktan sonra Kosova’ya döndüğünde iş bulamadığı için kafelerde çalıştığını anlatan Buş, yavaş yavaş iş hayatına atıldığını ve arkadaşlarıyla “Art Theatre” tiyatrosunu kurduklarını belirtti.
Buş, Kosova’daki Türk tiyatrosunu tiyatroculuğu profesyonel anlamda sürdürebilmek için kurduklarını vurgulayarak, “Tiyatro benim için çocukluktan gelen bir şey. Dedem ilk kez 1951 yılında Kosova’da Türkçe tiyatroyu resmi bir şekilde yapanlardan biri. Doğduğumdan itibaren tiyatronun içindeydim.” diye konuştu.
Güncel tiyatro çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Buş, şunları kaydetti:
"Çalışmalarımız gayet güzel gidiyor. Yılda en az 12 ile 14 arası etkinlik ve proje düzenliyoruz. Bu projelerin hepsi çok güzel gidiyor. İleride en büyük hedefimiz burada bir tiyatro sahnemizin olması. Bir sahnemiz olunca daha rahat, özgür bir şekilde hareket edeceğiz ve tiyatroyu daha ulaşılabilir, herkesin ulaşabileceği bir şekilde yapmayı düşünüyoruz.
Kosova Türk Tiyatrosu özellikle Prizren’de 1930’lu yıllardan beri var. Evlerin bahçelerinde yapılmaya başlıyor ve 1951 yılında Yugoslavya’da Türkçenin resmi dil olmasıyla tiyatro da resmileşiyor.
Şu an 2023 yılında biz Kosova’da, Prizren’de Türk tiyatrosunu yaşatmaya, elimizdeki meşaleyi taşımaya ve gelecek nesillere aktarmaya devam edeceğiz."
Buş, her yıl çocuk ve gençlere yönelik tiyatro atölyeleri düzenlediklerini aktararak, amaçlarının gençleri tiyatroya yakınlaştırmak ve bir şekilde hayata hazırlamak olduğunu söyledi.
Türkiye’deki tiyatrolarla iyi ilişkilere sahip olduklarını ve 2022 yılında Denizli, Konya ve Antalya gibi şehirlerde düzenlenen festivallere katıldıklarını anlatan Buş, "Hem ben hem de kurucu ortaklarım Türkiye mezunu olduğu için hepimizin gönlünün bir parçası hala Türkiye’de. O yüzden Türkiye ile iletişimimizi koparmayı hiç istemiyoruz." diye konuştu.
Buş, yüksek lisans eğitimine Anadolu Üniversitesinin Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı’nda devam ettiğini sözlerine ekledi.
Kosova'da alanında isim yapmış çok sayıda Türkiye mezunu yaşıyor ve mezunlar, Türkiye ile Kosova arasındaki iyi ilişkilerin daha da gelişmesinde köprü görevi üstleniyor.
“Türkiye Bursları” adıyla 2012 yılında markalaşan ve YTB'nin koordinasyonunda yürütülen program sayesinde çeşitli ülkelerden her yıl binlerce öğrenci, Türkiye'de burslu eğitim alma imkanı yakalıyor.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com