TBMM Dışişleri Komisyonu, Türkiye ile Libya Devleti Ulusal Mutabakat Hükümeti Arasında Güvenlik ve Askeri İş Birliği Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere AK Parti İstanbul Milletvekili Volkan Bozkır başkanlığında toplandı.
Bozkır, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Libya ile varılan mutabakatın ikinci ayağı olan güvenlik ve askeri iş birliği mutabakat muhtırasının ele alınacağını söyledi.
Söz konusu kanun teklifinin, komisyon tarafından onaylanması durumunda çarşamba günü TBMM Genel Kurulunda görüşülmesini beklediklerini dile getiren Bozkır, mutabakat muhtırasıyla ilgili Dışişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı'nın sunumunun ardından toplantının basına kapalı devam edeceğini söyledi.
CHP Ankara Milletvekili Haluk Koç, bakanlık sunumunun ardından basın mensuplarının dışarı çıkartılmasının demokratik bir süreç olmadığını iddia ederek, "Yürütmenin görüşleri burada ifade ediliyor; muhalefetin tespitleri, uyarıları basına hiçbir şekilde yansımıyor, bu yansımalar dolaylı oluyor." dedi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı, Libya'da 2011'de yönetim değişikliği olduğunu, ülkede bir iç savaş sürecinin yaşandığını dile getirdi. Libya'da taraflar arasında bir uzlaşı sağlanması için BM öncülüğünde 17 Aralık 2015'te Libya siyasi anlaşmasının imzalandığını anımsatan Kaymakçı, Türkiye'nin bu anlaşmanın imzalanmasına önemli katkılarda bulunduğunu belirtti.
Libya'daki son duruma ilişkin bilgiler veren Kaymakcı, Halife Hafter'in 8 ayı aşkın bir süredir Libya'daki meşru hükümete karşı saldırılarını aralıksız sürdürdüğünü, sivil, kadın, çocuk ayrımı gözetmeksizin yerleşim yerlerini bombaladığını söyledi.
Hafter'in saldırıları nedeniyle daha da derinleşen krize çözüm bulunması amacıyla Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri, İtalya, Mısır ve Türkiye'nin yanı sıra BM Genel Sekreteri Libya özel temsilcisi, Avrupa Birliği ve Arap Ligi'nin katılımıyla üst düzeyli toplantılar düzenlendiğini anlatan Kaymakcı, "Bu süreçte Libya'da kalıcı ve sürdürülebilir bir ateşkesin sağlanması ve kapsayıcı siyasi sürecin yeniden başlatılması hedeflendi. Diplomatik çabalarda mesafe katedilmişken Hafter kendi konumunu güçlendirmek için daha önceki diplomatik çabaları sabote ettiği gibi bu defa da saldırılarını artırmış görünüyor. Hafter, unsurlarının en son 12 Aralık'tan bu yana 4 kez Trablus'a yönelik taarruz emri vermesi ve Trablus'u ele geçirinceye kadar durmayacağı yönündeki açıklamaları, durumun ciddiyetini gösteriyor." diye konuştu.
Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin, Türkiye'nin de telkinleri doğrultusunda Berlin'de yürütülen sürece olumlu yaklaşarak iş birliği yapmaya niyetli olduğunu aktaran Kaymakcı, yürütülen diplomatik girişimlerde Türkiye olarak kendilerine destek verdiklerini belirtti.
Kaymakcı, Hafter'in, uluslararası toplumun yürüttüğü çabaları hiçe sayarak uzlaşmasız tutumunu ve saldırılarını sürdürdüğüne dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Libya tarafından güvenlik ve askeri iş birliğimizi artırma talepleri geldi. Zaten belli bir çalışmamız vardı, bunların hızlandırılması söz konusu oldu. Bizim Libya ile 2012'de imzaladığımız askeri eğitim iş birliğimiz var. Bu anlaşma, 2013'ten bu yana yürürlükte. Bu anlaşmanın kapsamının genişletilmesi, daha etkin hale getirilmesi için özellikle Libya'nın talebi üzerine mevcut anlaşmayı biraz genişletme ihtiyacı duyduk.
27 Kasım'da imzalanan mutabakat muhtırası üzerinde bir anlaşma sağladık. Mutabakat muhtırasının yürürlüğe girmesiyle birlikte güvenlik, askeri eğitim ve öğretim, savunma sanayi, terörizmle, yasa dışı göçle mücadele, lojistik alanında iş birliği, haritacılık alanında iş birliği ile askeri planlama, tecrübe aktarımı, talep olması halinde karşılıklı savunma güvenlik ofisi kurulması gibi konularda Libya ile iş birliğimizin daha ileri seviyelere taşınmasının hukuki altyapısının oluşturulacağına inanıyoruz."
Muhtıranın, Libya tarafının güvenlik güçlerinin ıslah edilmesi amacıyla yürütülen çabaları destekleyen hükümler barındırdığına da işaret eden Kaymakcı, şunları kaydetti:
"Uluslararası meşruiyeti haiz, ulusal mutabakat hükümetiyle imzaladığımız bu muhtıranın hem Libya'da istikrarın sağlanmasına ve kurumsal altyapının güçlenmesine hem de ülkemizin Doğu Akdeniz ve Kuzey Afrika bölgesindeki çıkarlarının korunmasına ciddi katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bu bizim askeri ve güvenlik iş birliği anlamında imzaladığımız tek anlaşma değil. Türkiye'nin bu alanda 77'si imzalanmış 60 tanesi yürürlükte olan benzer anlaşmaları var. Bu anlaşma, Libya Mutabakat Hükümeti ile tek bir anlaşma değil. Libya Mutabakat Hükümeti'nin başka ülkelerle de imzaladığı anlaşmalar var. Bu anlaşmanın Libya'da istikrarın, güvenliğin oluşmasına, terörle mücadelede, yasa dışı göçle mücadelede iş birliğine katkıda bulunacağına inanıyoruz. Libya ile ilişkilerin daha da ilerletilmesi amacıyla bu muhtırayı imzaladık. Bir an önce de yürürlüğe koymayı tercih ediyoruz."
Teklifin tümü üzerinde görüşmelere geçilmesinin ardından toplantı basına kapalı devam etti.
Görüşmelerin ardından, Türkiye-Libya arasında güvenlik ve askeri iş birliği mutabakat muhtırasının onaylanmasına ilişkin kanun teklifi, TBMM Dışişleri Komisyonunda kabul edildi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com