USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Siyaset

Türkiye, Kuzey Kutbu'na ilgisini Spitsbergen Anlaşması'na katılarak pekiştirecek

Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal, "Arktik bölgesine artan ilgimiz var, bu kapsamda Spitsbergen ile ilgili 9 Şubat 1920'de Paris'te imzalanan anlaşmaya taraf oluyoruz." dedi.

Türkiye, Kuzey Kutbu'na ilgisini Spitsbergen Anlaşması'na katılarak pekiştirecek
08-10-2022 12:28
Google News
TBMM

TBMM Dışişleri Komisyonunun son toplantısında, Spitsbergen (Svalbard) ile ilgili olarak "9 Şubat 1920'de Paris'te İmzalanan Anlaşmaya Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi" kabul edildi.

Komisyonda, milletvekillerine bilgi veren Dışişleri Bakan Yardımcısı Önal, Arktik bölgesinin, küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle deniz buzulunun incelerek çekilmesinin de etkisiyle siyasi ve ekonomik açıdan giderek önem kazandığını belirtti.

Norveç'in kuzeyinde Kuzey Kutbu'na yakın konumda bulunan Spitsbergen takımadalarına yönelik anlaşmanın önemini dile getiren Önal, "Bu adalar ve çevresi hem balıkçılık hem de madenler bakımından zengin. Zaman içinde farklı ülkeler artan ölçüde buraya ilgi gösteriyor ve bu anlaşmaya taraf oluyorlar. Bizim taraf olma nedenimiz de bu. Arktik bölgesine artan ilgimiz var, bu kapsamda anlaşmaya taraf oluyoruz." diye konuştu.

"Türk bayrağını açma onuruna sahip olduk"

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Kutup Araştırmaları Enstitüsü Genel Müdürü Prof. Dr. Burcu Özsoy, Arktik bölgesinin, dünyanın en sığ denizi Arktik Okyanusu ile kaplı olduğunu söyledi.

Arktik'teki deniz buzlarının azalmasının, iklim değişikliğinin temel nedenlerinden olduğunu belirten Özsoy, toplam 2 bin 700 kişinin yaşadığı bölgedeki deniz buzlarının azalmasıyla kuzeyde "yeni İpek yolu" olarak nitelendirilen ticaret rotasının da oluştuğunu ifade etti.

Özsoy, deniz kaynakları ve deniz canlılarının, takımadalarında değişen iklim nedeniyle kuzey bölgelere göç ettiğinin bilimsel olarak tespit edildiğini söyledi.

Türklerin, Arktik'teki ilk faaliyetlerinin Osmanlı döneminde 1528'de başladığını, bölgenin, Piri Reis'in haritasında gösterildiğini hatırlatan Özsoy, Türk bilim insanlarının, 1960'lı yıllardan bu yana bölgede çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti. Özsoy, ilk Türk Arktik Bilimsel Seferi'nin, 2019'da gerçekleştirildiğini, Spitsbergen takımadalarının etrafında üniversiteler arası girişimle projelerin icra edildiğini anlattı.

İlk seferin, İş Bankasının sponsorluğunda gerçekleştirildiğini aktaran Özsoy, "Üniversitelerarası katılımla beraber Türkiye Cumhuriyeti olarak Arktik'e gerçekleştirdiğimiz ilk sefer olarak kayıtlara geçti. İstanbul'dan hareketle Oslo'ya vararak Sayın Büyükelçimizi ziyaretle de ilk aktarımlarımızı Türk bilim insanları olarak gerçekleştirdik. Svalbard'a vardıktan sonra bilim gemimize intikalimizle beraber Arktik'teki bilimsel çalışmalarımızı 2019'da mümkün olduğunca minimum ayak iziyle 80 derece kuzey enlemine kadar çıkarabildik. Bilimsel örnekler alındı, 14 farklı proje icra edildi, iklim değişikliğini bire bir gözlemlediğimiz çok nadide bir ortamda Fransa'nın kaybettiği çok kıymetli bir ekipmanı da Fransa'ya kazandırıp Türk bayrağını 80 derece kuzey enleminde açma onuruna ve gururuna sahip olduk."

"Küresel hidrokarbon rezervlerinin üçte birini barındırıyor"

Arktik'e ilk seferin ardından Temmuz 2022'de ikinci seferi gerçekleştirdiklerini hatırlatan Özsoy, bilim seferi kapsamında Spitsbergen takımadaları etrafında örneklemelerin yapıldığını anlattı.

Bu örneklemeler kapsamında her iki Arktik seferi için de Norveç makamlarından Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye'nin Oslo Büyükelçiliği tarafından izinlerin alındığını söyleyen Özsoy, "Bu anlaşmayı imzalıyor olmamız hakikaten bizler için özellikle bilimsel çalışmalar için sahada olabilmemiz adına çok önemli. Bu anlaşmanın sağladığı ise taraf olan tüm devletlerin vatandaşlarına anlaşmada belirtilen alanlarda takımadaları ve kara suları üzerinde Norveç'in tam ve mutlak bir egemenlik hakkı bulunmasına ek olarak birçok eşit hak sağlıyor. Svalbard takımadalarında aslında yalnızca adalar üzerinde değil, denizler alanında da aynı haklara sahip olacağız." bilgisini paylaştı.

Arktik Okyanusu'nun, küresel hidrokarbon rezervlerinin üçte birini barındırdığını belirten Özsoy, bölgedeki doğal gaz ve petrol rezervlerine dikkati çekti.

Özsoy, anlaşma ile Türk vatandaşlarının, Svalbard takımadaları kara suları, fiyortları ve limanlarına giriş, adalarda oturma, bölgede balıkçılık faaliyetlerinde bulunma ve avlanma, denizcilik faaliyetlerinde bulunma, endüstriyel faaliyetler, madencilik ve ticaret faaliyetlerine ilişkin haklar kazanacağını bildirdi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ