Pakistan kontrolündeki Azad Keşmir bölgesinin önde gelen siyasetçilerinden Tüm Partiler Keşmir Konseyi Başkanı Abdül Raşit Turabi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Keşmir sorununu Birleşmiş Milletler (BM) gündemine getirmesi için çağrıda bulundu.
Abdül Raşit Turabi AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hindistan'ın geçen ay başında Cammu Keşmir'in özel statüsünü kaldırması ve ardından başlatılan siyasi tutuklamaların, asayiş kısıtlamalarının bölgeyi krize sürüklediğine dikkati çekerek "Cumhurbaşkanı Erdoğan dünyanın dikkatini Hindistan'ın savaş histerisiyle bölgede tırmandırdığı krize çekmeli. Bu krizin önlenmesi ve atlatılması için Hindistan'a BM nezdinde baskı yapılması şart. Bu yüzden Türkiye konuyu BM Genel Kurulu'nda gündeme getirmeli." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha önce Keşmir sorununda İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve BM nezdindeki girişimleriyle "yapıcı rol" oynadığını vurgulayan Turabi, "Bu noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan talebimiz Hindistan kontrolündeki Keşmir'deki insani krizi görüşmek üzere İİT Dışişleri Bakanlarına toplantı çağrısı yapmanın yanı sıra Cammu Keşmir Temas Grubu'nun yeniden faaliyete geçmesine öncülük etmesidir." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2017'de Hindistan'a yaptığı ziyarette Keşmir konusunu gündeme getirdiğini hatırlatan Turabi, "Müslüman liderler, Hindistan'a Keşmir'de uyguladığı baskıya son vermesini ve Keşmir halkına verdiği sözleri yerine getirmesi gerektiğini açıkça söylemeli." diye konuştu.
"BJP Keşmir'in demografik yapısını değiştirmek istiyor"Uluslararası toplumun Başbakan Narendra Modi liderliğindeki Hindistan Halk Partisinin (BJP) paramiliter örgütü Ulusal Gönüllüler Birliğinin (RSS) Hindu milliyetçisi gündemini baskıyla kabul ettirmesine karşı çıkması gerektiğine işaret eden Turabi, "BJP, Müslümanları öldürerek, Batı Pakistanlı göçmenler, RSS üyeleri, emekli Hint askerleri gibi yerli olmayan nüfusu yerleştirerek, onlar için yerleşimler kurarak bölgenin demografik yapısını değiştirmek istiyor." değerlendirmesinde bulundu.
İslam İşbirliği Teşkilatına çağrıİslam İşbirliği Teşkilatının 1990'larda Keşmir konusunda aldığı kararda "Hindistan'ın Keşmir'deki aşırılıklarını sürdürmesi halinde Müslüman ülkelerin diplomatik ve ticari ilişkilerini gözden geçireceğini" ifade etiğini hatırlatan Turabi, "İİT kararı ışığında eğer Müslüman ülkeler eyleme geçerse, Hindistan Keşmir'de yaptıklarını yapmaya cesaret edemez." dedi.
Keşmirli siyasetçi, "İİT ve BM'den gelecek destek açıklamaları Hindistan üzerinde baskı yaratarak Keşmir'deki zulmü sonlandırmaya zorlayacaktır. Müslüman ülkeler farklılıklarını bir kenara bırakıp Keşmir davasını destek olmak üzere bu tarihi fırsatı değerlendirmelidir." ifadelerini kullandı.
Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılmasıHindistan, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan 370'inci maddesini 5 Ağustos'ta iptal ederek bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırdı, Cammu Keşmir'i merkeze bağlı "Birlik Toprağı" statüsünde iki bölgeye ayırdı.
Kararının ardından bölgede Hint güvenlik güçleri Cammu Keşmir'de asayiş operasyonlarını ve sivil halk üzerindeki baskıları, yoğunlaştırmış, bölgedeki tüm yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına aldı.
İngiltere'den bağımsızlığın kazanıldığı 1947'den bu yana Cammu Keşmir, kendi yasalarını çıkarabilen ayrıcalıklı konumdaydı. Bu özel statü, yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasasını da içeriyordu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com