ANKARA (AA) - Rusya, Belarus, Ukrayna, Türk Cumhuriyetleri, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi çeşitli nedenlerle hastaneye başvurunun az, toplumsal farkındalığın düşük olduğu ülkelerde, HIV/AIDS oranlarının düşürülebilmesi ve bilgi düzeyinin artırılabilmesi amacıyla, uluslararası katılımlı araştırmalar yürütülecek, bölgesel hastalık yükü haritası çıkartılacak, eğitim faaliyetleri yapılacak ve medya çalıştayları düzenlenerek iletişim stratejisi belirlenecek.
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, AA muhabirine yaptığı açıklama, HIV/AIDS'in, dünyada en çok araştırılan hastalıklar arasında olduğunu belirterek, HIV'in cinsel temas ya da kan yoluyla bulaştığını ve hastalığın son aşamasının AIDS olarak isimlendirildiğini ifade etti.
HIV'ın çok çabuk mutasyona uğrayan bir virüs olduğunu anlatan Ünal, aynı tuvalet ya da havuzun kullanılması, sivrisinek sokması, sarılma ya da tokalaşmayla bulaşmadığını bildirdi.
Ünal, Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) son verilerine göre bugüne kadar 70 milyondan fazla kişinin bu hastalığa yakalandığını, 35 milyon kişinin hastalığa bağlı yaşamını yitirdiğini ve 35 milyon kişinin de hastalıkla yaşadığını anlattı.
DSÖ'nün Kuzey Amerika, Avrupa, Afrika, Uzak Doğu, Doğu Avrupa ve Orta Asya'da hastalık görülme sıklığına ilişkin inceleme yaptığını aktaran Ünal, farkındalık düzeyinin artmasıyla, yeni HIV/AIDS sıklığında genel anlamda bir azalmanın söz konusu olduğunu kaydetti.
Ünal, "Verilere göre, Türkiye'nin de içinde bulunduğu Rusya, Belarus, Ukrayna, Türk Cumhuriyetleri, Suudi Arabistan, Arap Emirlikleri gibi Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkelerinde artış olduğu belirlendi. Avrupa rakamlarına bakıldığında, bu bölgede bir yıl içinde 160 bin yeni vaka görüldü. Bu vakaların yaklaşık 138 bini Doğu Avrupa'da. Türkiye'de bir yılda yaklaşık 2 bin yeni vaka görülüyor. Haziran 2017 itibarıyla bugüne kadarki toplam rakam 16 bin 500. Son rakamlara bakıldığında, son 10 yıldır Türkiye'de vaka sayısında diğer yıllara oranla dört kat artış var. Bu nedenle Türkiye, HIV/AIDS sıklığında hızla artış yaşanan ülkeler arasında yer alıyor." diye konuştu.
"Hacettepe Üniversitesince de tanı ve eğitim desteği verilecek"Türkiye'nin de içinde yer aldığı ülkelerdeki artış nedeniyle hastalıkla mücadale için harekete geçtiklerini aktaran Ünal, HÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı tarafından "Hacettepe HIV/AIDS Eğitim Günleri-Teoriden Kliniğe" başlıklı bilimsel toplantı düzenlendiğini bildirdi.
Ünal, söz konusu bilimsel toplantıya, Rusya, Slovenya, Romanya, Arnavutluk, Bulgaristan ve Romanya ile Suudi Arabistan ve Sudan'dan bilim insanlarının katıldığını, HIV-AIDS'i tüm yönleriyle ele aldıklarını ve çözüm önerileri için çalışma yaptıklarını vurguladı.
İki gün süren toplantının ardından bir rapor hazırlandığını ve iş birliği kararı alındığını aktaran Ünal, "Alınan karar doğrultusunda Türkiye'nin liderliğinde HIV/AIDS ile mücadele kapsamında bölgesel işbirliği yapılacak." dedi.
Toplantının her yıl uluslararası katılımla sürdürüleceğine işaret eden Ünal, şöyle devam etti:
"Bu alanda, tüm katılımcı ülkeler işbirliği içinde faaliyetlerini yürütecek. Türkiye, bölgede lider ülke konumunda olacak. Bu kapsamda, HIV/AIDS araştırmalarının yapılabilmesi amacıyla Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi laboratuvarında incelemelerde bulunuldu. Alınan karara göre, bu bölgedeki tüm ülkelere referans tanı ve doğrulama hizmeti verecek bir referans laboratuvarı olması için çalışmalar yapılacak. Buna göre, bölge ülkelerinin tanı ve direnç testleri bu merkezde yapılacak. Hacettepe Üniversitesince de tanı ve eğitim desteği verilecek. Bu ülkelerden çoğuyla dil, din, kültür birliğimiz olduğu için, düzenlenen uluslararası toplantıda ortak sorunlar tespit edilecek."
"İş birliği çerçevesinde araştırmalar yapılacak"Rusya Saint Petersburg AIDS Merkezi Bilimsel Araştırmalar Birimi Sorumlusu Dr. Tatiana Vinogradova da ülkelerindeki artışın, yeterli önleme programların olmaması ve uygulanan programların da geniş kapsamlı uygulanamamasından kaynaklandığı değerlendirmesinde bulundu.
Hastaların çoğunun durumları ağırlaştığında hastaneye başvurduğunu anlatan Vinogradova, Türkiye'nin liderliğinde gerçekleştirilecek bölgesel işbirliği ile ülkelerinde tanı sürecini hızlandırmaya yönelik çalışmalar yapacaklarını ifade etti.
Vinogradova, Türk bilim insanlarını Rusya'ya çağırarak eğitim çalışmalarında bulunacaklarını bildirerek, "Bu iş birliği çerçevesinde araştırmalar yapılacak. Bu şekilde, bizim kendi ülkemizde gözden kaçırdığımız konular ortaya çıkabilecek." dedi.
"Bölgesel HIV/AIDS haritası çıkartılacak"ABD'den Sağlık ve İnsan Hakları Global Enstitüsü Eş Kurucusu Dr. Arash Alaei de aslen İranlı olduğunu ve yaklaşık 21 yıldır HIV/AIDS üzerine çalışmalar yaptığını aktardı.
Türkiye'nin de yer aldığı bölge ülkelerindeki en büyük sorunun hastaneye başvurudan kaçınılmasından kaynaklandığını aktaran Alaei, Güney Afrika'da HIV/AIDS görülme sıklığının yüksek olmasına karşın hastalığın kontrol altında bulunduğunu, İsviçre'de hastaların yüzde 90'ının durumunu bildiğini ve ona göre tedavi aldığını bildirdi.
HIV pozitif olan kişilerin "Seks işçisi ya da erkeklerle beraber olan erkek gibi" nitelendirmelerden kaçındıkları için hastaneye başvurmadığı değerlendirmesinde bulunan Alaei, Türkiye'nin önderliğinde yürütülecek olan çalışmalarla "damgalama-ötekileştirme" sorunun da ortadan kaldırılması için eğitici ve farkındalık yaratıcı kampanyaların hayata geçirileceğini kaydetti.
Yapılacak çalışmalar hakkında bilgi veren Alaei, "İlk olarak katılımcı ülkelerle birlikte yaş grupları baz alınarak AIDS olanların neden hastaneye başvurudan kaçındığının belirlenebilmesi için her ülkede araştırma yapılacak. İkinci olarak HIV pozitif olduğunu bilen kişilerin tedavi için başvurmaktan korkup korkmadıkları, korkuyorlarsa çekincelerinin ne olduğu belirlenecek. Üçüncü olarak da tedavi görenlerin aldıkları sağlık hizmetlerinin kalitesi araştırılacak." ifadesini kullandı.