ANKARA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Kahramankazan'ın Ahi köyünde 49 mahalleden gelen çiftçiler ve ailelerinin katılımıyla düzenlenen "Çiftçilerle İftar" programına katıldı.
Bakan Çelik, buradaki konuşmasında, Erdoğan'ı çiftçilerle iftar sofrasında ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Çelik, Kahramankazan'ın, 15 Temmuz'da devlet, bayrağına ve vatanına kanı pahasına sahip çıkan, yiğidin harman olduğu ve diriliş destanının yazıldığı yer olduğunu söyledi. Çelik, "Bu aziz millet, Kazan'daki Mürted'e de Pensilvanya'daki mürtede de dersini verdi ve haddini bildirdi. Bu topraklar için toprağa düşen bütün kahramanlarımızı, şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum." diye konuştu.
Başkent'i, Konya'dan sonra "ikinci büyük tahıl ambarı" olarak nitelendiren Çelik, şunları kaydetti:
"Ankara 15 yılda tarımsal destekler açısından 2,5 milyar liralık bir desteği aldı. Sadece 2017 yılında 190 milyon liralık bir tarımsal destek Ankara'mıza ödenmiştir. Bu destekler neticesinde Ankara'daki eli nasırlı çiftçi kardeşlerim 5,5 milyar liralık tarımsal üretim gerçekleştirdiniz. Bu ürettiklerinizin 300 milyon dolarlık kısmını ihraç ettiniz. Bu nokta son derece önemli ama bundan sonra da gelmemiz gereken bir nokta var, tarımın ve hayvancılık açısından katetmemiz gereken ve gelecek kuşaklara aktarmamız için yapmamız gereken son derece önemli çalışmalar var. Türkiye genelinde 192 ovayı tarımsal sit alanı ilan ettik, bunların 8'i Ankara'ya ait ovalarımız. Bu konudaki çalışmalarımız tarım alanlarını, toprağı koruma adına devam ediyor. Kırsal Kalkınma ve IPARD destekleriyle Ankara 312 milyon liralık destek aldı. Genç Çiftçi Projesi ve Köye Dönüş çerçevesindeki hibelerimiz devam ediyor. Ankara'mızda Damızlık Gebe Düve Merkezini oluşturduk, birkaç ay içerisinde hizmete girecek. Böylece aracısız şekilde vatandaşlarımızın daha uygun şartlarda, 'kültür ırkı' dediğimiz en verimli ırktaki hayvanı alıp, hayvancılık yapma imkanını gerçekleştirebilecek altyapıyı sağlamış bulunuyoruz."
"Milli Tarım Projesi'yle hayvancılıkta kendi kendine yeten ülke haline gelecek"
Gıdayı kontrol edenin dünyayı kontrol edeceği zamanlara doğru hızlı bir şekilde ilerlendiğine dikkati çeken Çelik, bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla tarımın her aşamasında ve her alanında tarladan sofraya kadar milli politikalar geliştirmeyi Türkiye'nin geleceği adına hayati bir mesele olarak gördüklerini söyledi.
Milli Tarım Projesi'yle Türkiye'yi hayvancılıkta kendi kendine yeten, bitkisel üretimde Havza Bazlı Destekleme modeliyle toprakların her karışını ihtiyaç duyulan ürünlerle donatan ve gelecek kuşakları namerde muhtaç etmeyecek bir ülke haline getirme konusunda planlı çalışmaları sürdürdüğünü ifade eden Çelik, "Türkiye'nin kırmızı et arzı konusunda geçmişten beri yaşadığı dışa bağımlılık sorununu bitirmek için yoğun bir gayret içerisindeyiz. 1969'da 654 bin dolarlık canlı hayvan ve et ithalatı yapmışız. 1995'te ise nüfusumuz 58 milyonken 420 milyon dolarlık et ve canlı hayvan ithal etmişiz. 2016 yılında nüfusumuz 80 milyonken 420 milyonluk ithalat gerçekleştirmişiz. Bunun Türkiye yakışmadığını söylüyoruz ve direktifleriniz doğrultusunda hayvancılığımız kendi kendine yeterli olması için gerekli altyapı çalışmalarımızı hızlı bir şekilde sürdürdüğümüzü ifade etmek istiyorum."
Muhabir: Seval Ocak Adıyaman
dikGAZETE.com