Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "İslam karşıtlığı ve yabancı düşmanlığının her geçen gün daha da endişe verici boyutlara ulaşması, derhal çözüm bulunması gereken bir mesele haline gelmiştir." ifadesi yer aldı.
İbadet özgürlüğünün ve ibadet yerlerinin kutsallığının korunmasının devletlerin sorumluluğunda olduğu hatırlatılan açıklamada, yerel emniyet makamlarına intikal eden saldırıların faillerinin adalet karşısına çıkarılmasının ve camilerin güvenliğinin tam anlamıyla sağlanmasının gelecekte daha vahim olayların önüne geçeceği belirtildi.
Açıklamada, bu tür saldırıların sadece Müslümanlar için değil insanlığın tümü için ortak tehdit oluşturduğuna değinilerek, "Nefret ve tahammülsüzlük adeta bütün dünyayı tehdit eden bir virüse dönüşmüştür. Bu virüsü tamamen temizlemek için ise uluslararası toplumun birlikte çalışması gerekmektedir." değerlendirmesinde bulunuldu.
Türkiye önderliğinde Birleşmiş Milletlere (BM) sunulan "Din veya inanca dayalı terörizm ve diğer şiddet eylemleriyle mücadele" başlıklı kararın 2 Nisan'da Genel Kurul’da kabul edilmesinin önemli bir adım olduğuna işaret edilen açıklamada, "Bu kararın tüm üye ülkelerce uygulanması sorunun çözümüne ciddi katkı sağlayacaktır. Türkiye bu yöndeki uluslararası çabalara liderlik etmeye devam edecektir." ifadesi kullanıldı.
Alman hükümeti camilere yönelik saldırıları kınadıAlmanya'da Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, başkent Berlin'de düzenlenen basın toplantısında son dönemde ülkede artan cami saldırılarına ilişkin AA muhabirinin sorularını cevapladı.
Alman hükümetinin camilere ve Müslümanlara yönelik saldırılara karşı nasıl mücadele ettiğine ilişkin soru üzerine Seibert, "Federal hükümet adına, Müslümanların ibadethanelerine ve Almanya'da ibadetlerini serbestçe yerine getirilmelerine yönelik her türlü saldırıyı elbette kınadığımızı söyleyebilirim." değerlendirmesinde bulundu.
Seibert, Bremen kentindeki bir camide Kur'an-ı Kerimlerin yırtılmasına ve saygısızlık gösterilmesine dikkati çekerek, barışçıl şekilde ibadet edenlere karşı bu tür saldırganlığa göz yummayacaklarını söyledi.
Müslüman derneklerin, Alman hükümetinden, İslam düşmanlığıyla mücadele için bir kişinin görevlendirmesi talebinin hatırlatılması üzerine de Seibert, böyle bir öneriden haberinin olmadığını ifade etti.
Seibert, siyasetçilerin ve sivil toplumun bu tür saldırılara karşı net tutum sergileyerek "bu davranışların değerlere aykırı olduğunu" söylemesinin önemine işaret etti.
Toplantıya katılan İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Steve Alter ise bu tür olayların eyaletlerin güvenlik birimleri tarafından takip edildiğini ve eyaletler arası bilgi paylaşımının yapıldığını kaydetti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
