USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Dünya

'Türkiye DEAŞ'ı hiçbir zaman desteklememiştir'

İran Araştırmalar Merkezi (İRAM) Başkanı Prof. Dr. Uysal, "DEAŞ, Türkiye'nin Suriye'de desteklediği grupları yok etmek için ortaya çıkmıştır." dedi. - Anadolu Ajansı

'Türkiye DEAŞ'ı hiçbir zaman desteklememiştir'
27-02-2017 21:17
Google News

TAHRAN

İran Araştırmalar Merkezi (İRAM) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal, "Batı, bölgede Türk ile Farsı, Farsla Arabı, Şiayla Sünniyi çatıştırmak istiyor. Plan bu." dedi.

Uysal, İran'ın başkenti Tahran'da AA muhabirine verdiği mülakatta, bölgedeki gelişmeler, Türkiye-İran ilişkileri ve İRAM hakkında değerlendirmelerde bulundu. İRAM'ın İran'ı doğru anlamak, Türkiye-İran ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlamak amacıyla kurulmuş, bağımsız bir düşünce kuruluşu olduğunu ifade eden Uysal, çalışma yöntemlerini duygusal hayranlık ve husumetten uzak, makul, birbirine ihtiyacı olan iki ülkenin objektif bir bakışla birbirlerini tanımalarına katkı vermek olarak tanımladı.

Uysal, "Türkler ve İranlılar, Türk, Fars, Kürt uzun süre birlikte yaşamışlar. Bunların beraber yaşamasını veya birbirini daha iyi anlamasını ve kendilerinin doğrudan diyalog kurmasını önemsiyoruz." ifadelerini kullandı.

15 Temmuz'daki darbe girişiminin başarıya ulaşması halinde Türkiye ile İran arasında muhtemel bir savaştan söz edildiğine ilişkin soruya Uysal, sadece Türkiye ile İran arasında değil bölgede çatışma çıkartılmak istendiği şeklinde yanıt verdi. Uysal şöyle devam etti:

"Sadece Türkiye-İran değil, bölgede çatışma çıkartılmak isteniyor. Batı'ya veya Doğu'daki güçlere rakip olacak güçlü İslam medeniyeti unsurlarını, kendi içinde çarpıştırıp, İslam'ın kendilerine rakip olma şansını yok etmek istiyorlar. Genel plan budur. Yaratıcı kaos teorisi uygulanmak isteniyor. Yani birbirine düşürme ve sürekli karışıklık teorisi. Batı, bölgede Türk ile Farsı, Farsla Arabı, Şiayla Sünniyi çatıştırmak istiyor. Plan bu. Irak ve Yemen'de Araplarla İran'ı çatıştırarak bunu başardılar. Suriye'de de İran'la Türkiye arasında bunu yapmak istiyorlardı. Ama çok şükür iki ülke basiret göstererek böyle bir hataya düşmedi. Eğer Türkiye'de 15 Temmuz darbe girişimi başarıya ulaşsaydı, onlar açısından bu plan çok daha kolay uygulanabilecekti."

Suriye krizinin çözümü

Suriye'deki krizin çözümü konusunda bundan böyle daha hızlı adımlar atılması gerektiğini kaydeden Uysal, "İran tarafı, Suriye'de hiçbir şey olmamış gibi davranarak bu sorunu çözemez. Bugün masa üstünde çözse bile bu geçici olur. Yaptığınız anlaşma barışı kalıcı kılmalıdır. Yoksa tutmaz. Tüm tarafları razı edecek bir çözüm ortaya konulmalı." değerlendirmesinde bulundu.

Astana ve Cenevre sürecinin işletilmesi konusunda Türkiye ve İran tarafının çaba harcaması gerektiğini vurgulayan Uysal, "Türkiye ve İran'ın ortak bir çözüm bulması ABD ve Rusya'nın dayattığı çözümden her zaman daha iyi olacaktır. Onların dayattığı çözüm bölgenin ihtiyaçlarını dikkate almayabilir. Ama Türkiye ve İran'ın ortaya koyacağı çözüm daha kalıcı olacaktır. Burada İran ve Türkiye'nin özel bir çaba göstermesi gerekiyor." dedi.

"Dost acı söyler"

Son günlerde Türkiye ile İran arasında yaşanan gerginliğe değinen Uysal şunları söyledi:

"Bu gerginliği 'dost acı söyler' babında görüyorum. Suriye'deki krizin ne kadar kötü boyutta olduğu İran'da bilinmiyor. Görülmüyor. Kimin haklı kimin haksız olduğu bir tarafa, Beşşar Esed rejiminin büyük payı olan insanlık dramı, göç krizi ortadadır. Bunda DEAŞ terör örgütünün de payı vardır. Ama asıl sorumlu Esed rejimidir. Türk halkında, ülkesine göç eden 3 milyon Suriyelinin yaşadıkları bu dramının ardında İran'ın olduğu şeklinde yaygın kanaat oluşmuştur. Türkiye'nin birçok şehrinde mülteci olmanın verdiği sıkıntıları yaşayan Suriyelilere şahit oluyoruz. İnsanlar bunlara acıyor ve suçlusunu Esad ve İran olarak görüyor."

"Türkiye DEAŞ'ı hiçbir zaman desteklememiştir"

İran'da "Türkiye'nin DEAŞ'ı desteklediği" yönünde yürütülen propagandayı eleştiren Uysal, "Türkiye DEAŞ'ı hiçbir zaman desteklememiştir. DEAŞ, Türkiye'nin Suriye'de desteklediği grupları yok etmek için ortaya çıkmıştır." dedi.

DEAŞ'ın Suriye'de Esed rejimine karşı savaşmak yerine Türkiye sınırına yakın bölgelere konuşlanıp Türkiye'ye zarar verdiğini kaydeden Uysal, "Türkiye halkı hoşgörülü, mutedil bir halktır. DEAŞ ise radikal bir örgüttür. Avrupa ve Arap dünyasındaki gibi tabanı Türkiye'de bulamamıştır. DEAŞ'ın bugüne kadar en çok hedef aldığı ülke Türkiye'dir. Tüm bunlara rağmen bu gibi iddiaları dillendirmenin bir mantığı yoktur. Batı bu propagandayı Türkiye'ye baskı unsuru olarak kullandı. Maalesef İran medyası da bu konuda Batı'yı takip etti." diye konuştu.

"Türkiye'nin Sünni bir ülke olması hasebiyle DEAŞ'ı desteklediği" şeklindeki iddiaların yersiz olduğunu ve kesinlikle gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Uysal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Müslümanlar olarak üstesinden gelmemiz gereken sorunların başında mezhepçilik fitnesi geliyor, ırkçılık fitnesi geliyor. Her zaman ifade ettiğim gibi benim dinim Sünnilik de değildir Şiilik de değildir, benim dinim İslam'dır. Ben tıpkı 1 milyar 700 milyon kardeşim gibi sadece ve sadece bir Müslümanım. Diğer tüm farklılıklar bu inancımın, bu sıfatımın gerisindedir." sözlerini hatırlatarak, Türkiye'nin mezhepçi siyasetten uzak durduğunu ve Esed'e Nusayri olduğu için değil, zalim olduğu için karşı çıktığını ifade etti.

Muhabir: Mustafa Melih Ahıshalı

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ