Teknopark İstanbul'un kuluçka merkezi Cube Incubation öncülüğünde, Türkiye'de ve dünyada derin teknoloji girişimciliği ekosistemini ele alan "Türkiye'de ve Dünyada Derin Teknoloji Girişimciliği Raporu" yayımlandı.
Teknopark İstanbul açıklamasına göre, raporda, derin teknoloji girişimcilerinin dünyadaki ve Türkiye'deki dağılımına yer verilerek ülkeler arasında gelişim kıyaslaması yapılıyor.
Rapora, Türkiye'den 6 ana teknoloji kategorisi ve 12 ana sektörde faaliyet gösteren 131 derin teknoloji girişiminin kurucuları ve yöneticileri katılım sağladı. İngilizce ve Türkçe olarak hazırlanan rapor, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda çalışan İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) iş birliğiyle gerçekleştirildi.
Global girişimcilik ekonomisi yaklaşık 3 trilyon dolarlık değerle bir G7 ülkesinin GSYH'si kadar değer üretiyor. Dünyanın en büyük 10 şirketinden 7'si ve büyük küresel şirketlerin önemli bir kısmı teknoloji sektöründe faaliyet gösteriyor. 2019 yılında girişimcilik ekosistemine dünya çapında yapılan risk sermayesi yatırımları 300 milyar dolara yaklaştı.
Küreselleşme, kentleşme ve dijitalleşme, son yıllarda dünya ekonomisini yönlendirirken, aynı zamanda çevreye baskı uygulayarak yeni güvensizlik biçimlerinin oluşmasına da neden oluyor. Bu bağlamda derin teknolojilerin, global sorunların çözümünde önemli bir yere sahip olacağı düşünülüyor.
Cube Incubation'ın İSTKA desteğiyle hazırladığı rapor, derin teknoloji girişimlerinin dünyadaki ve Türkiye'deki gelişimine ışık tutuyor.
- Derin teknoloji Ar-Ge çalışmalarıyla desteklenerek büyüyor
"Derin teknoloji" terimi, büyük bilimsel atılımlara veya mühendislik yeniliklerine dayalı ürünler geliştiren girişimleri ifade ediyor. Yapay zeka, veri ve görüntü işleme, otonom araçlar, robotlar ve mekatronik artırılmış ve sanal gerçeklik, Endüstri 4.0, nesnelerin interneti, biyoteknoloji, yeni malzemeler ve nanoteknoloji gibi kategorilerde çalışma yapan derin teknoloji girişimleri; tarım, otomotiv ve ulaşım, tüketici ürünleri ve hizmetleri, savunma ve havacılık, enerji, çevre ve su, finans, gıda, sağlık, üretim ve yapı, telekomünikasyon ve perakende gibi alanlarda benzersiz ürün ve çözümler gerçekleştiriyor.
Raporda, derin teknoloji girişimlerinin öneminin salgınla arttığının da altı çiziliyor. Salgının ilk günlerinde çok hızlı bir şekilde kullanıma sunulan Kovid-19 test kitleri, salgının ilerleyen dönemlerinde hastane kapasitelerinin dolmasıyla önemi anlaşılan ventilatörler ve çok hızlı bir şekilde üretilip kullanıma sunulan aşıların, derin teknoloji şirketleri tarafından kullanıma sunulan "armağanlar" olduğu belirtiliyor.
Derin teknoloji alanı, bilimle başlayıp Ar-Ge çalışmalarıyla desteklenerek büyüyor. Bilimsel bir keşfi veya buluşu kullanan bu girişimler, geleneksel girişimlerin aksine bir dizüstü bilgisayar ve kablosuz ağdan çok daha fazlasını gerektiriyor. Laboratuvarlara, test tesislerine, benzersiz kaynaklara, özel araçlara ve makinelere, güçlü bilgi işleme altyapısına, verilere, sermayeye ve kapsamlı düşünmeye ihtiyacı olan girişimlerin bu noktalarda desteklenmesi ise kritik bir önem taşıyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com